İnternette gazetecilik dahil pek çok hizmetin bedava olması fikrine öyle alıştık ki, bu yazının başlığı yüzünden kulağımın çok çınlayacağını şimdiden hissediyorum. Bu çınlamanın çok hayırlı bir çınlama olmayacağı da ortada. Yine de bir risk alıp, neden böyle düşündüğümü açıklama gayreti içine gireyim.
Ücretli Twitter açıklamasının bağlamı
Belki okumuşsunuzdur, Twitter (X)’ın sahibi Elon Musk, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile görüşmesinde, Twitter (X)’ı herkes için ücretli yapma fikrini kamuoyu ile paylaştı.
Aslen bu planlanmamış açıklama, Netanyahu’nun Twitter’daki antisemitik hareketler ve nefret söylemiyle ilgili şikayetinden sonra geldi.
Netanyahu da “Where is your wife?” (Eşin nerede?) sorusundaki gibi daha şahsi şeyleri merak etse, belki bu açıklamayı bu aşamada duymazdık.
Nihayetinde Musk’ın medeni durumu yerine, Twitter (X)’ın önemli bir sorunu gündeme getirildiği için de görüşmeden bütün dünyayı ilgilendiren bir manşet çıktı.
Çünkü Elon Musk, Twitter (X)’daki bu istenmeyen içeriğin troll ve bot sorunuyla ilgili olduğunu düşünüyordu. Bu sorunun çözümü için de herkesten küçük bir aylık ücret istemeyi düşündüklerini söyledi Netanyahu’ya.
Elbette bu henüz şirket politikası olarak yapılmış resmi bir açıklama değil. Yani yol üzerinde çark da edilebilir ama uygulamaya geçerse de bot sorununun çözümü için sahiden etkili olabilir.
Ücret istemek sorunu nasıl çözecek?
Küçük de olsa bir aylık ücret almanın, bot sorununu çözmede nasıl etkili olacağını Musk zaten açıkladı. Bir hesabın maliyetini birkaç dolara çıkarmanın, bot çiftliklerinin işini zorlaştıracağını düşünüyordu.
Elbette ardında devasa politik ve ekonomik güçler olan bazı bot çobanları yine geri durmayacaktır ama şöyle bir gerçek var, her seferinde yeni bir ödeme yöntemi gerekecek.
Bu ödeme yöntemleri takip edilerek de ihtiyaç halinde botların arkasındaki para trafiğini görmek mümkün olabilir.
Bunun da bot sorununu belli bir oranda çözebileceğini düşünüyorum. En azından şimdiki kadar kolay olmayacaktır.
Yani her önüne gelen, binlerce botu sahaya sürüp gündemi değiştirmeye, manipüle etmeye çalışmayacaktır.
Bu kaynak nasıl kullanılmalı?
Küçük bir ücret olacağını varsayarak, bu olayı, biraz markette poşete 25 kuruş ödemek gibi düşünüyorum.
Evet, başlangıçta o da tepki görmüştü ama uygulamanın amacı, çevreyi korumak için tek seferlik poşet kullanımını azaltmaktı. Üstelik buradan toplanan kaynak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın (en azından kâğıt üzerinde) çevre ile ilgili işlerine kaynak olarak aktarılıyordu.
İşte, Twitter (X)’ın bu yolla topladığı para da dünya çapında en çok zarar verdiği sektöre yani basın sektörüne aktarılabilir.
Nasıl ki, Google arama sonuçlarında gösterdiği gazetecilik içeriği için (en azından vitrin kısmında gösterdikleri için) belli anlaşmalarla belli ödemeler yapıyor, Twitter (X) da bu kaynağı gazeteciliği desteklemek için kullanmaya zorlanabilir.
Hazır kullanıcılarla gelir paylaşım modelini açmışken, basının da payı ayrı bir başlıkta gündeme gelebilir.
Yıllardır zarar eden Twitter (X)’ı kârlı bir girişime çevirmeye çalışan Elon Musk’ın buna kolay kolay razı olmayacağını düşünüyorum ama tartışmaya açılabilecek bir konu bence.
Anonim kalma hakkı ne olacak?
İnternetin kuruluşundan bu yana anonim kalma hakkı önemli bir tartışma konusu. Çünkü anonim kalma hakkının sağlanması demek, aynı zamanda ifade özgürlüğü ve mahremiyet hakkının da korunması demek.
İnsanlardan küçük de olsa bir ücret istediğiniz zaman, yukarıda da açıkladığımız üzere, ödeme yöntemi üzerinden bir iz bırakmalarını talep ediyorsunuz. Dolayısıyla bu durum, anonimlik konusunda özellikle dünyanın daha otoriter ülkelerinde bir gerileme anlamına gelebilir.
Ancak zaten, insanlar gece ‘sakıncalı’ bir şey yazsalar, şafağına IP numarasından bulunup evden alınabiliyorlar, yani anonimlik, pratikte de pek mümkün değil.
Bu yüzden bence Twitter (X) gibi, içerideki konuşmanın belli algoritmalarla önceliklendirildiği yerlerde bu konuyu yeniden düşünmeliyiz.
Özellikle botlarla ve trollerle bu algoritmalarının manipüle edilebildiği mecralarda hesap açmak o kadar da kolay olmamalı.
Hele ki Twitter (X) gibi dev ölçeklerde, anonim kalma hakkını koruyacağız derken, hakikati tamamen kaybediyoruz ve bu da demokrasilerin altını oyuyor. Nihayetinde Donald Trump gibi figürler dünyanın her yerinde bu tip çatlaklardan filizleniyor.
Dijital emek konusu
Twitter (X) gibi bir mecraya küçük de olsa bir ücret belirlemek, başka bir farkındalık üzerine de yeniden düşünmemizi sağlayabilir. O da dijital emek konusu.
Platformları ücretsiz kullanarak aslında kazan-kazan temelli bir anlaşma yaptığımızı düşünsek de bu anlaşmanın asıl kârlı tarafı platformlar. Çünkü hem oradaki varlığımızla platformları var ediyoruz hem de profesyonel etkileyici değilsek bedavadan içerik üretiyoruz.
Eğlendiğimizi, derdimizi anlattığımızı ve hayatımızı anlamlı kıldığımızı düşünsek bile aslında değer üretiyoruz ve bunun maddi bir karşılığı yok. Dahası değer üretmekten fazlasını yapıyoruz. Değerli verimizin toplanmasına da izin veriyoruz.
Twitter (X)’da olmak için para ödemek zorunda kalmak, bunun üzerine yeniden düşünmemizi sağlayabilir ve belki de bu yüzden herkes için ücretli Twitter (X) uygulaması Musk’ın bir hayali olarak kalabilir. Çünkü buradan doğacak tartışmayı Elon Musk bile göze alamayabilir.
Ara ara Whatsapp’ın ücretli olmasıyla ilgili tartışmaları hatırlayın. İnsanlar böylesine önemli bir platformu neden bedava kullandıklarını hiç sorgulamazken, paralı olması ihtimali karşısında çılgına dönüyor.
Gölgede kalan gerçek
Twitter (X)’ın herkes için ücretli olması ihtimali şimdiden kullanıcılarını ürkütürken, bir başka gerçek de ısrarla göz ardı ediliyor.
Dünyanın pek çok yerinde Twitter (X) harici birçok işi olan, bunların geleceği için devlet başkanlarıyla görüşen, hatta Ukrayna’nın Rusya’ya yönelik drone saldırısını Starlink uydularını kullanıma açmadığı için önleyebilen güçte biri, Twitter (X)’ın sahibi. Yani hem dünya ekonomisinde hem dünya siyasetinde ayrı ayrı etkisi, bağlantıları var. Buralardan doğacak çıkar çatışmasının haddi hesabı yok.
Elon Musk’ın Twitter’ı alması gündeme geldiğinde, bir başka önemli iş insanı Jeff Bezos da bunu gündeme getirmişti. (Tabii olaya ABD cephesinden baktığı için Elon Musk’ın Çin ile iş ilişkilerine vurgu yapan “Çin Hükümeti, Kasaba Meydanı’nda söz sahibi mi oldu?” sorusuyla.)
Twitter (X) önceden de bir sivil toplum hareketi değildi ama kendi sektöründen başka bir sektörde işi olmayan bir şirketti. Elon Musk’ın sahipliği, bu konuda derin şüpheler yaratıyor. Bu bence, Twitter (X)’ın herkes için ücretli olmasından daha önemli bir konu ama her zamanki gibi ormanı değil, ağaçları konuşacağız.
Tıpkı Twitter (X)’a niye ihtiyaç duyduğumuzu hiç düşünmediğimiz gibi.