Avrupa’yı etkisi altına alan çiftçi protestoları geçtiğimiz haftalardaki kadar manşetlerde yerini almasa da devam ediyor. Protestoların en etkili olduğu ülkelerden Fransa’da öfkeli çiftçiler bu kez de başket Paris’teki tarım fuarını bastılar. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un da ziyaret etmeyi planladığı fuardaki baskın güvenlik güçlerinin sert tepkisine neden oldu. Fuara gelen Fransız polisi, maliyetler ve son düzenlemelere karşı çıktıkları için eylem yapan çiftçilere müdahale etti.
Fuarı basan çiftçiler kendilerine müdahale etmek için gelen düzinelerce çevik kuvveti görünce “Burası bizim evimiz” diye sloganlar atarak Macron’u istifaya çağırdı. İngiltere merkezli haber ajansı Reuters’a konuşan bir görgü tanığı, cumhurbaşkanını istifaya çağıran çiftçilerin Macron’a yönelik küfürler de savurduğu protestolar sırasında polis ile çatışma yaşandığını ve en az bir çiftçinin gözaltına alındığını aktardı.
Macron’un fuar ziyareti ertelendi
Protestoların yaşandığı sırada Çiftçi sendikaları liderleriyle kahvaltı yapan Macron’un fuar ziyaretinin ertelendiği duyuruldu. Ziyaretin ertelendiğinin duyurulduğu açıklamada, Macron’un sendika liderlerinin fuara gelmekten vazgeçmesi nedeniyle planını değiştirdiği ifade edildi. Macron, sendika liderleriyle kahvaltısının ardından gazetecilere konuştu. fuarı basan çiftçilere seslenen cumhurbaşkanı, “Bunu tüm çiftçiler için söylüyorum; standları kırarak, fuarı engelleyerek hiçbir meslektaşınıza yardımcı olmuyorsunuz. Bu katılımcıları da korkutuyor” dedi. Paris’te düzenlenen tarım fuarı, ülkenin en büyük etkinliklerinden biri. Yaklaşık 9 gün süren fuar yaklaşık 600 bin misafiri ağırlamasıyla biliniyor.
Très sérieux incident alors qu’Emmanuel Macron arrive au Salon de l’Agriculture, des agriculteurs notamment de la Coordination Rurale rentre en force avec pour objectif de « sortir le président ». pic.twitter.com/HDREPWSMf4
— Remy Buisine (@RemyBuisine) February 24, 2024
Fransa gibi AB’nin en büyük tarım üreticilerinde, çiftçiler tarımsal dizel üzerindeki sübvansiyonların veya vergi indirimlerinin sonlandırılması planlarına karşı çıktı. Bu sebeple sokaklara dökülen çiftçilerin eylemleri Avrupa’da büyük bir yankı uyandırdı. Yaz ayında seçimlere gidilecek Avrupa Parlamentosu için de çiftçilerin eylemlerinin son bulması kritik bir önem taşıyor.
Fransa’nın çiçeği burnunda genç başbakanının yüzleştiği ilk kriz olan çiftçi protestoları her ne kadar geçtiğimiz haftalar da durulsa da yeniden kendisini hissettirmeye başladı. Fransız çiftçiler bu ayın başlarında, Başbakan Gabriel Attal’ın 400 milyon euro değerinde yeni önlemler sözü vermesinin ardından otoyolları kapatma ve kamu binalarının önüne gübre dökmeyi de içeren protestoları büyük ölçüde askıya almıştı. Ancak daha fazla yardım sağlaması ve vaatlerini yerine getirmesinde acele etmesi için hükümet üzerinde baskı oluşturmak isteyen çiftçiler, bu hafta protestolarına yeniden başladı.
Fransa Başbakanı Gabriel Attal, ülkede devam eden çiftçi protestoları kapsamında tarım sektöründeki memnuniyetsizlikleri gidermek için hükümetin yeni tedbirlerini açıklamıştı. Avrupa Birliği’nin (AB) çevreci politikalarından ve haksız rekabetten şikayet eden Fransız çiftçilerine “yanınızdayız” mesajı veren Attal, yasalarla korunan bir “gıda egemenliği” kurmak istediklerini belirtmişti. Attal, “Egemen olmak istiyoruz; tarım yapmak için egemen, hasat yapmak için egemen, beslenmek için egemen” ifadelerini kullanmıştı.
Çiftçiler neyden şikayetçi?
Başta Almanya, Fransa, İspanya, Hollanda, Belçika, Polonya, İtalya ve Macaristan olmak üzere pek çok AB ülkesinde çiftçiler son dönemde uygulanan tarım politikalarına tepki gösteriyor. Çiftçilerin eleştirdiği konular arasında AB’nin tarım politikaları, doğa restorasyon hedefleri, destek ödemelerindeki kesintiler, Rusya-Ukrayna Savaşı sonucunda ortaya çıkan yüksek enerji, yakıt ve gübre maliyetleri, Ukrayna’dan gelen ucuz tahıl ürünleri ve su tasarruf tedbirleri yer alıyor.
Avrupa’nın dört bir yanındaki çiftçiler geçen yıldan beri akaryakıt fiyatları, vergilerdeki artış ve destek ödemelerinin yetersizliğini gerekçe göstererek kamu kurumları ve çeşitli kuruluşların önüne çamur veya gübre dökerek ya da yolları kapatarak protestolar düzenliyor. Avrupalı çiftçiler, AB’nin, “Yeşil Mutabakat kapsamında karbon gübre ve pestisit kullanımına ilişkin katı kurallar getirerek tarımsal üretimi zorlaştırdığı” eleştirisinde bulunuyor. Polonya ve Romanya’da ucuz Ukrayna tahılının ithalatının yasaklanması talebi öne çıkarken, Fransa’da artan yakıt fiyatları, İtalya’da ise AB’nin “Yeşil Mutabakat” programı ve artan maliyetler tepkilerin odak noktasını oluşturuyor.