İsrail ve Filistinli direniş grupları arasında aylardır devam eden savaşın en büyük kaybedenlerinin siviller, özellikle de çocuklar ve kadınlar olduğunu devamlı dile getiriyoruz. Savaşta 30 binden fazla Filistinli sivil öldürüldü şimdiye kadar. Can kayıplarının yüzde 70’i kadın ve çocuklardan oluşuyor. Gazze’nin kuzeyindeki çocukların yüzde 16’sı akut besin yetmezliği yaşıyor. AA’nın haberine son günlerde 16 çocuk açlıktan hayatını kaybetti. Yayın politikamız nedeniyle hayatını kaybeden çocukların görüntülerini burada paylaşamıyoruz ama sadece birkaç ay içinde yanakları çökmüş, bir deri bir kemik çocuklardan bahsediyoruz.
İnsani krizin bu kadar yoğun hissedildiği bir dönemde uluslararası toplum İsrail’in protokollerinden kaçmak için çareyi yardımları havadan paraşütle atmakta buldu. Çünkü İsrail sadece Refah ve Kerem Şalom sınır kapılarından yardımın geçmesine izin veriyor. Yardım kamyonlarını da kontrol altında tutan İsrail hangilerinin geçip hangilerinin geçemeyeceği hakkında söz sahibi oluyor. Bu da gerekenden çok az yardımın Gazze’ye girmesine neden oluyor.
İşte böyle bir ortamda tüm gözler Kahire’ye odaklanmıştı. Çünkü İsrail ve Hamas arasında yapılabilecek bir anlaşma günlük 500 yardım kamyonunun Gazze’ye girmesini sağlayacak, altı haftalık ateşkes sayesinde Gazze’dekiler bir süre hava bombardımanlarından kurtulacak, 40 İsrailli rehineye karşılık 400 Filistinli mahkum serbest bırakılacaktı. Ne var ki Kahire’deki görüşmeler her iki tarafın da kendi taleplerini dayatmaları nedeniyle sekteye uğradı. Hamas İsrail’in 40 rehinenin isminin açıklanması talebini reddedince İsrail Mısır’a heyet göndermedi.
Hamas ile ABD topu birbirlerine atıyor
Hamas heyetinin iki gün boyunca Mısır’daki bekleyişinden herhangi bir sonuç çıkmayınca örgütün Gazze’deki liderlerinden Basem Naim gazetecilere gönderdiği kısa mesajda “Binyamin Netanyahu anlaşmaya varmak istemiyor” dedi ve İsrailli lideri masaya döndürmek için Biden yönetiminin harekete geçmesi gerektiğini söyleyerek “Top artık ABD’lilerin sahasında” diye ekledi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise topu karşıladığı gibi yine Hamas’ın sahasına attı. Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani’nin Washington ziyareti sırasında konuşan Blinken “Elimizde rehineleri evlerine döndürebilecek, insani yardıma çok ihtiyacı olan Filistinlilere ulaşmayı büyük ölçüde artırabilecek, kalıcı bir çözümün koşullarını oluşturabilecek bir ateşkes fırsatı var. Bu ateşkese katılmaya hazır olup olmadığına karar vermek de Hamas’a düşüyor” dedi. Blinken sözlerine şöyle devam etti:
“Ateşkesten bağımsız olarak konuşacak olursak Gazze’deki insanlara insani yardımı acilen büyük ölçüde artırmak gerekiyor. Hamas’ın Gazze’de gerçekleştirdiği saldırılarda çapraz ateş altında kalan çocukların kadınların ve erkeklerin durumu kabul edilemez ve sürdürülemez. İsrail, ihtiyacı olan insanlara yardım ulaştırmak için mümkün olan her yolu, her yöntemi azami ölçüde kullanmalıdır. Bu daha fazla mola, daha fazla yardım anlamına geliyor. İhtiyacı olan insanlara bu yardımların ulaştığından emin olmak gerekiyor. Bu konuda her gün baskı yapmaya devam edeceğiz çünkü mevcut durum kabul edilemez.”
ABD Başkanı Joe Biden ise Maryland’de uçağa binmeden önce gazetecilere verdiği demeçte “Rehine anlaşması şu anda Hamas’ın elinde. Ortada mantıklı bir teklif var. İsrail bunu kabul etti. Ateşkesin uygulanmaya konup konmayacağını birkaç gün içinde öğreneceğiz” dedi.
President Biden: “The hostage deal is in the hands of Hamas right now…there’s got to be a ceasefire.” pic.twitter.com/470gtcuuwP
— CSPAN (@cspan) March 5, 2024
Peki ya İsrailli rehineler mevcut durum hakkında ne düşünüyor? Onlar son günlerde ikinci kez Tel Aviv’deki ABD Büyükelçiliği’ne giderek ABD’nin daha çok sorumluluk almasını istediklerini gösterdi.
ABD’nin girişimleri yetersiz bulunuyor
ABD’li bir yetkili cumartesi günü İsrail’in Katar’da sunulan anlaşmayı “az çok kabul ettiğini” söylemişti. Ne var ki Netanyahu hükümetinin anlaşmanın ön şartı olarak rehinelerin isimlerinin açıklanmasını istemesi görüşmeleri yokuşa sürükleyen şey oldu. Hamas’ın neden 40 rehinenin ismini açıklamadığı meçhul ama tahminlere göre ya Gazze’deki ve yurt dışındaki kolları arasında iletişim sorunu yaşanıyor ya da bazı rehineler İslami Cihad gibi diğer grupların elinde.
Kah ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in Gazze’ye insani yardımın girişinde yavaşlığın İsrail’e hiçbir mazeret hakkı sunmadığını söyledi, kah Biden doğrudan İsrail’in adını vermeden insani yardımın önemini vurguladı. Ama İsrail’in en büyük silah tedarikçisi olan Washington henüz İsrail’i müzakere masasına oturtmak için yeterince baskı uygulamadı.
Bunun yerine ABD Hava Kuvvetleri cumartesi günü Ürdün ile ortak operasyon gerçekleştirerek havadan 38 bin paket yemek dağıttı. Aynı eylem dün de devam etti.