Hintli bir kadın doktorun geçen hafta Batı Bengal eyaletinin başkenti Kalküta’da RG Kar Medical Hastanesi’nde mesai esnasında tecavüze uğraması binlerce kişiyi sokağa döktü. Gösteriler geçen çarşamba günü Kalküta kentinde 100’e yakın destinasyona yayıldı. Protestolar Hindistan’ın başka şehirlerine de sıçradı. Doktorların yanı sıra feminist örgütler de sokaklardaydı. “Geceleri geri alacağız” pankartlarının göründüğü gösterilerde mağdur kadın için adalet çağrıları yükseldi.
Kalküta’da feminist grupların düzenlediği barışçıl eylemlere katılan Hintli Shalini Datta İngiliz gazetesi The Telegraph’a “Bu sadece bu geceden ibaret bir talep değil. Kadınlar istedikleri saatte dışarı çıkabilme özgürlüğüne sahip olmalı. Böylece gelecekte hiçbir ebeveyn kız çocuğunun akşam eve geç dönmesinden endişe duymaz” dedi.
Women are marching from every street demanding justice for the RG Kar Medical College r@pe-mu₹der victim. People of Kolkata say that this is unprecedented, they have never seen people, especially women, marching on the streets in such anger. #JusticeForMoumita #ReclaimTheNight pic.twitter.com/MmTBCFfKy7
— Abhishek (@AbhishekSay) August 14, 2024
Doktorlar da destekte
Geçen haftaki olayın ardından Hindistan’daki birçok devlet hastanesinde doktorlar da greve çıktı. Hindistan Tabipler Birliği’nin Genç Doktorlar Ağı’ndan Dhruv Chauhan, Press Trust of India haber ajansına “Ülkedeki doktorlar hükümetin güvenliğimiz için bir yasa çıkarmasının kolay olduğunu biliyor. Grev tüm taleplerimiz resmen karşılanıncaya kadar devam edecek” dedi. Kalküta Yüksek Mahkemesi açılan soruşturmanın öncelikli olduğunu açıklarken, Hindistan’da bulunan çeşitli sendikalar da süreci takip ettiklerini bildirdi.
Perşembe günü Yeni Delhi’deki Bağımsızlık Günü kutlamalarında konuşan Başbakan Narendra Modi Kalküta davasına özel olarak değinmedi. Bununla birlikte Modi kadına yönelik şiddetten duyduğu “acıyı” dile getirdiği konuşmasında “Annelerimize, kız kardeşlerimize yapılan zulümlere karşı halk öfke duyuyor” dedi. Modi, konuşmasının devamında “Kadına yönelik suçlar hızla soruşturulmalı, kadınlara yönelik canavarca davranışlar en ağır şekilde ve hızla cezalandırılmalı” diye ekledi.
Hindistan cinsel şiddete karşı zayıf yasalarıyla biliniyor
El Cezire’nin paylaştığı bir raporda 2022 yılında bir günde ortalama 90 kadının tecavüze uğradığı bir ülke olan Hindistan cinsel şiddet karşısında yasal zaaflarıyla biliniyor. Hindistan’daki birçok tecavüz vakasında failler sorumlu tutulmuyor. 2002 yılında Bano 11 erkek tarafından tecavüze uğramıştı. Müebbet hapis cezası alan failler 2022 yılında Başbakan Narendra Modi hükümeti tarafından serbest bırakılmış, halk bu tecavüzcüleri alkış ve çelenklerle karşılamıştı. Hindistan yine ulusal düzeyde protestolara sahne olmuş, failler tekrar tutuklanmıştı. Hindistan toplumsal anlamda da yaygın bir toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve cinsel şiddet “kültürüyle” biliniyor.
Geçen yıl Manipur’da etnik bir çatışma yaşanmıştı, biz de 10Haber’de bu etnik çatışmayı uzun uzun yazmıştık. O etnik çatışma aylarca dünya basınına yansımadı, fazlasıyla kanlı olmasına rağmen hem de. Ne zaman ki iki kadının yolun ortasında çırılçıplak soyulup onlarca erkek tarafından tecavüz edildiği video sosyal medyaya yansıdı, işte o zaman Manipur’da yaşananlar konuşulmaya başlandı. İşin kılçıklı tarafı, o zaman polis bu toplu tecavüzden haberdardı ama uluslararası topluluktan tepki gelene kadar saldırıyı gerçekleştirenler hakkında işlem uygulanmamıştı. Hindistan Başbakanı Narendra Modi bile iki kadının yaşadığı olayı gündeme getirmemişti.
Hadi biraz daha geriye gidelim… 2018’de Letonyalı 33 yaşındaki Liga Skromane depresyondan kurtulmak için Kerala’ya gitmiş ancak toplu tecavüze uğrayarak öldürülmüştü. Skromane bir yoga merkezine geldikten kısa süre sonra ortadan kaybolmuştu. Kafası koparılarak öldürülen kadının cesedi bir ay sonra ormanlık alanda bulunmuştu. Skromane cinayetine karışan şüpheliler kısa sürede yakalanmışsa da Kerala Emniyeti en başta Skromane’nin ölümünde herhangi bir cinaye şüpheleri olmadığını iddia etmişti. Evet yanlış okumadınız, kafası koparılan bir kadının ölümünde cinayet ihtimalini dışlamışlardı.
Sandip Roy El Cezire’ye bu vakayı özellikle öne çıkaran şeyin Kalküta’da meydana gelmiş olması olduğunu söyledi. “Kalküta aslında uzun bir süre kadına yönelik şiddet vakalarının gerçekten düşük olması ve kadınlar için nispeten güvenli olmasıyla bilinir” dedi.
Ulusal Suç Kayıtları Bürosu (NCRB) raporu Kalküta’nın 2021 yılında 19 büyük şehir arasında en az tecavüz vakasının gerçekleştiği yer olması yanı sıra tüm yıl boyunca 11 vakanın kaydedildiğini söylüyor.