Seçim günlüğüne hoş geldiniz. Bugün gündemden biraz sıyrılıp teknoloji liderlerinin ABD seçimlerine nasıl baktığını irdeliyoruz. Örnek modellerimiz de Cumhuriyetçiliğini gizlemeyen Elon Musk ve ketum davranan Mark Zuckerberg.

Seçime son 31. Artık işler iyice ciddiye bindi. Hep son dönemeç diyoruz ama bu sefer o dönemeci resmen döndük. Şunun şurasında ne kaldı ki? Adaylar salıncak eyaletlerde varlıklarını gösterirken, sanatçılardan ve teknoloji liderlerinden destekler havada uçuştu. Konulara girmeden önce artık klasikleşen “Kim nerede” köşemize bir bakalım mı?

🗺️Kim nerede: Demokratların adayı Kamala Harris, Detroit ve Flint’te kampanya etkinlikleri düzenlemek için dün Michigan’daydı. Harris’in bir grup Arap ve Müslüman Amerikalı liderlerle bir araya gelmesi bekleniyordu. Gazze’deki savaş başladığından beri en çok sesi çıkan gruplardan bazılarının Amerika’da ortaya çıktığını unutmamak gerekiyor. Bu gruplar daha çekilmeden önce ABD Başkanı Joe Biden’ı protesto için ön seçimlerde oy pusulalarına “Kararsızım”ı basıp geçiyordu. Düşünün ki ön seçimde Biden’ın tek rakibi bu ‘kararsızlar”dı. Harris’in bugünkü adresi de Kuzey Carolina olacak. Helene Kasırgası’nın yol açtığı hasarı inceleyecek.

Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump, Harris’ten bir tık daha erkenciydi. O da yine kasırgadan etkilenen Georgia’daki durumu öğrenmek için eyalete gitti. Ona bu ziyaretinde eyaletin Cumhuriyetçi Valisi Brian Kemp eşlik etti. Aslında Trump ve Kemp’in arası 2020 seçimlerinden sonra biraz bozulmuştu. Trump Kemp’ten seçimlerin çalındığıyla ilgili özel bir yasama oturumu düzenlemesini istemiş, vali de bu talebi reddetmişti. Trump’ın dünkü adreslerinden bir diğeri de Kuzey Carolina’ydı. Burada da bir belediye toplantısına katıldı. Bugünkü planları ise heyecan verici: İlk suikasta uğrayıp kulağını çizdirdiği Pensilvanya’daki Butler’a miting yapmaya gidecek. Umarız yine bir genç çıkıp da eski başkanı vurmaya kalkmaz. Neyse ki bu ziyaretinde yanında Irak tecrübesi olan başkan yardımcısı adayı JD Vance olacak.

🎤Sanatçılar tamam da teknolojinin önde gelenleri ne diyor?

Kültür sanat ekibimiz bugün iş yükümü bir hayli hafifleterek Harris’i desteklemek için eserlerini bağışlayan sanatçıları 10Haber okurları için anlattı. Harris’i desteklediğini açıklayan Bruce Springsteen de yine onların kaleminden çıktı. Bana da şimdi teknoloji liderlerine bakmak kaldı. Bunun için de el atmadığı alan kalmayan Elon Musk ile seçim denince akla gelen ilk sosyal medya şirketlerinden Facebbok’un sahibi Mark Zuckerberg’den daha iyi kimi mercek altına alabiliriz bilmiyorum. En basitinden başlayalım: Elon.

Biraz önce dedik ya Trump Butler’a gidiyor diye. Gerçekten ikinci bir suikasta karşı Trump’ı koruma bariyeri yapmaya çalışıyor olabilirler. Neden mi? Musk da o mitinge katılacaklardan çünkü.

🔴Neden önemli: Bugün Gizli Servis ajanları da kolluk kuvvetleri de Trump’ın güvenliği için teyakkuzda olacak. İlk suikast gerçekten tahmin etmedik yerden gelmiş, Trump bir süre kulak bandıyla gezmek zorunda kalmıştı. Trump o zaman her ne kadar “SAVAŞ! SAVAŞ! SAVAŞ!” naraları atmış olsa da bu onun da muhtemelen hafızasında yer edinecek anlardan biri oldu. Az kalsın öleceği yere dönmek kolay olmasa gerek. Özellikle de geçen ay ikinci bir suikast girişimine uğradıktan sonra.

🗣️Musk ne dedi: “Trump’ı desteklemek için orada olacağım!” Milyarder ayrıca gece yarısından hemen önce Trump’ın “TARİHİ” olarak nitelediği mitinginin duyurusunu geçtiği bir paylaşımı da kendi hesabında yeniden paylaştı.

🖼️Büyük resim: İlk suikast girişimi kimlerin Cumhuriyetçi olduğunu gösteren bir turnusol oldu. Daha doğrusu suikast öncesi de Musk’ın Trump’ı desteklediği aşikardı ancak bunu herkese açık bir şekilde itiraf etmek gibi bir derdi olmamıştı. Halbuki suikast sonrası Musk dahil birçok kişi demokrasinin hedef alındığını söyleyerek eski başkana desteğini açıkladı. Sanki hepsi bu anı bekliyor gibiydi.

🎨Çok daha büyük resim: Gizli Servis’in suikast girişimini öngöremeyip acemi kalması nedeniyle servisin başkanı Kimberly Cheatley temmuz ayında istifa etmek zorunda kaldı. Oysa Senato ön raporu saldırı öncesi planlama hatalarının “öngörülebilir” ve “önlenebilir” olduğuna işaret ediyor.

🫡Bu sefer herkes çok emin: Çok emin de konuşmamak gerekiyor belki ama Butler İlçe Komisyon Başkanı Leslie Osche, yetkililerin bugünkü etkinlikte güvenlik konusunda emin olduklarını söylüyor. Gizli Servis de mitinge hazır olduklarını vurguluyor. Bu hazırlıklara Pensilvanya eyalet polisi ile bölgedeki yerel kolluk kuvvetleriyle yakın işbirliği kurmak dahil. Tabii bir de açık hava mitinglerinde Trump’ın önüne kurşungeçirmez cam konması da var.

Tekrar Musk’a ve neden Trump’ı desteklediğine döneceğiz ama bir de Mark Zuckerberg’i inceleyelim.

😶‍🌫️Başka bir kafa: Zuckerberg çok daha karmaşık bir konu çünkü siyasetten uzak kalmak istiyor. Bu görüşünde çok da haksız sayılmaz çünkü seçim güvenliği denince akla gelen sosyal medya platformlarının başında Facebook geliyor. Zuckerberg sahip olduğu güveni zaten bir kere, 2016 seçimlerinde kararsız seçmenleri yönlendirecek içeriklerin ekranlarında yer almasını sağlayarak kaybetti. İkinci güven kaybını da çok yeni, bizzat kendi yaptığı itirafla kaybetti: Bu kez de Demokratların istediği gibi sansür uygulayarak seçmenlerin fikirlerini yönlendiriyordu.

🤔Tek sebep bu mu: Değil tabii ki. Facebook ve Instagram gibi popüler platformların çatı şirketi Meta’nın asıl derdi yapay zeka ve metaverse gibi yeni teknolojilere odaklanmak. Sanal gerçeklik gözlüklerine duyulan ilginin yeterli olmaması metaverse evrenine geçişin önündeki handikaplardan biri. Zuckerberg bu handikabı yapay zeka destekli yeni gözlükleriyle aşmaya çalışıyor. Şirket geleceğe o kadar odaklı ki ironik bir şekilde “verimlilik yılı” dediği bu süreçte binlerce kişiyi işten çıkararak ve maliyetleri düşürerek hisse değerlerini yüzde 68 oranında artırdı. Şirketin piyasa değeri yaklaşık 1,5 trilyon dolara ulaştı. Zuckerberg’in net serveti de 200 milyar dolara yükseldi. Yani Musk 7/24 X’te tweet atarken Zuckerberg metaverse’e adım adım gitmenin yollarını arıyor.

🧐Birazcık bile mi destek yok: Tarafsızlık sözlerine rağmen Zuckerberg’in birkaç kez Trump’tan bahsetmişliği var. Eeee mazi kolay unutulur mu? Mesela suikast sonrası Zuckerberg eski başkana “sert adam” olduğunu söylemiş ve platformu saldırıya ait görüntüleri yanlışlıkla kaldırdığında hemen Trump’ı arayarak özür dilemişti. Ayrıca Trump’ın iddiasına göre Zuckerberg, Demokrat bir adayı desteklemeyi düşünmüyor.

Şimdi gelelim teknoloji liderlerinin Trump’a neden daha sıcak baktığına… Siyasete girmeyeceğim diyen bile ufak da olsa sempati gösteriyor gördüğünüz üzere. Kaldı ki Musk da Vance gibi eski Trump eleştirmenlerinden. Yıllarca Demokratlara destek vermiş, Obama döneminde devletten iyi ödenekler almış biri. Obama yönetimi yenilenebilir enerji ve elektrikli araçlara büyük önem veriyordu. Şansa bakın ki tam da o dönem Musk, Tesla ile çıkagelmişti. Milyarder 2009 yılında Enerji Bakanlığı’ndan 465 milyon dolarlık düşük faizli kredi alabilmişti. Musk bu kredi sayesinde Model S elektrikli aracını üretebilmişti. Yani Demokratların hakkını ödeyemez. Peki ya neden taraf değiştirdi?

💭Şeytan tüyü mü var bu adamda: Biden yönetiminin teknoloji şirketlerinde alarm verdiren birtakım kararları var. Bunların başında kesinlikle tekel meselesi geliyor. Musk ve Zuckerberg gibi yöneticiler henüz bu davaların pençesine düşmemişse de Biden yönetimi Google ve Apple’dan başlayarak tüm şirketleri kontrolden geçirmeyi planlıyor gibi. Üstelik bunu Avrupa Birliği titizliğiyle yapıyor. Teknoloji şirketleri zaten Avrupa belasıyla cebelleşirken başına bir de ABD belası çıkması can sıkıcı. Hem zaten Musk’ın “gereksiz bürokrasi”den içi daralmış, “Biz niye Çin gibi hızlı davranamıyoruz?” diye yakınıyor.

Biden yönetimi takibi zor kripto yatırımlarına karşı da temkinli yaklaşıyor. Trump da geçmişte benzer bir politika yürütmesine rağmen sonuç olarak bugün kendi kripto yatırımını yapmış bir siyasetçi. Dolayısıyla Musk gibi kriptoya yatırım yapan liderler Trump’a destek veriyor. İşin bir de vergi boyutu var. Biden henüz adaylığını çekmemişken multimilyonerlerden gelirlerine göre çok daha yüksek vergiler almayı planlıyordu. Harris bu kararı yumuşatsa da benzer eleştiriler sürüyor.

Nihayetinde ortaya çıkan sonuç şu: Bağış yarışında Trump’a çok büyük bir fark atan Harris yine de rahat edemiyor. Çünkü Trump’ın arkasında öyle isimler var ki bu kişiler şak diye 50 milyon doları bağış masasına bırakabilir. Bu da aradaki farkı epey azaltır.

📺Münazara ne kadar izlendi?

Merak etmeyin bu sefer lafı çok uzatmayacağım. Bu bir hafta sonu okuması, hem zaten daha sizi yönlendireceğim başka yerler var. Salı günkü münazaranın izlenme sonuçlarını merak edenler olabilir. Dün beraber olamadığımız için geçemedim ama buraya not düşeyim: 43,15 milyon Amerikalı o gece Vance ve Harris’in yardımcı adayı Tim Walz’ı izledi. Bu sayı takdir edersiniz ki Harris ve Trump’ın epey altında ama aynı zamanda 2020 yarışında Harris ve Trump’ın o dönemki başkan yardımcısı adayı Mike Pence ile yapılan münazaranın yüzde 25 altında kalıyor.

❌Yine de biz bu münazaranın anketlere bir yansıması olacağını düşünmüyoruz.

🗞️Ne okumalı?

📍Trump da Vance de ağızlarından “kaçak göçmenleri toplu deport etme” lafını düşürmüyor. Bu konu aslında Türkiye’nin de çok tartıştığı bir mesele. Hatırlarsanız ikinci turda CHP’nin o zamanki lideri Kemal Kılıçdaroğlu Suriyeli mültecilere karşı çok sert bir politika gütmüştü. Onun Suriyeli mülteci söylemleri seçimi kazanmasına yetmedi. Kılıçdaroğlu’nun kendi kitlesinin içindeki bazı kişiler bu nefret dilini negatif yorumlamış, karşı mahalledekiler da onun bu sözlerine inanmamıştı. Şimdi yine ABD’ye dönelim. Trump deport edelim diyor da bu göçmenleri cidden gönderirlerse ABD nasıl bir tabloyla karşı karşıya kalacak? New York Times’da bu sorunun cevabını arayan Jamelle Bouie’nin yazısını buradan okuyabilirsiniz. Göçmen ve işçilik mevzusuna değinen bir diğer isim de Atlantic’ten Rogé Karma.

📍Burada geçen iş arkadaşım Berrak Güngör, New York Times’ın açık mektubunda “vatanperver seçimin Harris” olacağını ilan ettiğini yazdı da Demokratlara şöyle bir baktığımızda yolsuzluktan geçilmediğini görüyoruz. Bu soruna da parmak basan kişi Sarah Chayes.

ABD Seçim Günlüğü: Cadı avı tartışması ve Trump