Hamas’ın 7 Ekim’deki Aksa Tufanı Operasyonu ardından İsrail’in Gazze’yi hedef alan saldırıları devam ediyor. İsrail’in resmen işgal ettiği Gazze’de taş üstünde taş kalmazken, Tel Aviv güçlerinin saldırılarından kaçabilenler, bu kez de kıtlık ve susuzlukla sınanıyor.
Ramazan ayındaki ateşkes beklentisinin hayal kırıklığıyla sonuçlandığı görüşmelerden hâlâ umut yok denecek kadar az. Gazze, bayramı katliamla, açlıkla ve susuzlukla bekliyor.
Ölü sayısının 35 bine yaklaştığı Gazze’de durum bu. Bir yandan İsrail bölgeye gidecek insani yardımları engellerken bir yandan da saldırılarına devam ediyor. İsrail’in müttefiki bile karadan engellenen yardımlara alternatif çözümler bulmuşlardı. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Gazze’ye havadan attığı yardımlara devam ediyor, bir yandan da sessiz sedasız İsrail’e silah satışını onaylıyor. Diğer ülkeler de havadan yardım atışına katılsa da Birleşmiş Milletler (BM) hiçbir yolun karadan gidecek yardımlar kadar faydalı olmayacağı görüşünde. Ama yine de insanlara yardım ulaştırılması için tek yol da kara değil.
Geçtiğimiz haftalarda gündeme gelen yapay liman fikri sonrasında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) Larnaka Limanı’ndan kalkan bir gemi yaklaşık 200 tonluk yardımı Gazze’ye taşımıştı. Şimdi de GKRY’den 300 tondan fazla gıdayı taşıyan gemiler Gazze’ye ikinci sevkiyat için yola çıktı.
Bu ay yapılan ikinci yardım
Yetkililer, Gazze için 332 ton gıda taşıyan gemilerin Cumartesi günü Kıbrıs’ın Larnaka limanından bir konvoy halinde ayrıldığını ve önümüzdeki hafta başında kuşatma altındaki bölgeye ulaşacağını söyledi.
Bu sevkiyat, İsrail’in üzerindeki baskılar nedeniyle Gazze Şeridi üzerindeki 17 yıllık deniz ablukasını hafifletmesiyle gerçekleşen yardımların ikincisi. Gıda yardımları ABD’li yardım kuruluşu World Central Kitchen (WCK) aracılığıyla GKRY’den Gazze’ye götürülüyor. Gazze’de faaliyet gösteren WCK, İspanya’nın Open Arms yardım kuruluşu ile birlikte bu misyonu ağırlıklı olarak Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) finansmanı ve GKRY’li yetkililerin desteğiyle yürütüyor.
Mart ayı başında yapılan ilk yardım sevkiyatında, herhangi bir liman tesisi bulunmayan bölgeye yaklaşık 200 ton gıdayı boşaltmak için molozlardan derme çatma bir iskele inşa edilmişti. Cumartesi günkü konvoyda, gelecekteki deniz teslimatlarına yardımcı olacak iki forklift ve bir vincin yanı sıra vinci çalıştıracak bir ekip de yer alıyor.
ABD ayrıca Gazze açıklarında yardımların ulaştırılması için bir yüzen iskele inşa etmeyi planlıyor. GKRY Cumhurbaşkanı Nikos Christodoulides Cuma günü geç saatlerde yaptığı açıklamada, hafta başında ABD’li yetkililerle yapılan görüşmelere atıfta bulunarak, iskelelerin tamamlanma hedefinin 1 Mayıs olduğunu ancak 15 Nisan civarında hazır olabileceğini söylemişti.
BM kıtlık uyarısında bulundu
BM, Gazze’deki çatışmaların en yoğun yaşandığı bölgenin kuzeyi için kıtlık durumunun artık alarm verdiğini belirtiyor. Hatta bazı yetkililer kıtlık durumunun Gazze’nin kuzeyinde mevcut olduğunu bile dile getirmeye başladı. Bölgenin kuzeyindeki durum buyken tüm Gazze için de zaman daralmaya başladı. Yetkililer Gazze’nin tüm bölgelerinin Temmuz ayında ciddi bir kıtlık yaşayacağını öngörüyor. Bu da 2 milyondan fazla insanın açlık ve susuzlukla savaşması anlamına geliyor.
Yardım kuruluşları Gazze’ye deniz ve havadan ulaştırılan gıdaların memnuniyet yaratmasına rağmen insanların ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz olduğunu söylüyor. Kuruluşlar, ülkeler, İsrail’i karadan daha fazla yardım ulaştırılmasına izin vermeye çağırıyor. BM yetkilileri İsrail’i Gazze’ye insani yardım ulaştırılmasını engellemekle suçluyor. İsrailli yetkililer bu suçlamaları reddediyor ve bölgeye girdikten sonra yardımların ulaştırılmasının BM ve insani yardım kuruluşlarının sorumluluğunda olduğunu söylüyor.
‘Havadan atılan yardımlar tehlikeli’
Gazze’de çaresiz ve aç insanların paraşütle atılan gıda ve temel ihtiyaç maddelerine ulaşma mücadelesi izdiham nedeniyle ölümcül boyutlara ulaştı. The Guardian’ın aktardığına göre görgü tanıklarının ifadeleri, görüntüler ve Gazze’deki yardım çalışanlarıyla yapılan röportajlar, yardımların havadan atılması operasyonlarının sınırlı sayıda ihtiyaç sahibine ulaşım sağladığını gösteriyor.
Savaştan önce Gazze’nin kuzeyinde çilek yetiştiriciliği yapan Yusuf Ebu Rabee, yakın zamanda paraşütle indirilen bir yardım paletinin etrafında yaşanan izdiham sonrasında artık yardımlar için mücadele etmeyi bıraktığını söyledi. Rabee ailesinin ihtiyaçlarını karşılamak için paraşütle indirilen yardımın etrafında toplananlardan biriydi ve kimliği belirsiz silahlı kişiler tarafından vuruldu. Saldırıdan kurtulan Rabee artık yardım için herhangi bir riske girmeyeceğini söyledi.
The Guardian’da yazana göre bir başka yerde de yardımların paylaşımı sırasında bıçaklı saldırı yaşandı. Saldırıda ölenler oldu.
Tek tehlike kavga ya da izdihamdan da kaynaklanmıyor. Filistinli sağlık yetkilileri, geçen hafta Gazze sahiline uçakla bırakılan yardıma ulaşmaya çalışan on iki kişinin boğulduğunu açıklamıştı. Geçen ayın başlarında Gazze’de bir paraşütün düzgün açılmaması ve yardım bekleyen bir grup genç ve küçük çocuğun üzerine düşmesi sonucu beş kişi ölmüştü.