RU adlı mini dizisi Gain’de gösterilen Meryem Uzerli kısa süreliğine Türkiye’ye geldi, dizinin tanıtımı için röportajlar verdi. Hafta sonu estirdiği rüzgara ben de kapıldım, Fatih Altaylı ve Hülya Avşar’la yaptığı Youtube yayınlarını izledim.
Fatih Altaylı’nın programında tartışılacak bir şey yok. Altaylı Uzerli’ye hayranlığını gizlemeden onu hak edilmiş iltifatlara boğdu. Meryem Uzerli bol bol o tatlı kahkahalarını attı, cin gibi bakan mavi gözleriyle, akıllı ve samimi sözleriyle herkesi kendine hayran etti. Tartışma daha çok Hülya Avşar’ın programı üzerinden yürüdü.
‘Sen de bir türlü oturtamadın hayatını’
Lafı eğip bükmeden söylemek gerekirse Hülya Avşar Meryem Uzerli’ye zorbalık yapmaya kalktı. Sorularıyla, mimikleriyle, tepkileriyle rahatsız etmek istedi. Ama sözleri o kadar temelsiz ve tutarsızdı ki kendiyle çelişip durdu.
“Sen bir türlü düzenini oturtamadın” diyerek Uzerli’nin istediği gibi bir hayat yaşayamadığını ima etti. Uzerli “Belki de çok güzel oturttum” deyip kahkaha atınca “Yani düzen kuramadın demek istiyorum. Ben de kuramadım mesela” diyerek kendini de işin içine katıp ve sempati kazanmaya çalıştı.
O bitti evlilik konusu açıldı. Avşar konuğunun iki kızının babalarıyla evlenmemiş olmasına şaşırarak önce “Bir Türk erkeği böyle bir durumlarda evlenmek ister, neden evlenmediler seninle” diye sordu. Sonra “Yani nasıl kaçırdılar senin gibi bir kadını demek istiyorum” diye toparlamaya çalıştı.
Sinek kadar kocam olsun başımda bulunsun
Ayşe Arman bu “sinek kadar kocam olsun, başımda bulunsun” anlayışını kendi sayfasında gayet güzel anlatıyor: “Hülya Avşar net aslında. Çizgisi hiç değişmedi. İçinden çıktığı toplumu da birebir yansıtıyor… Bakış açısı şu: Birlikte olduğu erkeği nikah masasına “oturtabildiğin” ölçüde başarılısın. Çocuk yapabildiysen daha da başarılısın. Hele mutsuz olsan da tahammül edip susup 40 sene geçirebildiysen daha da başarılısın!” Başarıların hepsi tırnak içinde elbette.
Doğruya doğru, DNA’larımıza işlemiş bu tuzaklara hepimiz düştük, düşüyoruz. Ama kendimizi aşmak, kafayı değiştirmek için de uğraştık, uğraşıyoruz. Hayat tecrübemiz arttıkça her şeyi yerli yerine koyma konusunda ustalaşıyoruz. Evliliğin kadının hayatında kapladığı alan küçülüyor; boşalan yerler iş hayatıyla, ilgi alanlarıyla, kız arkadaşlarla doluyor. Böylece genç kadınlar farklı rol modelleri gördükçe, başka türlüsü de mümkün diye düşünebiliyor.
Sıcak yatak mı, serin sular mı
Meryem Uzerli 1 saatlik programın ikinci yarısından itibaren sohbeti ele aldı; aşka, işe evliliğe dair düşüncelerinizi sakin sakin anlattı. Sonlara doğru daha çok Uzerli anlatıyor Avşar onaylıyordu.
Bir düzen kurup sürdürmek sabır ve emek istediği için güzel, gerektiğinde bir düzeni bozmak cesaret istediği için özgürleştiri. Düzen sıcacık yatağında uyumak, düzeni bozmak serin suya atlamak gibi. Aslında mesele, evli – bekar, düzen meraklısı -heyecan bağımlısı şu veya bu olmak değil. Hatta düzenin kendisi bile değil. Esas soru: Hayat tıkanmış mı, gürül gürül akıyor mu?
Hülya Avşar programın sonunda Meryem Uzerli’yi çok sevdiğini onunla arkadaş olmaktan mutluluk duyacağını söyledi. Bütün yayın boyunca çelişip durduğu Uzerli’yle birbirlerine çok benzediklerini söyledi.
Bir de “Düzen kuramadın” demişti ya Hülya Avşar. Programın sonunda teşekkür ederken, “Çok tebrik ediyorum, çok güzel bir düzen kurmuşsun” deyiverdi.