Konferans salonunu dolduran veliler pür dikkat sahnedeki adamı dinliyor. Çocuklarının iyiliği için yapılacak en küçük öneriyi bile havada kapmaya hazırlar. Konuşmanın başlığı umut dolu: ‘Her Çocuk Başarabilir: Gelişim Basamakları Boyunca Öğrenme, Dikkat ve Motivasyon.’ Konuşan Türkiye’de çocuk ve genç ruh sağlığı konusunda en yetkin uzmanlardan biri, Dr. Yankı Yazgan.
Yankı Yazgan’a ulaşmak kolay değil. Randevu için aylar sonrasına tarih alırsınız. İyi uzmanların seans ücretlerine hiç girmiyorum. Yine de her fırsatta gönüllü faaliyetlere katılır, sokaktaki insanın dilinden konuşmayı bilir, kitapları ve kişisel sitesindeki blog yazılarıyla anne babalara rehberlik eder.
Bu konuşma kaçmaz dedim, hafta sonu İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün düzenlediği Veli Akademisi serisinin bu yılki ilk konferansına gittim.
İstanbul Veli Akademileri okul merkezli bir veli eğitim projesi. 2018-2019 öğretim yılında ‘Okul-veli arasında iletişim ve iş birliğini güçlendirmek, çocuğun eğitim ve gelişim süreçleriyle ilgili olarak velileri bilgilendirmek, sorumluluğunun bilincinde bireyler yetiştirilmesine katkı sağlamak’ amacıyla başlatıldı. Anaokulundan liseye her kademedeki öğrencilerin velilerini uzmanlarla buluşturuyor. Pandemi sırasında kesintiye uğrasa da beş senedir devam ediyor.
Milli Eğitim Müdürlüğünün İnternet sitesine göre bugüne kadar eğitimlere 110 binden fazla veli 9 binden fazla eğitimci katılmış. İlgilisi programları Instagram hesabından ya da İnternet sitesinden takip edebilir.
Yankı Yazgan iyi nabız tutuyor
Yankı Yazgan yalnızca çocuk psikiyatrisinin değil topluluklara hitap etmenin de ustası olmuş. Benzeri konuşmaları o kadar çok yapmış ki anne babaların ne istediğini çok iyi biliyor. Bu yüzden de kişisel hikayelerle ilginç hale getirdiği konuşmasını kısa kesip salona sorusu olan var mı diye sordu.
Olmaz mı!
Nüanslarda ayrılsa da herkesin derdi birbirine benziyor:
Çocuğum ders çalışmıyor, ne yapayım?
Bilgisayar başından kalkmıyor, ne kadarına izin vereyim?
Biri tembel öbürü çalışkan, arada nasıl denge kurayım?
Yazgan güzel cevaplar verdi ama tahmin edeceğiniz gibi sihirli bir formül de sunmadı. Sunsa büyük bir mutlulukla ben de burada aktarırdım.
Ama iki soru özellikle ilginçti.
“Yankı bey çok güzel konuşuyorsunuz, çok değerli bir uzmansınız” diye başladı: “Merak ediyorum siz çocuklarınızın bugün geldiği noktadan memnun musunuz ya da onlar için endişeleniyor musunuz?”
Soru bugün iki yetişkin çocuğu olan Yazgan’ın hoşuna gitti ama fazla detaya girmeden “Bir kusur bulmak isterseniz her zaman bulursunuz” diye cevap verdi: “Çocuklarımızla ilgili endişelerimiz korkudan kaynaklanır. O endişeler aslında bizim korkularımızdır.”
İkinci soru özellikle çocuk yetiştirme konusunda özellikle eğitim bağlamında anlaşamayan çiftlerle ilgiliydi.
Eşler arasında her türlü konuda anlaşmazlık çıkabilir. Bazen çözülür, bazen görmezden gelinir yerine göre kabullenilir ve yola devam edilir. Ama anlaşmazlık çocuklarla ilgili olunca her iki taraf da ısrarcı olabiliyor ve ortak nokta kolay bulunamayabiliyor.
Peki ne yapmalı?
Yankı Yazgan’ın cevabını ilginç buldum, bakalım siz ne düşüneceksiniz?
“Araştırmalara göre başka konularda anlaşan yahut çatışmaları çözebilen çiftler genellikle çocuklar konusunda da bir noktada fikir birliğine varıyor. Önce diğer alanlardaki çatışmaları çözmeleri, çocukla ilgili olanları en sona atmaları yerinde olur.”
Yine sihirli bir formül çıkmadı ama çocuk büyütmenin kolay olduğunu kim söyledi…