Bence çok kritik bir soru bu. İlkleri yapmaya başladığımız zaman hayatımız renkleniyor ve değişiyor. Korkular, endişeler yok oluyor. “El âlem ne der,” “Ya yapamazsam” gibi bizi durduran sorular aklımıza bile gelmiyor. En önemli özelliklerimizden biri yeniliklere açık olma hali. Yeni insanlarla tanışmak, hiç bilmediğin yemekleri denemek, hiç gidilmemiş yerlere gitmek, kimsenin girmediği işlere girmek…
Bizi değiştiren ve iyi hissettiren bir özellik bu. Ön yargısızlık, herkesi ve her şeyi olumlu karşılama ve anlama hali insanların gözünde seni de daha farklı yerlere koyacak.
“O dinler, bir ona anlatayım; ona teklif edeyim, beraber iş yapılır; o dener, beraber seyahate çıkılır” denen biri olmak güzel bir konumlama.
Sanırım yeni şeyler denememe, bildiğin yemeklerden başka bir şey denememe, sadece bildiğin işte uzmanlaşma, teknolojiden uzak durma, gençleri anlamamaya ve dinlememeye devam etme bizi durduran ve geride bırakan aksiyonlar.
“42 Soruda Paketleme Rehberi” kitapçığımızda neler var?
Bizim Genwise kamplarımızda katılımcıları birlikte harekete geçirmek ve iş kanvaslarını hazırlatmak için her bir katılımcının tek başına ve beşer kişilik takımlarla birlikte doldurması gereken “42 Soruda Paketleme Rehberi” kitapçığımız var.
Bu rehber doldurduğunuzda iş fikirlerinizi hayata geçirirken sonradan karşınıza çıkacak engelleri ve fırsatları işe başlamadan cevaplayıp hazırlığı önden yapmanızı sağlıyor.
Kitapçığın ilk satırları “Benim yolculuğum henüz bitmedi” diye başlıyor ve nokta değil, ‘virgül’le bitiyor. Cümleler noktayla biter ve sonra büyük harfle yenisi başlar. İşte biz, kırktan sonra da yeni işlere ve yollara çıkabileceğimizi göstermek amacıyla virgülü kendimize rehber belledik. Virgül bize “Daha dur bakalım, seninle işimiz bitmedi. Al kalemi eline, rehberdeki soruları bir bir cevapla” diyor.
Takıldığın veya cevabını bulamadığın sorular için Genwise’da etrafında 14-15 arkadaş var; onlarla beraber cevapla. Yalnız değilsin mesajı veriyor.
Tabii tek başına kalmak istediğimiz ve daha iyi ürettiğimiz zamanlar mutlaka oluyor. Ama bu tercih ettiğimiz ve istediğimiz zaman. Asıl fikir üretme ve fikir alışverişlerimi Genwise kamplarında, üniversite buluşmalarında, girişimci kurumlar buluşmalarında, mentorluk görüşmelerimde başka insanlarla beraberken yapıyorum. Ama soru hazırlama, yazı yazma ve konuşma hazırlık süreçlerimde yalnız kalmayı ve kendimle kahve içip sohbet etmeyi tercih ediyorum.
Bu yazıyı yemyeşil bir doğanın içinde, dostlar içeride sohbet ederken bilgisayarım elimde, şarap bardağım yanımda ve köpeklerin etrafımda dolandığı bir yerde, Trakya’nın bir köyünde yazıyorum. Yalnızım ve üretiyorum.
Pazarlama disiplinini neden seçtim?
Bu sabah ilk defa tanıştığım ve beraber çalıştığım ya da çeşitli işlerde birlikte olduğum insanlarla sohbetler yaptım. Onlardan duyduklarımı kafamda depoluyorum.
İlk defa yaptıklarım, denediklerim, gördüklerim, ürettiklerim beni daha çok heyecanlandırıyor. Aynı işi veya süreci 4-5 kez yaşayınca başka bir işe geçmek istiyorum. Belki de pazarlama disiplinini seçme ve sevme nedenim bu oldu. Yeni markalar, yeni kampanyalar, yeni festivaller, yeni ülkeler , yeni ekipler, yeni şehirler ve evler… Bunlar hayatıma heyecan kattı ve katmaya devam ediyor. Bizim Genwise’ı kurma sebebimiz ve heyecanımız da bu. İki yılda sekiz grup tamamlamışız, 110 mezun “arkadaşımız” olmuş.
Hayata geçen işler ve projelere el vermişiz, parçası olmuşuz. En kötü ihtimalle bir araya gelip ilham aldıklarımızı dinlemişiz. Cumartesi günü sekizinci grubu ve iş fikirlerini dinleyip uğurlarken aklımdan geçenler bunlar.
Bu grupta da yine harika ve meseleleri çözecek iyi iş kanvasları var. Acaba hangileri hayata geçecek, hangisine destek olacağız?
Bir grup biterken yeni grubu başlatma heyecanı… Bu sefer yeni grupla üç gün sürecek depar bir kamp süreci yapacağız. Geçen yazdan beri yapmak isteyip de yapamadığımız bir kamp. Hatta kurumsallarla ve STK’larla bile deneriz diye hayal ettik. Hadi haber edin bize, gelip kafamızdan geçenleri konuşalım, belki yeni işlere ve yollara beraber çıkarız.
Paketleme Rehberi’nde neden 42 soru var?
6-7-8 Aralık’ta depar kampımızı üç gün İstanbul’da yapacağız. Dün Barselona’dan bir katılımcı ile yazıştık. “Online olmaz” dedim, “atlayıp gelmelisin.” Akşam biletini yolladı; üç günlük kamp için uçak biletini almış. Heyecanlandım.
Kırklarda, kurumsalda hepimizi bir sorgulama sarıyor: “Neredeyim,” “Ne yapıyorum,” “İstediğim bu muydu,” “Ne zaman istediğim bir şey yapma şansım olacak,” “Olacak mı?”
İşte Genwise bu yüzden hayatımızda. Zor ve emek gerektiren bir süreç. Ama mezunlarımızın neredeyse hepsinden “İyi ki gelmişim” kelimelerini duyunca birbirimize dönüp “Devam, gaza basalım” diyoruz.
Genwise kamplarımızda kullandığımız “42 Soruda Paketleme Rehberi” üstünde kafa yorarak oluşturduğumuz bir rehber.
Neden mi 42 soru?
Çünkü cevap 42.
Douglas Adams’ın ‘Otostopçunun Galaksi Rehberi’ kitabına denk gelip okuyanlar bilir, 42 sayısının özel bir anlamı vardır.
Kitapta bir süper bilgisayarın 7,5 milyon yıl boyunca çalıştıktan sonra “hayatın, evrenin ve her şeyin anlamını” bulduğu anlatılır. Cevap, 42 sayısıdır.
Biz de bu mitten yola çıkarak hazırladığımız bu rehbere, “42 Soruda Harekete Geçiren Rehber” adını verdik.
Rehberdeki 42 soruyla uğraşmak zor, ama bir o kadar da gelecekte yapmak istediklerinizi hayata geçirme konusunda size yol verecek soruları cevaplayarak belki de yeni bir döneme adım atacaksınız. Belki falan değil, kesin. Bana öyle oldu.
Her soruyu çokça düşünerek ve zaman ayırarak cevaplamanız önemli. Rehberdeki soruları aynı anda doldurmanız şart değil. Ama iyi düşünerek ve gerçek cevaplar vererek, en önemlisi zaman ayırarak ve doğrusunu bulana kadar değiştirerek doldurmanız önemli.
Bittiğinde 42 rakamının mucizesine ve size sunduklarına siz de inanamayacaksınız.
42 sorunun ilki: ‘Bugüne kadar gerçekleştirdiğiniz en başarılı 10 işi sıralayın.’
Sorular tek başınıza ve birlikte cevaplayarak aslında kafa olarak yeni bir boyuta geçmenizi sağlıyor. Kendi galaksinizi yaratıyorsunuz.
Hiç bilmediğiniz sularda, önce yanınıza bir can simidi alıyorsunuz veya şişme kolluklar… Sonra sorular ilerledikçe teker teker çıkarıp dolaba koymaya başlıyorsunuz. Aaa, bayağı yüzüyorsunuz.
Yalnızlık belasından kendimizi nasıl kurtarırız?
İnsanlar tek başına da kalabalıklar içinde de kendilerini yalnız hissetmeye başladı. Bu yalnızlık duygusu işe giderken de, iş kurarken de, okula giderken de bizi durduruyor ve iyi hissetmemizi engelliyor.
İngiltere’de yalnız yaşayanlar için bakanlık kuruldu. Başka ülkeler yalnızlığa karşı bütçeler ayırıp eylem planları hazırlıyor.
Bizde ise insanlar 48 yaşında en verimli çağlarında emekli edilip tecrübelerinden faydalanmak yerine evlerine yalnızlığa yollanıyor. Bu konuda mutlaka kamunun ve özel sektörün bir eylem planı hazırlaması şart. İşte biz de Genwise olarak tam da bu noktada üstümüze düşeni yapmaya hazırız.
Yalnız olduğumuz veya hissettiğimiz zaman zaten canımız bir şey yapmak istemezken yeni işlere ve üretimlere girmek hayal. İşimizi severek yapmadığımızda iyi iş üretmemiz de zor.
Bu yalnızlık duygusundan kendimizi kurtarırsak içimizi ‘mutlu olabilirim, keyif alabilirim, ilişki kurabilirim, yeniden üretebilirim, faydalı olabilirim’ düşünceleri ve heyecanı dolduracak.
İlkleri yapmaya başlayarak değişeceğiz.