Bir Türk, bir İranlı ve Aziz Nesin
Aziz Nesin 44 kitapta toplanan yüzlerce öykü, sekiz roman yazdı. Anı türünde eserleri, tiyatro oyunları, şiir kitapları da var. Şimdi bir soru: Sizce bu dev külliyattan kaç eser sinemaya uyarlandı? Soru şimdilik burada dursun.
Bir süredir Los Angeles’ta yaşayan Tolga Örnek’in altı Aziz Nesin öyküsünden senaryolaştırıp filme aktardığı ‘Mucize Aynalar’ bugün gösterime giriyor. Bu 2016’dan beri çektiği ilk film ama altı yıldır hiç olmadığı kadar çok çalışıyor. Ne yapıyor diye merak ederseniz, ona da sonra geliriz.
Önce,’ Mucize Aynalar’ın hikayesi… Fikrin aklına ilk düştüğü günü iyi hatırlıyor Tolga: “Los Angeles’ta İranlı sinemacı arkadaşımla projelerimizden işlerimizden konuşuyorduk. ‘Sizin bir yazarınız var, dayım küçükken kitaplarını getirirdi, Farsçasını okurdum, kara mizah yapardı. Onun öykülerini çeksene’ dedi. Sonra anlaşıldı ki Aziz Nesin’den bahsediyormuş. İlk kıvılcımı orada hissettim. Bazısını önceden okuduğum öykülerini okudum. Her öyküde heyecanım arttı.”
O da Aziz Nesin’i çocukluğunda keşfedenlerden. “Çocukken, ‘Ne iyi yazar, ne güzel anlatmış” diye okuyorsun, o da çok keyifli. Ama orta yaşlara geldiğinde artık sanki aynaya bakıyorsunuz. Beni anlatmış diyorsun. İnsanın iki yüzlülüğünü, çelişkilerini, ahlakın gri alanlarını o kadar iyi tespit etmiş ki…”
Yaklaşık 300 öyküyü önce otuza sonra altıya indirmiş. ‘Mucize Aynalar’ öyküsünü ana hikaye yapıp ‘Bir Ölü Aranıyor’, ‘Yiyin Allaaşkına Di Buyrun’ ‘Dolmuşun Kapısı’, ‘Kim Kimin Yanında’ ‘Alman Kızını Ne Yapmalı’ öykülerini de ona eklemiş.
Altın tepside gelen senaryo
“Aziz Nesin o kadar sağlam karakterler yaratmış o kadar güzel dünyalar kurmuş ki iş bana zaten altın tepside geldi. Benim görevim bunları birbirine bağlamaktı. Seyircinin ilgisini de canlı tutmak sürprizleri korumak istedim. O biraz uğraştırdı. Ama sırtımı usta yazara yaslamışım zaten” diye anlatıyor.
Tolga Örnek bir süredir, yazar, düşünür, eğitimci, aydın, baba, dost kimliklerinin her birine ayrı ayrı hayranlık duyduğu Aziz Nesin okyanusunda yüzmekte, hiç de çıkası yok. O kadar çok eser var ki yalnızca bana değil bütün yönetmenlere yeter diyor.
O zaman baştaki soruya dönelim. Aziz Nesin’in ‘Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz’ (1974) ‘Zübük’ ve ‘Gol Kralı’ (1980) adlı üç romanı filme çekilmiş, hepsi bu kadar. ‘Mucize Aynalar’ o deryadan çıkan dördüncü sinema filmi. Hadi 1993’de Atıf Yılmaz’ın çektiği sekiz bölümlük ‘Tatlı Betüş’ dizisini de sayalım. Bir elin parmakları kadar.
Örnek “Eserlerin telif hakları vafıkta, görüşmeye giderken ‘Acaba seçtiğim öykülerin hakları alınmış mıdır’ diyordum. Hiç sorun çıkmadan aldık ama bu kadar az uyarlama olması beni de şaşırttı” diyor.
İkinci konu Tolga Örnek’in altı yıldır ne yaptığı. Yönetmen 2016’dan beri eşi ve oğluyla Los Angeles’ta yaşıyor. Daha çok senarist olarak çalışıyor. İki uzun metrajlı film ve bir dizi projesinde epeyce yol almış. Filmlerden birinin çekimleri sonbaharda ortasında İspanya’da başlayacak. Onu yine bu yıl içinde ikinci bir yapım takip edecek.
Mucize Aynalar, bakan kişiyi hayallerine kavuşturan aynanın mucidi Şahap’ın, diğer beş öyküden girip çıkan karakterlerle bazen renklenen bazen kararan hikayesini anlatıyor. Bir bilimkurgu havası var ama komedisi de güçlü. Bazen güldürüyor bazen hüzünlendiriyor ama sonuçta ağızda hoş bir tat bırakıyor