ABD'de Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasında büyük krize neden olan Meksika sınırı ve Ukrayna yardımı konusunda uzlaşı sağlandı. Yasadışı göçe karşı çok katı önlemler içeren tasarı Ukrayna'ya büyük askeri yardımları da içeriyor.

ABD Kongresi Ukrayna ve İsrail’e büyük askeri yardım içeren paket ve Meksika sınırındaki yasadışı göçü önleme hamle gitgelini Cumhuriyetçi ve Demokrat üyeler arasındaki anlaşmayla sonlandırdı: Washington hem Cumhuriyetçilerin talebi olan Meksika sınırını daha güvenli haline getirmeyi amaçlayan bütçeyi, hem de Demokratların uzun süredir direttiği Ukrayna ve İsrail’e yardım içeren paketi uygulamaya koyabilecek.

Joe Biden tasarıyı on yıllardır yapılan “en sert ve en adil sınır reformu” diyerek destekledi. Zira bu konuda adım atması beklenen Biden’ın iktidarında 6.3 milyonu aşkın göçmen ABD’ye yasadışı yollardan giriş yaptı. Rekor düzeydeki bu akın ABD Başkanı’nın 5 Kasım’daki seçimlerde en büyük handikaplarından biri olarak görülüyor.

Göçmen krizi seçimlerde Biden’ın karşısına çıkacak olan eski Başkan Donald Trump’ı desteklemek için Cumhuriyetçileri sandık başına götüren en önemli konu aynı zamanda. Göçmen akınları nedeniyle kamuoyunda artan öfkeyle karşı karşıya kalan Başkan Biden Ocak ayında Kongre’ye yasa tasarısı göndermeleri halinde “sınırı derhal şimdi kapatma ve hızlı bir şekilde düzenleme” sözü vermişti.

Biden sınır konusunda yine Demokratların öfkesini göze aldı

Senatörlerin aylardır müzakere ettiği anlaşma yaklaşık 120 milyar dolar tutarında. Cumhuriyetçilerin temel taleplerinden olan sınır güvenliğinin sağlanmasına 20 milyar dolar ve Beyaz Saray’ın talep ettiği gibi Kiev’e 60 milyar dolar ayrılıyor. Söz konusu paket ayrıca Gazze için insani yardımı ve İsrail için de güvenlik yardımını içeriyor.

Ancak daha tasarı metni yayımlanmadan Trump’ın baskısı altındaki bazı Cumhuriyetçiler tasarıya karşı çıkacaklarını açıkladı. Kalıcı bir anlaşmaya varılamaması Biden’ı sınır güvenliği konusunda yeni saldırılara karşı savunmasız bırakabilir.

Meksika sınırında neler oluyor?

ABD İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) istatistiklerine göre Başkan Biden’ın göreve geldiği Ocak 2021’den bu yana 6.3 milyondan fazla göçmen yasadışı yollarla ABD’ye giriş yaptı. Bunlardan yaklaşık 2.4 milyonunun ABD’ye girişine izin verildi ve çoğunluğu sığınma talebinde bulunabilecekleri göçmenlik mahkemesi tarihini bekliyor.

Benzeri görülmemiş rakamlar aydan aya iniş çıkış gösterse de resmi rakamlara göre göçmen girişi aralık ayında 302 bini aşarak bugüne kadar kaydedilen en yüksek aylık istatistiğe ulaştı.

BBC’nin ABD’deki ortağı CBS tarafından Ocak ayında yapılan bir anket Amerikalıların neredeyse yarısının sınırdaki durumu bir kriz olarak gördüğünü ve yüzde 63’ünün yönetimin “daha sert” politikalar benimsemesi gerektiğini düşündüğünü gösteriyor. Aynı ankete göre Amerikalıların yüzde 68’i Biden’ın konuyu ele alışını onaylamadıklarını belirtiyor.

Teksas’taki Rice Üniversitesi Baker Enstitüsü ABD ve Meksika Merkezi Direktörü Tony Payan “Göçmenlik Biden’ın aşil tendonu. Bu konuda ipin ucunu kaçırmış durumda. Cumhuriyetçiler konuyu manşetlerde tutma ve Biden’ı sınırdaki ‘kaos’ ve ‘göçmen istilası’ olarak adlandırdıkları şeyle ilişkilendirme konusunda çok başarılı oldular. Biden bu durumun seçim kampanyasındaki en önemli handikapı olduğunun da farkında” dedi.

“Başkan yeniden seçilmek istiyor ve göçmen krizi yoluna adeta taş döşüyor” diyen Payan “Bunu manşetlerden uzak tutmak için her şeyi yapacaktır” diye ekledi.

Yeni anlaşmada neler var?

Anlaşma Cumhuriyetçi müzakereci James Lankford’un ifadesiyle mevcut “yakala ve bırak” sisteminden göçmenlerin gözaltına alındığı ve sınır dışı edildiği bir sisteme geçişi içeriyor. Senatör Lankford Demokrat meslektaşı Chris Murphy ve bağımsız meslektaşı Kyrsten Sinema ile birkaç ay boyunca anlaşmaya aracılık etmesiyle biliniyor.

Anlaşmadaki en önemli değişiklikler arasında göçmen geçişleri bir haftada beş bin eşiğini geçtiğinde sınırın tamamen kapatılmasını zorunlu kılan yeni bir federal yetki yer alıyor. Uygulamada bu ABD’ye yasadışı yollardan gelen göçmenlerin artık sığınma talebinde bulunmasına izin verilmeyeceği ve kısa süre sonra sınır dışı edilecekleri anlamına geliyor.  ABD yasalarına göre mevcut uygulamanın dramatik şekilde tersine döneceğini gösteriyor.

Biden Ocak ayında yaptığı açıklamada “Eğer bana bu yetki verilirse tasarıyı imzaladığım gün bunu kullanırım” demişti.

Washington Latin Amerika Ofisi’nden göç ve sınır uzmanı Adam Isacson BBC’ye yaptığı açıklamada, bu değişikliğin mevcut normlardan “radikal” bir sapma anlamına geleceğini ve Trump yönetiminin göçmenlerin hızla sınır dışı edilmesine izin veren bir pandemi dönemi politikası olan 42. Madde’ye geri dönüleceğini söyledi.

Anlaşmada yer alan diğer reformlar arasında iltica davalarında hızlı karar alınması, insani şartlı tahliyenin sınırlandırılması, göçmenlerin ABD’den çıkarılması için genişletilmiş yetki, yasadışı geçişler için daha katı sonuçlar ve hatta kilometrelerce sınır duvarı inşa etmek ya da güçlendirmek için 650 milyon dolar yer alıyor.

Isacson, bu önlemlerin 2020 öncesi ABD siyasetinde büyük ölçüde “kabul edilemez” içerikte olduğunu söyleyerek “Trump’tan önce sınır ve göç konusundaki ana akım tartışmalarda bu tür önerileri hiç duymamıştık. Bu belki de göçmen karşıtı kesimlerin önerdiği bir şeydi. Bu gerçekten de konjonktürün ne kadar değiştiğini gösteriyor” dedi.

Eğer kabul edilirse söz konusu iki partili uzlaşma 1990’dan bu yana ABD göçmenlik yasasının ilk önemli revizyonu olacak.

Anlaşmaya oldukça sıcak yaklaşan Biden “Bu yasa bana Başkan olarak yığılma durumlarında sınırı kapatmak için yeni bir acil durum yetkisi verecek. Masama getirin ki derhal yasalaşması için imzalayabileyim” ifadelerini kullandı.

Sıradaki adım ne?

Tasarının 100 üyeli Senato’dan geçebilmesi için en az 60 oya ihtiyacı var. Ancak Temsilciler Meclisi’ndeki Cumhuriyetçiler arasında anlaşmaya yönelik yaygın muhalefet göçmenlik tasarısının yasalaşma ihtimalinin düşük olduğu anlamına geliyor.

Daha ayrıntıları açıklanmadan önce Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson anlaşmanın mecliste “ölü doğacağı” uyarısında bulunmuştu. Johnson yeni açıklamasında da tasarının yeterince ilerleyemediğini ve Biden’ın bunun yerine sınırı güvence altına almak için mevcut yasaları kullanması gerektiğini iddia etti.

Cumhuriyetçilerin kemikleşen muhalefeti, Demokratların Johnson ve destekçilerini Kongre’deki müttefiklerini tasarıyı iptal etmeye çağıran Trump’ın baskısına boyun eğmekle suçlamalarına yol açtı.

Zira Trump geçen çarşamba günü Truth Social hesabından yaptığı paylaşımda tasarıya ilişkin “Buna ‘aptal yasa tasarısı’ deyin ve geçmemesini sağlayın. İşleri çok daha kötü hâle getirecek” diye yazmıştı.

Johnson iddiaları “saçma” olarak nitelendirirken uzmanlar Trump’ın büyük etkisinin müzakerelere açıkça gölge düşürdüğünü ve Biden yönetimine çok az seçenek bıraktığını söylüyor.

Washington-Teksas krizi

Teksas Valisi Greg Abbott Biden yönetimini sınır güvenliği konusunda yeterli önlem almamakla suçlayarak düzensiz göçmenlerin ABD’ye geçmek için çoğunlukla tercih ettiği Eagle Pass kentindeki sınır bölgesine yaklaşık dört kilometre uzunluğunda dikenli tel çekilmesini emretmişti.

Biden yönetimi de sınır güvenliğinin federal hükümetin yetkisi içinde olduğunu belirterek dikenli tellerin kaldırılması için ABD Yüksek Mahkemesine başvurmuştu. Yüksek Mahkeme Meksika sınırının Rio Grande Nehri boyunca çekilen dikenli tellerin kaldırılmasına hükmetmiş, ancak Teksas Valisi Abbot’un bu karara uymayacağını açıklaması üzerine Biden hükümeti ile arasındaki anlaşmazlık tırmanmıştı.

Teksas Ulusal Muhafızları mahkeme kararına rağmen 23 Ocak’ta ABD sınır devriyesinin işini yapmasına izin vermemiş, dikenli telleri yerleştirmeye devam etmiş, 25 Cumhuriyetçi eyaletin valileri de ortak bildiriyle Teksas’ın yanında olduklarını açıklamıştı.

ABD’nin tırmanan iç krizi: Meksika sınırından geçen göçmenlerin sayısı rekor kırdı

Teksas durulmuyor: Göçmen merkezi yakınındaki otobüs durağına dalan sürücü 8 kişiyi öldürdü