İsrail, İran'ın 13 Nisan'daki konsolosluk misillemesine yanıt verdi. İsrail'e ait 3 dronun imha edildiğini duyuran İran'ın Cumhurbaşkanı Reisi ilk açıklamasında saldırının bahsetmedi. Beyaz Saray ise "Şu anda yorumumuz yok" dedi.

Hamas’ın 7 Ekim’deki “Aksa Tufanı Operasyonu” adını verdiği saldırıların ardından Batı’nın “vekil güçler” dediği Direniş Ekseni ile İsrail’e karşı dolaylı olarak dahil olan İran, artık savaşta en çok konuşulan aktörlerden biri. İsrail’in 1 Nisan’da Suriye’nin başkenti Şam’da İran konsolosluğuna ait binayı vurması ve saldırıda ikisi general yedi İran askerinin hayatını kaybetmesiyle başlayan gerilim devam ediyor. 13 Nisan akşamı İran bu saldırıya çok sayıda insansız hava aracı (İHA) ve füzeyle karşılık vermiş, bunların çoğu İsrail hava savunma sistemi Demir Kubbe’ye takılmıştı. Saldırı sonrası İsrail savaş kabinesi İran’a verilecek karşılığı görüşmüş, üst üste düzenlenen toplantılardan Tahran’a yönelik “vur emri” çıkmıştı.

ABD dahil Batılı ülkeler İsrail’i durdurmaya çalışıyordu. Ancak İsrail hiçbir ülkeyi dinlemedi ve İran’ın İsfahan bölgesine belki de hiç üstlenmeyeceği bir saldırı düzenlendi. Tıpkı Şam’daki saldırıyı hala resmi olarak üstlenmediği gibi.

İlk olarak Amerikan ABC News kanalının ABD’li bir yetkiliye dayandırarak verdiği İsrail’in İran’a yönelik saldırı haberi, daha sonra New York Times’a konuşan İsrailli yetkililerin ”Biz vurduk” sözleriyle doğrulanmış oldu. Dünya İran-İsrail arasında tetiklenecek bir savaşın endişesi içerisindeyken, İsrail’in “sınırlı” misillemesi Tel Aviv’den gönderilen 3 dronun düşürülmesiyle şimdilik son buldu. Aslında İsrail’in İran’a yönelik misillemesi Hamursuz Bayramı sonrasına denk gelecek 30 Nisan ardından bekleniyordu. Yorumcular bu sebeple, İsrail’in bu misillemesinin İran’ın hava savunma sistemlerini test etme amacı taşıyabileceğini belirtiyor.”

Naqsh-e Jahan Meydanı, Chehel Sotoun Sarayı ve Si-o-Se Pol Köprüsü gibi UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan eserler barındıran İsfahan, İran’ın kuzeybatısında yer alıyor. Şehir kültürel mirasının yanı sıra İran için ayrıca öneme sahip çünkü ülkenin birçok önemli askeri tesisi burada yer alıyor. Bunlar arasında nükleer tesisler, büyük bir hava üssü ve füze üretim tesisleri bulunuyor. Bu nedenle İsfahan stratejik açıdan oldukça hayati bir nokta.

Reisi İsfahan’ı anmadı bile

Öte yandan İran da bu saldırının üzerinde çok durmadı. Ülkede gündelik hayat devam ederken İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi saldırı sonrasında ilk yaptığı açıklamada İsrail’in İsfahan saldırısının bahsini bile geçirmeden iç meselelere değindi. Sonrasında ise yalnızca ülkesinin 13 Nisan’da İsrail’e yönelik saldırısını anımsattı: Gücümüzü kanıtladık dedi.  Üst düzey bir İranlı yetkili Reuters’a yaptığı açıklamada Tahran’ın hemen devreye sokacağı bir misilleme planının olmadığını söyledi. Yetkili, “olayın arkasında kimin olduğu konusunda henüz bir netlik yok” da dedi.

Blinken: Dahlimiz yok

Saldırıya ilişkin ABD tarafından ilk açıklama Dışişleri Bakanı Antony Blinken’dan geldi. İtalya’da G-7 Zirvesi’nde katılan Blinken, İsrail’in İran’a yönelik son saldırı haberlerine ilişkin, “Şu anda bu konuyla ilgili konuşmayacağım ancak bu saldırılarda bir dahlimiz yok” açıklamasını yapmakla yetindi.

Odak noktalarının Gazze’deki krizin çözümü olduğunu ve İran’a karşı İsrail’e tam destek verdiklerini kaydeden Blinken, Refah’taki duruma ilişkin de Washington’un daha önce çok kez yinelediği duruşunu dillendirdi.

İsrail’in saldırmaya hazırlandığı kaydedilen Refah’ta halen 1.4 milyon insanın bulunduğuna dikkat çeken ABD’li bakan, kente sığınmış Filistinlilerin can güvenliğine ilişkin atılması gereken adımlar olduğuna işaret ederek “Refah’ta kapsamlı bir askeri operasyonu destekleyemeyiz” diye konuştu.

Beyaz Saray: Şu anda yorumumuz yok

Blinken’ın ardından bir açıklama da Washington’dan geldi. Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre de saldırıya ilişkin demeç verdi fakat açıklamaları bir boşluğu işaret ediyordu.

Günlük basın brifinginde gazetecilerin sorularını yanıtlayan deneyimli bürokrat “Ortadoğu’daki son gelişmelere ilişkin sorularınız olduğunu biliyorum ancak şu anda bu haberlere ilişkin bir yorumumuz yok” diye konuştu.

ABD’li yetkili: İsrail üç füze fırlattı

ABD’li bir üst düzey yetkili de saldırıya ilişkin ABC News’e önemli açıklamalarda bulundu. Adı açıklanmayan yetkili, İsrail’in İran’daki Natanz Nükleer Tesisi’nin korunmasının bir parçası olan, İsfahan yakınlarındaki hava savunma sahasını hedef aldığını söyledi.

İlk belirlemelere göre saldırıda sahanın vurulduğunu kaydeden yetkili, değerlendirmelerin henüz tamamlanmadığını aktardı. ABD’li yetkili saldırının gerilimi tırmandırma değil, İsrail’in sahip olduğu kapasiteye dair İran’a bir sinyal gönderme amacı taşıdığını dile getirdi.

CNN: İsfahan’da büyük bir hasar yok

ABD merkezli CNN televizyonu İsrail’in hedef aldığı İsfahan’daki hava üstüne ait dün sabah kaydedilen uydu fotoğraflarını paylaştı.

Haberde, İshafan’daki hava üstünde olası bir füze saldırısında oluşabilecek bir çukur ve yıkılmış bina bulunmadığına dikkati çekildi. Bunun da İsrail’in hedef aldığı iddia edilen üste büyük bir hasar oluşmadığını ortaya koyduğu kaydedildi.

Haşdi Şabi karargahına saldırı

İran’a bağlı Iraklı Şii milis gücü Haşdi Şabi (Halk Seferberlik Güçleri) milislerinin kullandığı üsse saldırı düzenlendi. Irak’ın Babil vilayetinde komuta merkezi olarak kullanılan yapıya düzenlenen hava saldırısında en az bir kişinin öldüğü bildirildi.

Haşdi Şabi Babil Basın Ofisi’nin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda “Babil’de askeri Kalso Üssü’ne ABD tarafından düşmanca hava saldırısı düzenlendi” dendi.

Austin-Gallant görüşmesi

Pentagon’dan yapılan açıklamaya göre Savunma Bakanı Lloyd Austin İsrailli mevkidaşı ile görüştü. Bu görüşme İsrail’in İran’da gerçekleştirdiği saldırılardan bir gün sonra gerçekleşti.

Açıklamada İsrail saldırılarından hiç bahsedilmiyor ve Biden yönetimi de eylemlerin ardından ağzını sıkı tutuyor.

Pentagon’a göre Austin ve İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant “bölgesel istikrarın” yanı sıra Gazze’de devam eden savaşı da ele aldı.

Austin, saldırılar gerçekleşmeden önce perşembe günü de Gallant ile görüşmüştü. Daha önce yapılan görüşmeye ilişkin bilgi notunda, ikilinin “İran’ın Ortadoğu’daki istikrarı bozucu eylemlerini” ele aldıkları belirtilerek biraz daha fazla bilgi verilmişti.

Daha önceki bir görüşmede Austin, Gallant’tan İsrail’in geçen hafta sonu İran’dan İsrail’e atılan büyük bir yaylım ateşine misilleme olarak herhangi bir eylemde bulunmadan önce ABD’yi bilgilendirmesini istemişti.

G7 dışişleri bakanları, İran ve İsrail’i gerilimi daha fazla tırmandırmamaya çağırdı

G7 dışişleri bakanları, İran-İsrail’i gerilimin daha da artmasını önlemek için çalışmaya çağırırken, İsrail’in Gazze’de uluslararası insancıl hukuk da dahil olmak üzere uluslararası hukuka tam olarak uymak zorunda olduğunu belirtti. ABD, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya, Kanada ve Japonya’dan oluşan G7 ülkeleri dışişleri bakanlarının dönem başkanı İtalya’nın ev sahipliğinde Capri Adası’ndaki toplantıları bugün sona erdi. Bakanların toplantılarının ardından biri Ortadoğu’daki gelişmeler, biri Ukrayna, biri de genel konularla ilgili üç bildiri yayınlandı.

G7 Dışişleri Bakanların Ortadoğu’ya yönelik bildirisinde, İsrail’e tam dayanışma ve destek belirtilerek, “İran’ın nisan ayında İsrail’e yönelik doğrudan benzeri görülmemiş saldırısını en güçlü ifadelerle kınıyoruz. İsrail, ortaklarının yardımıyla 13-14 Nisan’daki bu saldırıyı püskürttü. 19 Nisan’da (bugün) gelen saldırı haberleri karşısında, tüm tarafları gerilimin daha da artmasını önlemek için çalışmaya çağırıyoruz. G7, bu amaçla çalışmaya devam edecek” ifadeleri yer aldı.

‘Başka önlemler almaya hazırız’

İran’ın saldırısının tehlikeli bir tırmanış olduğu belirtilen bildiride, “İran’ın eylemleri, bölgenin istikrarsızlaştırılmasına yönelik kabul edilemez bir adıma ve kaçınılması gereken daha fazla gerilime işaret ediyor. İran ve ona bağlı grupların saldırılarına son vermesini talep ediyoruz. İran hükümetini kötü niyetli ve istikrarsızlaştırıcı eylemlerinden sorumlu tutacağız. Şu anda ve sonrasında istikrarsızlaştırıcı girişimlere yanıt olarak daha fazla yaptırım uygulamaya veya başka önlemler almaya hazırız” değerlendirmesi yapıldı.

Bildiride, İran’ın nükleer programına atfen, “İran’ın hiçbir zaman nükleer silah geliştirmemesi veya edinmemesi yönündeki kararlılığımızı yineliyoruz. İran’ın nükleer programının tamamen barışçıl olduğuna dair güvence verebilmesini sağlamak için Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) ile tam işbirliğine geri dönerek ciddi bir diyaloğa girmeli” ifadesi kullanıldı. İran’ın balistik füzeleri ve ilgili teknolojiyi Rusya’ya devretmeyi düşündüğü yönündeki haberlerden endişe duyulduğu aktarılan bildiride, “İran’ı bunu yapmamaya çağırıyoruz. İran’ın Rusya’ya balistik füzeler veya ilgili teknolojileri sağlamaya devam etmesi halinde, İran’a karşı yeni ve önemli tedbirler de dahil olmak üzere hızlı ve koordineli bir şekilde karşılık vermeye hazırız” ifadelerine yer verildi.

Saldırıyı beğenmeyen bakana tepki: Başbakan olsam atardım

İsrail’de hükümet ve muhalefet kanadından yetkililer, İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, ülkesinin İran’a düzenlediği iddia edilen saldırıyı “yetersiz bulduğu” için rahatsızlığını ifade eden imalarına tepki gösterdi. İsrail devlet televizyonunun haberinde, adı açıklanmayan bakanların, Ben-Gvir’in misillemeyi yetersiz bulduğuna ilişkin imalarını eleştirerek, “Bu tür açıklamalar devletin güvenliğini tehlikeye atabilir” dedikleri aktarıldı. Öte yandan ana muhalefet lideri Yair Lapid ise, X sosyal medya hesabından yaptığı yazılı açıklamada, “Daha önce hiçbir zaman hükümette yer alan bir bakan ülkenin güvenliğine, imajına ve uluslararası duruşuna bu kadar büyük zarar vermemişti” ifadelerini kullandı.

Lapid, “Ben-Gvir, Tahran’dan Washington’a kadar İsrail’le alay edilmesini ve İsrail’i ifşa etmeyi başardı” dedi. Ben-Gvir’in hükümetten atılması gerektiğine dikkati çeken Lapid, “Başka bir başbakan olsaydı, onu (Ben-Gvir) bu sabah hükümetten atardı. Yanında oturup sessiz kalan bakanlar bile sorumluluktan muaf değil. Onlar da güvenlik ve değer açısından affedilemez bir başarısızlığın parçasıdırlar” ifadelerini kullandı. Bakan Ben-Gvir, ülkesinin İran’a düzenlediği iddia edilen saldırıyı “yetersiz bulduğu” için rahatsızlığını ifade eden bir açıklamada bulunmuştu.

Aşırı sağcı Bakan Ben-Gvir, X sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İsrail’in düzenlediği öne sürülen saldırının yetersizliğine işaret ederek, bunu “zayıf” şeklinde nitelendirmişti.

İsrail’de yayın yapan Kanal 12’nin haberinde, Dışişleri Bakanlığının, büyükelçiliklerden İsrail’in İran’a saldırı düzenlediği yönündeki iddialar hakkında açıklama yapılmamasını talep ettiği belirtildi.  Öte yandan, İsrail makamlarından söz konusu saldırıya ilişkin açıklama yapılmadı.

Almanya ve Polonya havayolları Tel Aviv uçuşlarını iptal etti

Alman havayolu şirketi Lufthansa Tel Aviv uçuşlarını cumartesi sabahına kadar iptal etti ve bölgedeki güvenlik durumu nedeniyle ayrıca Irak hava sahasından da kaçınacak.

Polonya havayolları LOT ise cuma günkü Tel Aviv ve Beyrut uçuşlarını iptal etti. Havayolu firması cumartesi günü İsrail’e uçmayı planlamadığını ve pazar uçuşları hakkında hafta sonu karar vereceğini söyledi.

Guterres: Misillemelere son verin

Bir sözcü yaptığı açıklamada, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in İsrail’in İran’a askeri bir saldırı gerçekleştirmesinin ardından her iki tarafı da misilleme yapmayı bırakmaya çağırdığını bildirdi.

Açıklamada “Genel Sekreter, Ortadoğu’daki tehlikeli misilleme döngüsünü durdurmanın tam zamanı olduğunu yineler” dendi ve şu ifadelere yer verildi:

“Genel Sekreter her türlü misilleme eylemini kınamakta ve tüm bölge ve ötesi için yıkıcı sonuçlara yol açabilecek herhangi bir gelişmeyi önlemek için uluslararası topluma birlikte çalışma çağrısında bulunmaktadır.”

Ürdün: İsrail’in hava sahamızı ihlaline izin vermeyeceğiz

Ürdün Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Safedi ile İranlı mevkidaşı Hüseyin Emir Abdullahiyan dün New York’ta yaptıkları görüşmeden saatler sonra bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Safedi, bölgede yaşanan tehlikeli gerginliğin azaltılmasının gerekliliğini vurguladığı görüşmede, Ürdün’ün, İran ile İsrail arasında bir çatışma alanına dönüştürülmesine, ülkesinin ve vatandaşlarının güvenliğinin tehlikeye atılmasına izin vermeyeceğini dile getirdi. Bakan Safedi, ülkesinin “İsrail’in, İran’ı hedef almak için hava sahasını ihlal etmesine izin vermediğini ve vermeyeceğini, İran’ın da Ürdün hava sahasını ihlal etmesine izin vermeyeceklerini” belirtti.

Bakanlığın açıklamasına göre İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan da Ürdün’e saygı duyduklarını, Amman’ın ve bölgenin güvenliğine önem verdiklerini söyledi.

Ne olmuştu?

İran basını, İran Hava Kuvvetleri Üssü’ne ev sahipliği yapan İsfahan eyaletinin kuzeydoğusunda patlama seslerinin geldiğini duyurmuştu.  İsfahan eyaletindeki patlama seslerinin ardından Tahran, İsfahan ve Şiraz ile İran’ın bazı bölgelerindeki uçuşların askıya alındığı bildirilmişti.

Amerikan medyası ABD’li yetkililere dayandırarak geçtiği haberlerde, İsrail’in İran topraklarına yönelik bir saldırı düzenlediğini yazmıştı. Saldırıyı İran da doğrulamıştı.

İran devlet televizyonu İsfahan eyaletinin kuzeydoğusunda patlama seslerinin geldiğini duyurmuş sonrasında bu seslerin İsrail dronlarının imhası sırasında yaşandığını ifade etmişti. İranlı yetkililer hava savunma sistemlerinin çalıştırıldığını ve İsfahan üzerindeki üç dronun imha edildiğini açıklamıştı.

İran ayrıca nükleer tesislerin de güvende olduğunu bildirmişti.

İsrail’den İran’a misilleme: Saldırı değil sabotaj

İsrail-İran gerilimine dünyadan itidal çağrıları, Erdoğan’dan ‘akla zarar’ çıkışı