Brezilya Devlet Başkanı da Silva İsrail'in Gazze'de yaptıklarını Nazilerin İkinci Dünya Savaşı'nda Yahudilere yaptığı soykırımla karşılaştırınca İsrail'de "istenmeyen kişi" ilan edildi. Bunun üzerine Brezilya İsrail büyükelçisini geri çekti.

Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da düzenlenen 37. Afrika Birliği Zirvesi sırasında gazetecilerle konuşurken Gazze’de yaşananlara tepkisini gösterdi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da uzun zamandır konuşmalarında dile getirdiği bir benzetmeyi dillendiren Lula’nın aldığı yanıt Erdoğan’ınkinden çok daha ağır oldu.

Lula konuşmasında “Gazze Şeridi’nde Filistin halkına yapılanların tarihte yalnızca bir benzeri var” dedi ve sonrasında “O da Hitler’in Yahudileri öldürmeye karar vermesi” diye ekledi. Zirvenin açılış konuşmasında hem Hamas’ın İsrailli sivilleri hedef aldığı saldırıların hem de İsrail’in verdiği orantısız tepkinin kınanması gerektiğini söyleyen Lula’nın açıklamaları İsrailli yetkilileri öfkelendirdi.

İsrail Dışişleri Bakanı İsrael Katz sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada Lula’nın sözlerinin “utanç verici ve korkunç” olduğunu söyledi. Brezilya büyükelçisinin dün “kınanmak” için Dışişleri Bakanlığı’na çağrılacağını söyleyen Katz “hiç kimsenin İsrail’in kendini savunma hakkına zarar veremeyeceğini” de sözlerine ekledi.

Katz, Brezilya Büyükelçisi Federico Mayer’i Yad Vashem Holokost Anıtı’nın önüne getirdi ve “İsrail’in unutmayacağını ve affetmeyeceğini” söyleyerek “Benim adıma ve tüm İsrail vatandaşları adına Başkan Lula’ya açıklamalarını geri çekene kadar İsrail’de istenmeyen kişi olduğunu söyleyin” dedi. Mayer’e anıtı gezdiren Katz, Holokost’ta öldürülen anneanne ve dedesinin isimlerini gösterdi.

Brezilya büyükelçisini geri çekti

Lula’nın tüm bu tepkilere verdiği karşılık İsrail’deki büyükelçisi geri çekmek oldu. Brezilya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Mayer’in “istişareler için” geri çekildiği belirtildi. Şimdiye kadar Türkiye, Ürdün, Bahreyn, Kolombiya, Honduras, Şili, Belize, Güney Afrika ve Çad İsrail’deki büyükelçilerini geri çekmişti. Brezilya böylelikle 10’uncu ülke oldu.

7 Ekim’de başlayan savaşta 1200 İsrailli ölürken İsrail’in Hamas ve diğer direniş gruplarına verdiği karşılıkta 29 bin kişi yaşamını yitirdi. Gazze’deki can kayıplarının yüzde 70’inden fazlasını kadın ve çocuklar oluşturuyor. Yani İsrail’in saldırıları asker-sivil ayrımı yapmıyor.

Şimdi Netanyahu Ramazan’ın başlayacağı tarihe kadar Hamas’ın elindeki rehineler serbest bırakılmazsa 1.3 milyon kişinin sığındığı Refah’a tanklarla gireceği tehdidini savuruyor. Eğer İsrail Refah’a girerse Gazze nüfusunun yarısından fazlasının sığındığı Refah’ta durum çok daha kötüye gidebilir. Bölgeye gelebilen çok kısıtlı yardımlar buradan dağıtılıyor. Ama İsrail Refah’a girdiğinde Filistinliler Gazze’nin daha iç kısımlarına dağılmak zorunda kalabilir. Bu da yardımlara ulaşımlarının çok daha kısıtlanması demek oluyor.

‘Kırmızı çizgiyi aştı’

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da kendi sosyal medya hesabından Lula’ya tepki gösterdi. Lula’nın “Holokost’u değersizleştirdiğini” ve “hem Yahudi halkına hem de İsrail’in kendini savunma hakkına zarar vermeye çalıştığını” iddia eden Netanyahu “İsrail’i Nazilerin Holokost’u ve Hitler ile kıyaslayarak kırmızı çizgiyi aştı” sözlerini dile getirdi.

Netanyahu bir başka açıklamasında ise Lula’nın “Naziler tarafından öldürülen altı milyon Yahudi’nin anısına leke sürdüğünü” ve “Yahudi devletini en acımasız antisemitistler gibi şeytanlaştırdığını” belirtti.

İsrail’in Holokost anıtı Yad Vashem’in yöneticisi Dani Dayan ise açıklamasında Lula’yı kınayarak “Önemli bir ülke olan Brezilya’nın liderinin Holokost’u çarpıtmaya ve antisemitizmi bu kadar bariz bir şekilde yaymaya çalışması son derece hayal kırıklığı” dedi.

Lula 7 Ekim’deki Hamas saldırılarını kınasa da sonraki süreçte İsrail’in Gazze’deki faaliyetlerini eleştirmeye başladı. Kasım ayında Brezilya hükümetinin yardımıyla Mısır üzerinden Gazze’den çıkmayı başaran 30 kişilik uçağı karşıladıktan sonra Lula savaşın siviller üzerindeki etkisini kınayarak “Masum insanlara böylesine acımasız, insanlık dışı bir şiddet uygulandığını görmedim” demişti.

Erdoğan da Netanyahu’ya Hitler benzetmesi yapmıştı

Cumhurbaşkanı Erdoğan da savaşın ilerleyen dönemlerinde Netanyahu ve İsrail için birtakım benzetmeler yapmıştı. Bu benzetmelerden biri Srebrenitsa Soykırımı’nda parmağı olan Sırp lider Slobodan Milosevic’e gönderme olarak “Gazze kasabı”yken diğeri de “Hitler özentisi” olmuştu. Bir hafta önce kabine toplantısında konuşan Erdoğan, “Hitler özentisi Netanyahu yönetimi, 7 Ekim’den beri sürdürdüğü vahşet ve katliam politikasında her gün yeni bir kırmızı çizgiyi aşıyor” sözlerini dile getirmişti.

Netanyahu ve bakanları şimdiye kadar Erdoğan’ın eleştirilerine Türkiye’nin doğusunu örnek göstererek, “Sizden ders alacak değiliz” diye yanıt verseler de şimdiye kadar Erdoğan istenmeyen kişi ilan edilmedi. Ancak her iki ülke de diplomatlarını geri çekerek kısa süre önce başlayan ilişkilerin yeniden dibi görmesine neden oldu.

Refah’ta kıyım için tarih belli oldu: İsrail 130 esir için 1.5 milyon kişiyi ateş altına alacak

Erdoğan: Hitler özentisi Netanyahu her gün yeni bir kırmızı çizgiyi aşıyor