Yedi yıl önce yayınladığı bir raporla Belçika'daki camilerde Ankara'nın müdahalelerine dikkat çeken Belçika'da ilk kez Belçika Diyanet Vakfı'na bağlı bir caminin ruhsatı bir yıllığına askıya alındı. Sebep ise "kötü yönetim ve mali ihmal."

Belçika ile Türkiye arasında 2017’den bu yana devam eden bir Diyanet gerilimi var. Bu gerilimin sebebi Belçikalı istihbarat yetkililerinin ülkedeki dini kurumların durumlarıyla ilgili kaleme aldığı rapor. Bu rapora göre Belçika’da Diyanet’e bağlı camilere Ankara müdahil oluyor. Buna örnek olarak da camilerde okunan hutbelerin Ankara tarafından belirlenmesi gösteriliyor. Hatta raporda Belçika Diyaneti’nden “Erdoğan’ın uzun kolu” olarak bahsediliyor.

Belçika Diyanet Vakfı’nın kendi internet sitesinde Ankara ile eğitim ve yardım meseleleri gibi konularda işbirliği yapılacağı açık bir şekilde yazıyor. Bununla birlikte Belçika Diyanet Vakfı Belçika’da bağımsız bir sivil toplum kuruluşu olarak çalışıyor. 2022 yılında Flaman Toplumu Birlikte Yaşama Bakanı Bart Somers Belçika’da Diyanet Vakfı’na bağlı olarak faaliyet gösteren 12 caminin işlevlerini sürdürebilmeleri için Ankara’nın etkisinden uzak kalmaları gerektiğini açıklamıştı.

Aynı yıl Aalst’taki Kevser Cami “ciddi inşaat ihlalleri” nedeniyle polis tarafından mühürlenmişti. Belçika’da hükümet ruhsatı olan camilere su, enerji, bakım, onarım masrafı ve idari gelirler için düzenli olarak destekte bulunuyor. Ayrıca devlet tarafından tanınmış bu ibadet kurumlarında çalışanların maaşı da yine Belçika tarafından ödeniyor. Belçikalı yetkililerin camideki görevlilerden beklentisi kurallara uygun şekilde caminin onarılmasıydı. Ayrıca Belçika Diyanet Vakfı’na bağlı bu caminin Ankara ile derin bağları olduğuna inanan Belçikalı yetkililerin gözünde caminin itibarı çok iyi sayılmaz.

Ancak BBC Türkçe’den Yusuf Özkan’ın haberine göre üç ay önce Flaman Bilgi ve Tarama Servisi cami yetkililerinin yenileme çalışmaları sırasında “mali ihmaller yaptığı” gerekçesiyle ibadet yerinin kullanıma uygun olmadığına karar verdi. Yani iddiaya göre cami yönetimi Belçikalı yetkililere söz verdiği halde bakım işlemlerini yerine getirmedi.

Bunun üzerine Flaman İçişleri Bakanı Gwendolyn Rutten caminin ruhsatının “kötü yönetim ve mali ihmal nedeniyle” askıya alındığını açıkladı. Rutten’ın Belçika basınına yaptığı açıklamaya göre Kevser Cami zaten Ankara ile yakın ilişkiler kurduğu ve “dış müdahale” kurallarına uymadığı için “Belçika’da itibar kaybı yaşamıştı. Rutten’a göre cami iki yıldır ibadet edecek alana da sahip değil. Caminin “ruhsat yönetmeliğine de uygun olmadığını” dile getiren Rutten caminin ruhsatını bir yıllığına askıya almaya karar verdiklerini söyledi.

Caminin ruhsatı askıya alınınca camide görevli imamın maaşı ve oturma izni de otomatik olarak tehlikeye giriyor. Belçika Diyanet Vakfı’nın BBC Türkçe’ye yaptığı açıklamada “Belçika kanunları çerçevesinde gerekli hukuki girişimi başlatmış olup süreci titizlikle takip etmekteyiz” dendi.

Belçika’da ilk kez bir caminin ruhsatı askıya alınıyor. Şimdilik askı süresi bir yıl olsa da hükümetin elinde ruhsatı süresiz iptal etme yetkisi var.

Yıllardır kriz üstüne kriz…

Bu arada Belçika’da ocak ayında başka bir kriz daha patlak verdi. Yine Belçika Diyanet Vakfı’na bağlı başka bir camide bir imamın verdiği vaazda “Günümüzde sadece erkeklerin erkeklerle cinsel ilişkisi yok, aynı zamanda kadınların kadınlarla, erkeklerin erkeklerle ve daha fazla insanla, gruplar halinde, hatta hayvanlarla bile ilişkileri var. Böyle bir sapkınlık var, ama biz tepki vermiyoruz. Onlar bize bu sapkınlığı dayatıyor ve biz tepki vermiyoruz. LGBTQ topluluğundan insanlara çok fazla hak verildi. Onlar hasta değil, sapkın. Bu bir hastalık değil, sapkınlıktır” sözlerini dile getirmesinin ardından Belçika Adalet Bakanı Zuhal Demir harekete geçti.

Hem imamın sınırdışı edilmesi, hem de caminin ruhsat başvurusunun geri çevrilmesi gündem olmuştu.

Ankara’nın Belçika’daki camilerle ilgili dile getirdiği sıkıntılara karşı tepkisi 2017 yılında başta bahsettiğimiz rapor yayınlandıktan sonra gelmişti. O dönemki yönetim terörle ilgili istihbaratı Belçika ile paylaşmama kararı almıştı. O zamanlar da Flandre bölgesindeki başka bir cami tartışma konusu olmuştu. Belçika Adalet Bakanlığı söz konusu camiyle ilgili olarak “Entegrasyonu teşvik etmiyor, toplumdaki gruplar arasında gerilim yaratıyor ve Flaman toplumuna yabancı nifak tohumları ekiyor” demişti.

Ankara ise söz konusu cami tartışmasının dönemin Erdoğan hükümetini soruşturmak için bahane olarak kullanıldığını iddia etmişti.

İmam intiharları son bulmuyor: Camiye gelenler asılı buldu