Umarım keyifli bir hafta geçirmişsinizdir. Aynı zamanda dış haberler editörü olduğum için benim haftam helikopter kazasında ölen İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’yle geçti. Reisi odaklı bir hafta geçirmiş olsam da ekipçe bilim kategorisinde yine ilginç haberleri yazdık. Örneğin 15 dakikada elmas yapmanın yolunu biliyor musunuz? Güney Koreli bilim insanları biliyor.
Sonra düşünceleri iki dilde aktarabilen yeni beyin implantı var. Yapay zekanın bilinmezlerine pencere açan Anthropic’in bulgularını okudunuz mu? Ya da Microsoft’un yapay zekayı bilgisayara taşıyarak yeni bir dönemin kapısını aralamaya çalıştığı Copilot+ PC’nin özelliklerini incelediniz mi? Bir de tabii OpenAI’dan ayrılan baş bilim insanı Ilya Sutskever’den sonra baş gösteren yaprak dökümüne ve dağılan risk ekibine göz attınız mı? Şahsen benim bu haftaki favori hikayem Ed Dwight’ın yıllar sonra hayalini gerçekleştirerek uzaya çıkmasıydı.
Şimdi gelelim bizim bugün konuşacaklarımıza…
Bu hafta uzun zaman sonra ilk kez bu kadar yoğun bir şekilde uzayın derinlerine ineceğiz. Bir yandan kara deliklerin dönüş hızını hesaplayacak, öbür yandan Güneş’imizin manyetik alanının tam olarak nereden kaynaklandığını öğreneceğiz. Ayrıca şu son iki haftadır Dünya’yı kasıp kavuran vuran Güneş fırtınalarının son 500 yılın en güçlü fırtınalarından olmasını ele alacağız. Samanyolu’nun bir kısmının gökyüzünden çok net görülebildiği anlarla büyüleneceğinizi de iddia ediyorum.
Sizi biraz da tarihe sürükleyeceğim. Örneğin 2700 yıl önce Çinlilerle Yeni Asur İmparatorluğu’nun birbiriyle nasıl zırh alışverişi yaptığını inceleyeceğiz. Ayrıca Neandertallerin yok oluşuna gerçekten virüsler neden olmuş olabilir mi? Bu sorunun cevabı yeni yapılan bir çalışmada.
Peki ya Neuralink’in beyin çipi çalışmaları ne oldu? Bu sorunun da cevabı yine bültenimizde. Sizi bir de uzunca bir yapay zeka serüveni bekliyor.
Öyleyse yolculuğumuz başlasın!
Bilim insanları bir kara deliğin dönüş hızını hesapladı
Samanyolu dahil bilinen evrendeki neredeyse tüm büyük galaksilerin merkezinde uyuyan devler duruyor. Bunlara süper kütleli kara delikler diyoruz. Tüm kara delikler uzaydaki diğer maddelerle etkileşimleri aracılığıyla dönerler. Madde toplayarak büyüdüklerinde daha yüksek hızlarla dönerler. Diğer büyük nesnelerle birleştiklerindeyse bu dönme hızı yavaşlayabilir. Nature dergisinde yayınlanan yeni çalışmada ilk kez kara deliklerin ne kadar hızlı döndüğü ölçüldü.
Gökbilimciler 2020 yılında tuhaf bir olayı gözlemledi: Bir yıldız “gelgit bozulması” olarak da bilinen, yoğun yerçekimi nedeniyle parçalandığı bir süreçten geçiyordu. Gelgit bozulmaları sadece kara deliklerden kaynaklanır. Dolayısıyla bilim insanları bunun yıldızı yutmaya başlayan, yani onunla ziyafet çeken büyük bir kara delik olduğunu şipşak anladı. Uluslararası Uzay İstasyonu’nun NICER teleskobunu kullanan gökbilimciler, süper kütleli kara deliğin her 15 günde bir X-ışını yoğunluğunda kayma yaşandığını gördüler. Bu örüntü dört ay boyunca böyle devam etti. Bu sayede incelenen kara deliğin dönüş hızını hesaplamak mümkün oldu.
Cevap: Kara delik ışık hızının yüzde 25’inden daha az bir hızla dönüyor. Bu bir kara delik için oldukça yavaş ama başka kara deliklerin hızını ölçmenin yolunu buldukları için bilim insanları heyecanlı. Gelgit bozulmaları sık yaşanan bir olay. Dolayısıyla yakında kullanılabilecek Rubin Gözlemevi gibi araçlarla bu durumdaki kara delikleri tespit edip dönüş hızlarının bir haritasını çıkarmak mümkün olabilir.
Yeniliklere sınır dayanmaz
Çin’in kuzeybatısındaki Turfan yakınlarında Yanghai mezarlığında 2013 yılında M.Ö. yedinci yüzyıldan kalma bir zırh parçası bulunmuştu. Zırh 30 yaşındaki bir erkek savaşçının mezarından çıkmıştı. Bölgenin aşırı kurak iklimi sayesinde mezar bugüne kadar çok hasar görmeden gelebilmişti. Bu da dönemin teknolojisi hakkında biraz daha bilgi sahibi olduğumuz anlamına geliyor.
Antik dönemde zırhlar çok kıymetliydi. Çünkü zırhlar, onu giyen kişiyi organlarının hareketini kısıtlamadan saldırılara karşı koruyordu. Özellikle de pullu zırhları yalnızca elitler giyerdi. Bu zırhlarla gömülmek de yine çok az kişiye kısmet olurdu. Deri zırhlar gibi başka zırh türleri de vardı tabii. Bunlar da iş görüyordu, çok daha ucuza sahip olmak da mümkündü. Arkeologların keşfettiği yaklaşık 2700 yıl öncesine ait bu zırh ise deri kayışlar ve astarın yanı sıra beş kilo ağırlığında yaklaşık 5444’ü küçük, 140’ı büyük puldan oluşuyor. Zırh farklı beden yapılarına sahip insanlara uyabilecek ve yardım almadan hemencecik giyilebilecek şekilde birleştirilmiş.
Bu zırhı ilginç kılan bir diğer şey ise şu anda New York’taki Met Müzesi’nde sergilenen ve Yeni Asur İmparatorluğu’na ait başka bir zırha benzemesi. İki zırhın birbirine çok benzemesi, Yakın Doğu’da baskın bir güç olan Asur İmparatorluğu’nun askeri teknolojisinin Çin’e kadar ulaştığı bir kültür alışverişine işaret ediyor.
İki devlet arasındaki alışveriş, antik Avrasya’daki ilişkilere bakışımızı değiştirebilecek dünyanın kapılarını aralıyor. Araştırmacılar bu tür zırhların bugünün Irak, İran, Suriye, Türkiye ve Mısır’ını kapsayan Yeni Asur İmparatorluğu’nun standart askeri teçhizatın bir parçası haline geldiğini ve önemli bir teknolojik değişim olduğunu belirtiyor. Asurlulardan Çinlilere bu teknoloji nasıl aktarıldığı ise hâlâ bir bilmece.
Neandertal kalıntılarında 50 bin yıllık insan virüsü
Neandertallerin soyunun tükenmesinde virüslerin rolü var mıydı? Araştırmacılar uzun zamandır bunu araştırıyor ve nihayetinde Sao Paulo Federal Üniversite’den bilim insanları 50 bin yıl öncesine ait Neandertal kemiğinde şimdiye kadarki en eski insan virüslerini buldu. Ekibin bu bulguya ulaşmasında Rusya’daki Chagyrskaya mağarasından çıkarılan Neandertal kalıntılarının DNA dizilemelerinin yapılması etkili oldu.
Araştırmacılar buldukları kalıntılarda adenovirüs, herpesvirüs ve papillomavirüs gibi DNA virüsleri arıyorlardı. Aradıklarını buldular da. 50 bin yıllık virüsler bulunana kadar bu unvan 21 bin 600 yıllık Homo sapiens kalıntılarına aitti. Daha hakem denetiminden geçmemiş çalışmada yazarlar, çalışmalarının Neandertallerin bugünkü insanları etkileyen virüslerden etkilenmiş olabileceğini gösterdiğini söylüyor.
Örneğin adenovirüsler soğuk algınlığından tutun da akut gastroenterite kadar çok çeşitli hastalıklara neden olabilir. Sonra öpücük hastalığı ve multipl sklerozu tetikleyebilen Epstein-Barr virüsü de herpes virüs ailesinden. Papilloma virüsler ise en çok rahim kanseriyle özdeşleştirilir. 50 bin yıl önce Neandertallerin bu virüslerin yarattığı hastalıklardan etkilenmiş olma ihtimali var.
Ama ufak bir not düşmekte de fayda var. Mağaraya daha önce girmiş olan hayvanlar ya da insanlar bu örnekleri kirletmiş olabilir. 50 bin yıllık olduğu düşünülen virüslerle modern virüsleri karşılaştıran bilim insanları keşfettikleri virüslerin gerçekten de Neandertalleri enfekte eden virüsler olabileceğini söylüyor. Peki ya bu virüsler Neandertallerin yok oluşuna sebep oldu mu? Henüz bunu söylemek için erken.
👉Bu arada DNA demişken bu hafta yaptığımız “DNA’lardaki gizli ‘antik’ virüsler depresyonun sebebi olabilir” başlıklı haberimizi okumadıysanız bülteni bitirdikten sonra oraya da uğramanızı tavsiye ederiz.
📌Gözümüzden kaçmadı
👉Artık bültenlerin daimi maddesi haline gelen Boeing fırlatması yine, bu kez 1 Haziran’a ertelendi. Umarım bir noktada fırlatmanın gerçekleştiği haberini yaparak bu döngüyü kırarız. Tabii önemli olan astronotların sağ salim Uluslararası Uzay İstasyonu’na varması.
👉Güneş bizim Dünya’dan gözlemlediğimiz gibi pürüzsüz bir yapı olmaktan çok uzak. Manyetik alanı, yüzeyinde lekeler bırakır. Yaklaşık iki haftadır herkesi hayran bırakan ama aynı zamanda bazı yerlerde aletlerin bozulmasına neden olan güçlü Güneş patlamaları, manyetik alanın Güneş’in üzerinde oluşturduğu lekelerden kaynaklanıyor. Ancak bu manyetik alan farklarının tam olarak nasıl oluştuğu, yüzyıllardır gökbilimcileri rahatsız eden bir bilmece. Edinburgh Üniversitesi’nden matematikçi Geoffrey Vasil öncülüğünde yapılan yeni çalışmada Güneş’in manyetik alanının daha önce düşünüldüğü gibi Güneş’in derinlerinde değil, sadece 32 bin kilometre altında, yani yüzeyine oldukça yakın bir yerde olduğunu ortaya koydu.
👉NASA’nın Güneş Dinamikleri Gözlemevi 3 Mayıs ile 9 Mayıs tarihleri arasında Güneş’in iki aktif bölgesinden “kayda değer” 82 Güneş patlamasını kayıtlara geçirdi. Güneş’ten kopan parçalardan en az yedisi 7 Mayıs’tan itibaren Dünya’ya doğru sürüklendi ve 10 Mayıs’ta en güçlü kuzey ışıklarının görüldüğü bir fırtınaya yakalanıverdik. İşte son iki haftadır ABD’den Hindistan’a dünyanın dört bir yanında gökyüzü meraklılarını büyüleyen kuzey ışıkları, kayıtların tutulmaya başladığı yıldan bu yana en güçlü ışık gösterileri arasında yerini aldı. Yani son 500 yılın en güçlü kuzey ışıkları görüldü.
👉Avrupa Uzay Ajansı’na göre 18 Mayıs’ta bir kuyruklu yıldız İspanya ve Portekiz’de gökyüzünde yanarken görüldü. Portekizli Milena Refacho öylesine çektiği bir video sırasında belki hayatı boyunca çekip çekebileceği en havalı görüntüyü yakalamış oldu.
👉Gezi fotoğrafçılığı sitesi Capture the Atlas, “Yılın Samanyolu Fotoğrafçısı” serisinin yedinci sayısını yayınladı. Samanyolu’nun belirli kısımları yılın farklı zamanlarında daha iyi görünüyor. Örneğin Kuzey Yarımküre’de şubat ile ekim ayları arasında, Güney Yarımküre’deyse ocak ile kasım ayları arasında görülüyor. Her iki yarımkürede de mayıs ve haziran ayları arasında ışıkla kirlenmemiş yerlerde Samanyolu’nun bir kısmını görmek mümkün. Buradaki linkten sizi büyüleyecek fotoğraflara ulaşabilirsiniz. Benim favorim Benjamin Barakat’ın Umman’da çektiği “Jüpiter Ana” fotoğrafı oldu.
👉Neuralink’in ilk insan hastası Noland Arbaugh’un beyin çipinde birtakım sorunlar baş göstermeye başlasa da Gıda ve İlaç İdaresi (FDA), şirketin beyin çipini ikinci bir hastaya yerleştirmesine izin verdi. FDA’nın böyle bir karar almasında Neuralink’in Arbaugh’da çıkan soruna çözüm bulması etkili oldu. Önceki haberlerde Arbaugh’un çipindeki elektrotları çoğunun gevşemeye başladığı, bunun da çipin işlevselliğini kaybetmesine neden olduğu belirtilmişti. Şirket bu kez sorunu çözmek için insan saçından daha ince olan bu telleri bir sonraki deneğin beyninin çok daha derinlerine sokmayı planlıyor. Onca maymun ölümünden sonra bunu duymak biraz endişe verici olsa da şu an psikolojisi en çok altüst olan kişi Arbaugh gibi görünüyor. Bloomberg’e konuşan Arbaugh, “Neuralink, beynimdeki elektrotların çıkarılacağını söyledi. Bunu duymak çok zordu. Bir ay içinde çipe alışmıştım ama şimdi yolculuğum sona eriyor. Mutluluktan zirveye çıkmıştım, şimdiyse yere çakılıyorum” dedi.
🖥️Yapay zeka köşesi
👉Google’ın yeni yapay zeka aracı “AI Overviews”dan geçen hafta uzun uzun bahsetmiştik. Ama bir şeyden bahsetmemiştik: Şirket, milyarlarca dolarlık gelir kapısı olan reklam gelirlerini yapay zeka araması özelliğine karşı nasıl koruyacaktı? Sonuçta reklamverenler Google’a görünür olmak için para veriyor. AI Overview ise bunun önüne geçebilecek bir özellik. Google bunun cevabını verdi: Örneğin Google’a “Giysilerimdeki kırışıklıkları nasıl gideririm” diye sorduğunuzda ilk olarak karşınıza yapay zekanın arama sonuçlarında çıkan sayfalardan derlediği özet bilgi çıkacak. Bu özet bilginin altında da işinizi görecek sponsorlu ürünlerin linkleri yer alacak. Bunun bir tık ötesi de Google’ın reklamverenlere yapay zeka kullanarak reklam içeriği oluşturmalarına yardım edecek araçlar geliştirdiğini söylemesi. Yani pastanın büyük dilimini Google yiyecek ve birçok işkolunu tehlikeye atacak.
👉Medya haberleri yapan Semafor editörü Max Tani’nin haberine göre Washington Post’un yeni CEO’su Will Lewis, gazetenin geçen yıl kaybettiği 77 milyon doları telafi etmek için yapay zekadan faydalanmanın yollarını arıyor. Gazetenin baş teknoloji sorumlusu da çalışanlara gelecekte gazetenin haber odasının her yerinde yapay zekanın izine rastlanacağını duyurdu. Ancak detayları paylaşmadıkları için bu tam olarak neye işaret ediyor yorum yapamıyoruz.
👉ChatGPT’yi geliştiren OpenAI; Wall Street Journal, New York Post, Times ve Sunday Times ile anlaşma imzaladı. Yani OpenAI bu gazetelerin güncel ve arşivlenmiş tüm içeriklerine erişim sağlayabilecek. Elde ettiği verilerle de kendi büyük dil modelini eğitebilecek. Taraflar anlaşmanın ne kadara yapıldığını açıklamadı ama WSJ sık sık istihbarat haberleri yapan bir gazete. Dolayısıyla OpenAI için en önemli anlaşmalarından birine imza attığını söyleyebiliriz.
👉OpenAI geçen hafta flörtöz bir konuşma şekline sahip GPT-4o’yu piyasaya sürdü. GPT-4o çok ileri teknoloji olmasına rağmen çıkmaza girdiği bir konu var: Çince. Malum, yapay zekayı eğitmek için veri kümeleri kullanılıyor. MIT Technology Review’in haberine göre yapay zekanın Çince komutları deşifre etmesi için kullanılan en uzun 100 Çince kelimenin neredeyse tamamı porno ve kumar spamlerinden oluşuyor. Bu da GPT-4o’nun Çince sorulara müstehcen ve spamle karışık yanıtlar vermesine neden oldu. Araştırmacılar yapay zekanın beslendiği veri kümelerinden belli anahtar keimeler belirleyerek kurtulmanın mümkün olduğunu ve OpenAI’ın gerekli çalışmayı yapmadıklarını belirtiyor.
📚Haftanın önerileri
Antik Mısır’ın sıradan insanlarının günlük yaşamlarına dair bir hazine sunan bu kitap, sizleri mezar resimlerinden ve tapınak duvarlarındaki sahnelerden rekonstrüksiyonlarla zenginleştirilmiş bir yolculuğa davet ediyor. Böylece okurlar, antik Mısır’ın dinine, alışılmadık yönetim biçimine, günlük çalışma ve eğlence alışkanlıklarına, sanatına ve askeri hâkimiyetinin nedenlerine dair ayrıntılı betimlemelerle bu dönemi yeniden canlandırabiliyorlar. Modern okurlar ekmek, bira, şarap gibi temel gıdaların yapımıyla ilgili basit adımları ve piramitlerin inşası, mumyaların hazırlanması gibi önemli konuları öğrenirken, antik ve modern Mısır arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları da görecekler.
👉Kitabı buradan temin edebilirsiniz.
Kadın bedeni insanın 200 yıllık evrimine nasıl liderlik etti? Kadınlar neden erkeklerden daha uzun yaşıyor? Kadınların Alzheimer hastası olma ihtimali neden daha yüksek? Cinsiyetçilik evrimi nasıl etkiliyor? Kızlar neden ergenliğe kadar akademik testlerde bütün alanlarda erkeklerden daha iyi sonuçlar elde ederken ergenlikten sonra dengeler değişiyor? Neden kadınlar menopozda her gece ter içinde uyanıyor?
Cat Bohannon, dünyada büyük yankı uyandıran kitabı “Havva”da, bunlar gibi pek çok merak edilen soruya ışık tutuyor. “Havva” sadece insanlık tarihinin kapsamlı bir analizi değil, aynı zamanda uzun süredir erkek bedenine odaklanan bir dünya için acil ve gerekli bir düzeltme.
👉Kitabı buradan temin edebilirsiniz.
Freud, nörobilimlerin gelecekte bir noktada psikanaliz teorilerine destek sunacağını umuyordu: Sonuçta her iki disiplin de deneyimin zihinde izler bıraktığı konusunda hemfikir. Ancak bugün bile, yirmi birinci yüzyılın üçüncü on yılında, çok sayıda bilim insanı ve psikanalist, her iki tarafın da bu izlerin kökeni ve doğası konusunda tamamen farklı modellere sahip olduğunu savunuyor. İnsan deneyimini oluşturan nedir, bu deneyim bizi nasıl şekillendirir ve eğer mümkünse, hayatlarımızı nasıl değiştirebiliriz? Psikanaliz ve nörobilimler, açıkça düşmanca olmadıkları zamanlarda bu sorular hakkında iletişim kurmakta başarısız olmuşlardır. Gelgelelim Özgürlüğün Biyolojisi’nde Francois Ansermet ve Pierre Magistretti bu başarısızlığa nihayet bir son veriyorlar.
Titiz ama gayet sarih ve anlaşılır bir anlatımı olan bu kitap, beynin sinir ağının plastisitesinin, deneyimin art arda kaydedilmesini, düzenlenerek yeniden aktarılmasını nasıl sağladığını ve her bireye özgü bir iç gerçekliğin, bilinçdışı bir psişik yaşamın oluşmasına nasıl yol açtığını gösteriyor. Plastisite kavramına dayalı bir paradigma değişimini ortaya koyan bu çalışmada, bir psikanalist ve bir nörobilimcinin bu zarif ve kusursuz işbirliği, daha önce uyumsuz olduğuna inanılan disiplinler arasındaki uçurumu kapatıyor. Ansermet ve Magistretti, zihin/beden bağlantısının keşfedilmesi için yeni kapılar açtığı gibi kişisel özgürlük, kimlik ve değişimin bedensel temellerini anlamak için de yepyeni yollar açıyor.
👉Kitabı buradan temin edebilirsiniz.
🤭Sanalda güldürenler
Aşağıdaki videoyu gören bazı kullanıcılar yapay zekanın hareketine eğlenceli yorumlar getirdi. Birisi “Mehmet Şef bunu iki günde adam eder” derken, başka bir internet kullanıcısı da “Sinirliyken yemek yapan anneme benziyor” diye yazdı.
Yapay zeka tasarımı yemek yapan insansı robot, sosyal medyada viral oldu:
— Metropol Haber (@metropolmedya_) May 21, 2024