2022’nin Şubat ayından bu yana devam eden Ukrayna Savaşı’nda Rusya’nın nükleer güce başvurma meselesi de sık sık gündeme geliyor. Fakat gerek uluslararası anlaşmalar gerekse de Rusya’nın böyle bir hamlenin sonuçlarına ilişkin çekinceleri bu durumun önünde büyük bir engel. Hal böyleyken Moskova’dan tüm dünyada endişe yaratabilecek bir açıklama geldi.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in stratejik olmayan nükleer silahları kullanma becerilerini pratik etmek için bir tatbikat emri vermesinin, sadece askeri profesyoneller ve diplomatlar için değil, aynı zamanda Batı ülkelerindeki kamuoyu için de mesaj içeren bir sinyal olduğunu söyledi.
Rusya’nın devlete bağlı TASS haber ajansının aktardığına göre Ryabkov, Rossiya-1 TV kanalında yayınlanan ’60 Dakika’ programında yaptığı açıklamada, gelecekte Rusya’nın nükleer doktrininde Ukrayna’daki savaş deneyimine dayanan bazı değişiklikler yapılabileceğini ifade etti.
“Doktrin ve devlet politikasının temelleri, silahlı mücadele yürütmek için bu aşırı, nihai araçlara başvurma senaryolarını ayrıntılı olarak tanımlıyor” diyen Ryabkov sözlerini şöyle sürdürdü:
“Muhtemelen özel askeri operasyon (Ukrayna Savaşı’nı kastediyor) sırasında kazanılan deneyimleri yansıtacak şekilde, devlet politikasının temellerinde daha fazla değişiklik yapılması gereken bir an gelecektir. Her şeyi doğru isimleriyle adlandıralım; nükleer caydırıcılığın eski, klasik yorumlar düzgün çalışmadı.”
‘Kendi halklarını uçuruma sürükleyen Batı’ya mesaj’
“Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in stratejik olmayan nükleer silahları kullanma becerilerini geliştirmek için bir tatbikat emri verdiğini gördük” diyen Rus bürokrat bu durumun Batı için ciddi bir anlam içerebileceğine, bu ülkelerin yönetimlerinin “kendi halklarını uçuruma sürüklediğine” vurgu yaptı.
Bu arada üst düzey bir Rus diplomat dün yayınlanan bir röportajında ABD’yi, Moskova’nın nükleer doktrininin uluslararası ilişkilerde değişen koşullara uygun olarak değiştirilmesi olasılığı üzerinde yürütülen tartışmalara dikkat etmeye çağırmıştı.
Bunun ardından Izvestia medya kuruluşuna röportaj veren Ryabkov da Moskova’nın, “Rusofobik” yaklaşımlarını değiştirmemeleri halinde bazı Batılı ülkelerle diplomatik ilişkilerin seviyesini düşürmeyi göz ardı etmediğini söyledi.
Bu röportajında Ryabkov, Putin’in geçen haftalarda Rusya’nın bu tür silahların ne zaman kullanılabileceğini belirleyen nükleer doktrininin yeniden değerlendirildiği yönündeki iddialarını yineledi.
Rus bürokrat, doktrinin “farklı bir dönemde ve farklı koşullarda” hazırlandığını ve şu anki tartışmaların “Rusya’nın rakipleri tarafından ciddiye alınmasını” umduğunu belirtti:
“Sonucu tahmin edemiyorum ama hasımlarımızı Başkan’ın söylediklerini düşünmeye çağırıyorum. Kelimenin tam anlamıyla ateşle oynuyorlar ve tehlikeli yanılsamalara kapılmamayı öğrenmeliler. Dünyaya aklıselimle bakmaya çalışmalı ve sonuna kadar savunmaya hazır olduğumuz değişmez ulusal çıkarlarımız olduğunu anlamalılar.”
Bu arada söz konusu doktrin, Rusya’nın nükleer bir saldırıya karşılık olarak ya da ülke için varoluşsal bir tehdit oluşturan konvansiyonel bir saldırı durumunda nükleer silah kullanabileceğini söylüyor.
Putin bu ay verdiği demeçte, Rusya’nın Ukrayna’da zafer kazanmak için nükleer silah kullanmaya ihtiyacı olmadığını söyleyerek çatışmanın nükleer savaşa dönüşmeyeceğine dair bugüne kadarki en güçlü sinyali vermişti.
İzvestia’ya yaptığı açıklamada Ryabkov “sözde kolektif Batı ile ilişkilerde en zor aşamanın tüm iniş çıkışlarına rağmen Rusya’nın hiçbir ülkeyle ilişkilerinde bir gerileme başlatmadığını” savundu.
Rusya’nın nükleer cephaneliği güç dengesini yeniden şekillendiriyor
Rusya Federasyonu, Soğuk Savaş döneminden bu yana dünya genelinde nükleer güç dengesini belirleyen önemli bir aktör olarak varlığını sürdürüyor. Son yıllarda ise Rusya’nın nükleer cephaneliği stratejik politikalarında merkezi bir rol oynamaya devam ediyor.
Kremlin’in açıklamalarına göre ülkenin sahip olduğu nükleer silah sayısı, stratejik dengeyi koruma amacı güdüyor ve ülkenin ulusal güvenliği için kritik bir unsur teşkil ediyor.
Moskova yönetimi nükleer silahların modernizasyonu ve kapasite artışı yoluyla askeri yeteneklerini güçlendirme çabalarını devam ettiriyor. Rusya’nın nükleer stratejisi uluslararası ilişkilerdeki güç dengelerini etkileme potansiyeline sahip olmasıyla da dikkat çekiyor.
Uzmanlar Rusya’nın nükleer cephaneliğinin sadece askeri açıdan değil, aynı zamanda uluslararası güvenlik politikaları ve silah kontrolü tartışmalarında da belirleyici bir rol oynadığına işaret ediyor. Nükleer silahların yaygınlaşması ve uluslararası anlaşmaların gözetilmesi konularında ise Rusya’nın politikaları uluslararası toplumun merceğinde.
Uluslararası silah kontrolü ve azaltılması çabaları Rusya’nın nükleer cephaneliğinin yönetiminde ve kullanımında kritik önem taşıyor. Bu bağlamda Rusya’nın nükleer cephaneliği sadece askeri değil, aynı zamanda uluslararası güvenlik ve stratejik denge bağlamında da önemli bir rol oynuyor.