Avrupa Parlamentosu (AP), hem kadına yönelik hem de aile içi şiddetin önlenmesini amaçlayan İstanbul Sözleşmesi’nin Avrupa Birliği (AB) genelinde uygulanmasına hazırlanıyor. Böylelikle sözleşmede yer alan bazı maddelere karşı çıkan Macaristan ve Slovakya gibi muhafazakar AB ülkeleri de sözleşmeye uymak zorunda kalacak.
Avrupa Adalet Divanı, 6 Ekim 2021’de aldığı kararla İstanbul Sözleşmesi’nin hayata geçirilebilmesi için tüm üye ülkelerin onayını almasına gerek olmadığına hükmetmişti. Avrupa Komisyonu, AB’nin misyonuyla tutarlı bir çerçeve oluşturacağı, kadına şiddeti önleyeceği ve şiddet mağduru kadın ve çocuklara daha iyi koruma sağlayacağı gerekçesiyle sözleşmeye imza atmıştı.
Birliğe üye 21 ülke 2022’de sözleşmenin uygulanmasına onay verdi. Ermenistan, Lihtenştayn, Moldova, Ukrayna ve İngiltere sözleşmeyi imzalasa da henüz sözleşmeyi uygulamaya başlamadı. Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Letonya, Litvanya ve Slovakya ise henüz İstanbul Sözleşmesi’ni kabul etmedi. Macaristan ve Slovakya sözleşmeyi kabul etmeme gerekçesi olarak sözleşmedeki LGBTİQ+ haklarına ilişkin düzenlemeleri göstermişti.
Parlamentoda dün yapılan oylamada 464 milletvekili sözleşmenin uygulamaya konması yönünde oy kullanırken, 81 milletvekili buna karşı çıktı. 45 üye ise çekimser kaldı. Parlamentonun kararı gereği, söz konusu altı ülke de sözleşmeyi uygulamak zorunda kalacak.
Sözleşme, sığınma ve adli işbirliği anlaşmaları gibi AB’nin sorumlu olduğu alanlarda geçerli olacak. Tam tarih verilmese de kısa süre içerisinde tüm kurumlarda yürürlüğe girmesi bekleniyor.
İstanbul’da 11 Mayıs 2011 tarihinde imzalandığı için İstanbul Sözleşmesi olarak anılan sözleşmenin ilk imzacıları arasında Türkiye de yer alıyordu. Ancak Türkiye toplumsal cinsiyet, cinsiyet dengesizliği ve güç ilişkilerindeki duruma dayalı şiddete maruz kalan kadınları ve çocukları korumayı amaçlayan İstanbul Sözleşmesi’nden ‘aile yapısının altını oymak isteyen dış güçler tarafından dayatıldığı’ gerekçesiyle 2 Ocak 2023’te resmen çıktı.