Lübnan’ın başkenti Beyrut’un hareketli sokakları 30 Temmuz’da bir kez daha çatışmanın gölgesinde kalmıştı. İsrail’in Beyrut’ta ‘Hizbullah’ın kalesi’ olarak bilinen Dahiye bölgesine düzenlediği saldırı İran destekli örgütün üst düzey komutanlarından Fuad Şükür’ün hayatını kaybetmesiyle sonuçlanmıştı. Şükür’ün ölümünün ardından geçen günler gergin bekleyişin ve intikam yeminlerinin gölgesinde geçti.
Yedinci gün anma töreninde Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri Hasan Nasrallah video konferans aracılığıyla halka seslendi. Nasrallah’ın sert ve kararlı ifadeleri gelecekte yaşanacak olayların habercisiydi. “İsrail’e yanıtımız güçlü ve etkili olacak” diyerek başladığı konuşmasında intikamın ya tek başlarına ya da İran destekli diğer gruplarla birlikte yapılacağını vurguladı. Nasrallah direnişin diğer cepheleri olarak nitelendirdiği Yemen’deki Husiler ve Irak’taki Şii milislerle birlikte hareket edebileceklerinin altını çizdi.
Hizbullah lideri İsrail’in yalnızca İran’dan gelecek bir misillemeyi beklemediğini, Hizbullah ve Yemen’in de savaşta aktif rol oynayacağını belirtti. Hamas lideri İsmail Haniye’nin Tahran’da suikaste uğraması Nasrallah’ın iddialarını güçlendiren bir diğer unsurdu.
İsrail’in Hizbullah ile topyekün bir savaşa girme kararının kolay olmadığını belirten Nasrallah bu savaşa girmek için İsrail’in herhangi bir bahaneye ihtiyacı olmadığını söyledi. Beyrut’un sokakları Nasrallah’ın sözleriyle yankılanırken bölgedeki tansiyonun daha da yükseleceği aşikardı.
İsrail Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten bu yana saldırılarına devam ederken kuzey sınırında da Lübnan Hizbullahı ile çatışıyor. Ekim ayından bu yana İsrail saldırılarında Lübnan’da aralarında Hizbullah savaşçıları ve sivillerin de olduğu yaklaşık 450 kişi hayatını kaybetti. Aynı dönemde Hizbullah saldırılarında İsrail’de de 23 sivil ve en az 17 asker öldü.
