Pakistan’da 8 Şubat’taki seçimlere bir hafta kalmışken Pakistan Tehreek-e-Insaf’ta (PTI) sular durulmuyor. Parti lideri İmran Han salı günü devlet belgelerini sızdırmaktan 10 yıl, dün de yolsuzluk suçlamasıyla 14 yıl hapis cezası aldı. Aynı suçtan eşi Büşra Bibi de 14 yıl hapse mahkum edildi. Bugün ise PTI güne partiyle bağlantılı ancak seçime bağımsız aday olarak katılacak olan Rehan Zeb Han’ın öldürülmesi haberiyle başladı.
Hayber-Pahtunhva eyaletinin Bajaur kentindeki pazarda silahlı saldırı sonucu öldürüldü Zeb Han, olayda üç kişinin de yaralandı. Saldırıyı IŞİD’in Afganistan kolu IŞİD Horasan üstlendi.
İngiliz haber ajansı Reuters’a göre Zeb Han’ın ölümü Hayber-Pahtunhva il meclisi bağımsız adayı Malik Halim Ullah’ın kapı kapı dolaşarak oy istediği sırada 10 ocakta vurularak öldürülmesinin ardından son haftalarda adayların uğradığı ikinci suikast. Ama saldırılar bununla da sınırlı değil.
Pakistan’da siyaseti hedef alan saldırılar
Dün Pakistan’ın Belucistan eyaletinde Pakistan Halk Partisi’nden bazı adayların ev ve ofisleri ile seçimin favorisi Navaz Şerif’in partisi Pakistan Müslüman Birliği’nin seçim ofisi saldırıya uğradı. Belucistan İçişleri ve Kabile İşleri Bakanı Zübeyir Camali’ye göre en az 15 kişi yaralandı. Bu saldırılardan birini ayrılıkçı Beluc Kurtuluş Ordusu üstlendi.
PTI salı günü de Belucistan’ın Sibi kentinde partinin kampanya mitingi sırasında meydana gelen patlamada dört kişi öldüğünü, beş kişinin de yaralandığını duyurmuştu. O saldırıyı henüz üstlenen çıkmadı. Bombalı saldırı demişken, geçen ağustos ayında Hayber-Pahtunhva’da iktidar ortaklarından muhafazakâr İslam Uleması Cemiyeti Partisi’nin seçim mitingine IŞİD-Horasan’ın yaptığı saldırıda 54 kişi hayatını kaybetmişti.
Pakistan Seçim Komisyonu (ECP) şiddet olaylarının ardından güvenlik yetkililerini acil toplantıya çağırarak saldırıların ağırlıklı olarak gerçekleştiği Belucistan ve Hayber Pahtunhva’da “kötüye giden güvenlik durumunu” görüştü. 8 Şubat perşembe aslında tatil günü değil ama Pakistan Seçim komisyonu 240 milyon kişinin yaşadığı ülkede o günü seçim nedeniyle resmi tatil günü ilan etti.
Geçici hükümetten yapılan açıklamaya göre Pakistan ordusunun üst düzey yetkilileri yıllık toplantı için dün bir araya geldi. Toplantıda gelecek hafta yapılacak seçimlerin güvenliğini sağlamak için ordudan da yararlanılması konuşuldu. Hükümetten “Hiç kimsenin kendi siyasi gündemini dayatmak için şiddete başvurmasına ve özgür, adil seçimlerin yapılacağı demokratik uygulamaları sabote etmesine izin verilmeyecektir” açıklaması geldi.
IŞİD-Horasan nedir?
IŞİD’in Horasan kolu 2015 yılında Afganistan’da ortaya çıktı. ABD ordusunun Afganistan’dan çekildiği Ağustos 2021’de Kabil Havaalanı yakınlarında 13 Amerikan askeri ile yaklaşık 170 Afgan sivilin ölümüne neden olan bombalı saldırının sorumlusu örgütün Horasan koluydu. Taliban’ın düşmanı olan örgüt Taliban ve ABD ateşi altında kalınca zayıflamıştı. ABD güçlerinin bölgeden ayrılmasının ardından Horasan kolu güç toplamaya başladı. ABD’li yetkililer IŞİD-H’nin bölgedeki en tehlikeli terör örgütlerinden biri olduğunu, hatta El Kaide’yi gölgede bıraktığını söylüyor.
Geçen yıl Hayber-Pahtunhva’da saldırı düzenleyen grup bu ayın başlarında İran’ın Kirman kentinde Devrim Muhafızları’nın dış işlerine bakan Kudüs Gücü’nün önde gelen komutanlarından Kasım Süleymani’nin ölüm yıldönümünde düzenlenen törene de saldırmış, 80’den fazla İranlı hayatını kaybetmişti.
Seçim sürecinde daha çok saldırı düzenlenebilir
ABD Dışişleri Bakanlığı geçen mart ayında yayımladığı raporla Pakistan Talibanı (TTP) ve IŞİD-Horasan’ın Hayber-Pahtunhva’daki kontrolünün arttığını duyurmuş, TTP’nin eyalet yönetimini ele geçirip şeriatı uygulamaya çalışacağı konusunda uyarı yapmıştı.
Siyasi analist Zahid Hüseyin IŞİD-Horasan’ın Pakistan’daki konumunu güçlendirmek için sınır bölgesinde artan istikrarsızlıktan faydalanacağını söylüyor. Geçen yıl The Guardian’a konuşan Hüseyin seçimlere kadar militan grupların daha fazla saldırı düzenlemesinden endişe duyduğunu belirtmişti.
Pakistan Ulusal Demokratik Hareket lideri Muhsin Davar da geçen yıl militanların sınırda artan hareketliliğine dikkat çekerek “Bu alev alev yanan bir yangın. Hemen söndürülmeli yoksa ülkenin dört bir yanındaki herkesi yakacak” demişti.