İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu pazartesi günü Gazze Şeridi’nde Hamas’a karşı savaşmaya devam eden İsrail birliklerini ziyaret etti. Sivil ölümlerinin artmaya devam ettiği bölgede ateşkes ilan edilmesi için uluslararası baskı da artarken Netanyahu savaşın devam edeceği mesajını verdi.
Netanyahu 81 gündür devam eden savaşta Gazze’ye ikinci kez gitti. İngiltere ve Almanya’dan ateşkes çağrısı alan, ABD’den savaşın şiddetini azaltması konusunda uyarılan Netanyahu İsrail ordusu tarafından Megazi mülteci kampına düzenlenen büyük saldırıdan saatler sonra Gazze’ye giderek “önümüzdeki günlerde çatışmaların derinleşeceği” vurgusunu yaptı.
Gazze’nin kuzeyindekilerin güvenli olur diye sığındığı orta kesimdeki Megazi’ye pazar günü düzenlenen hava saldırısında 70 kişinin ölmesi ve pek çok kişinin enkaz altında kalması sivillerin yaşadığı yıkımı bir kez daha gözler önüne serdi. Gazze Sağlık Bakanlığı yetkilileri Megazi’deki saldırıdan İsrail’i sorumlu tutarken İsrail ordusu olayı araştıracağını söyledi.
Filistinli mültecilere yardım ajansı UNRWA’ya göre savaştan önce Megazi’de yaklaşık 33 bin Filistinli yaşıyordu. Kampta yaşayan ailelerin çoğu İsrail’in kurulduğu 1948’ten sonra zorla yerinden edilen Filistinlilerin torunları.
Kampta olup da saldırılara şahit olan gazeteci Muhammed Abed yıkılan binalar arasında cesetler gördüğünü, toplam yedi saldırı düzenlendiğini, dördünün sivil konutları hedef aldığını söyledi. Zorlu şartlara rağmen enkazdan sağ çıkarılan siviller ambulans ve sağlık personelinin yetersiz kalması nedeniyle ölüyor.
Netanyahu konuşurken rehine aileleri ateşkes istedi
İsrail savaşın üçüncü aşamasına, daha hedefli saldırılara hazırlandığını söylerken Likud Partisi “Bu uzun bir savaş olacak ve bitmeye hiç yakın değil” açıklaması yaptı.
Second, we are not stopping. Whoever talks about stopping – there is no such thing. We are not stopping. The war will continue until the end, until we finish it, no less. pic.twitter.com/i2yqadMmKe
— Prime Minister of Israel (@IsraeliPM) December 25, 2023
Netanyahu Hamas’ın 7 Ekim’de alıkoyduğu rehinelerin serbest bırakılması için müzakere masasına oturma konusunda halkın artan baskıyla karşı karşıya. Ne var ki savaşın Hamas’ı yok edene kadar devam edeceği yönündeki açıklamalar müzakere masasına oturulsa bile sonuç alınamayacağını gösteriyor. Zira Hamas kalan rehinelerin ancak kalıcı ateşkesle serbest bırakılacağı konusunda kararlılığını sürdürüyor.
Gazze’den döndükten sonra açıklama yapan Netanyahu kasım ayındaki takasta 100 rehinenin serbest bırakılmasında askeri baskının kritik yeri olduğunu ve esaret altındaki İsraillileri kurtarmak için askeri baskının devam etmesi gerektiğini savundu. İsrail parlamentosu Knesset’te konuşan Netanyahu “Askeri baskı olmadan rehinelerin tamamının serbest bırakılmasını sağlayamayız. Savaşmaktan vazgeçmeyeceğiz” dedi. Ne var ki Netanyahu konuşurken rehinelerin ailelerinin oturduğu taraftan “Şimdi! Şimdi!” sesleri yükseldi. Hamas’ın elinde şu anda 22’si ölü 129 rehine olduğu biliniyor.
Savaş kabinesi Mısır’ın teklifini görüştü
Öte yandan İsrail’in savaş kabinesi pazartesi günü toplanarak Mısır’ın Gazze’deki savaşı bitirmek için önerdiği üç aşamalı çözüm planını tartıştı. Bu plan şimdiye kadarki en kapsamlı anlaşma. İlk aşamada rehinelerin karşılıklı olarak serbest bırakılması (40 İsrailli rehineye karşılık 120 Filistinli mahkum), ikinci aşamada Hamas ve El Fetih arasındaki bölünmüşlüğü ortadan kaldırarak Mısır destekli “ulusal diyalog” kurulması ve son olarak İsrailli tüm rehinelerin bırakıldığı ve bunun karşılığında kalıcı ateşkes sağlanması öngörülüyor.
Hamas Gazze’de kontrolü kaybetmek anlamına gelen bu anlaşmaya karşı çıkıyor. Savaş kabinesinde bakan olarak görev alan muhalif Benny Gantz pazar günü rehine ailelerine yakınlarının serbest bırakılması için bazı tekliflerin tartışıldığını söylerken bu tekliflerin hangilerinin ciddiye alındığını belirtmedi. Gantz toplantıya katılan bir kaynağın WSJ’ye aktardığına göre “Bir ilerleme olduğunu söyleyemem. Mısır’ın teklifi ve diğer teklifler var. Hangilerinin bize uygun olduğunu bile bilmiyorum” dedi. İsrail’in ana muhalefet lideri Yair Lapid ise İsrail’in “bir an önce rehineleri eve getirmesi gerektiğini” vurgulayarak “Yeterince çaba göstermiyoruz” dedi.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi ise Mısır’ın teklifi hakkında yorum yapayı reddetti. Biden yönetiminden bir görevli esir takasında çok fazla fikir ortaya atıldığını, bir fikre gereğinden fazla değer vermenin hata olacağını söyledi.
Mısır geçen hafta İsrail, Hamas, Katar, ABD ve Filistin Yönetimi’ne bir plan sundu. Mısırlı yetkililere göre bu teklif İsrail ve Hamas arasında ateşkes anlaşması yapıldıktan sonra Gazze’de kurulacak teknokratik yönetime geçiş hükümetine kapı açacak.
Bir yandan Hamas’ı da içine alacak geçiş hükümeti kurulması İsrail’in Hamas’ı kökten yok etmek amacıyla çatışıyor, Filistinli mahkumların serbest bırakılması ise İsrail’in aşırı sağcı hükümeti için sorun teşkil edebilir. İsrail adına ilk esir takası müzakerelerine katılan Gershon Baskin “Bu anlaşma Hamas için zafer demek, dolayısıyla İsrail’in yeşil ışık yakması gerçekten zor” diyor.
Ancak Hamas’ın da teklife sıcak baktığı söylenemez. Hamas’ın Gazze’deki lideri Yahya Sinvar bu zamana kadar kontrol altında tuttuğu Gazze’nin yönetimini başka partilerle paylaşmayı kabul edecek gibi görünmüyor.
Netanyahu, Gallant’ın Mossaf şefiyle tek görüşmesine izin vermiyormuş
Bunlar olurken Kanal 12’den ilginç bir haber geldi. Kanalın hükümet kaynaklarına dayandırdığı haberine göre Netanyahu Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın Gazze’deki rehinelerin serbest bırakılması çabalarını görüşmek için Mossad Şefi David Barnea ile kendisi olmadan toplantı yapmasını engelliyor.
Kanal 12’ye göre Netanyahu’nun Gallant’ın üst düzey güvenlik yetkilileriyle görüşmesini engelleme hakkı yok, ancak kendisinin katılmadığı toplantılara Barnea’nın dahil edilmesini yasaklıyor. Haberde Gallant’ın Barnea’yı en az iki kez toplantılara davet ettiği, ancak bakanın başbakanlık ofisinden bu davetlerin tasvip edilmediği yönünde mesajlar aldığı belirtiliyor.
Netanyahu’nun böyle bir kısıtlama getirmesinin ardındaki sebebi ise Ynet haber sitesi yazmış. Buna göre Gallant Barnea’ya rehinelerin serbest bırakılması konusunu görüşmek üzere Paris’e yaptığı gizli bir seyahatten döndükten hemen sonra başbakanı bilgilendirmeden önce gelip kendisini bilgilendirmesini emretmiş, bu da Netanyahu’yu öfkelendirmiş.
Gallant tarafı bu konu hakkında bir yorum yapmazken Başbakanlık Ofisi Gallant ve Barnea’ya böyle bir kısıtlama uygulanmadığını açıkladı. Bununla birlikte ofisten yapılan açıklamada rehine ve kayıplar konusunda nasıl bir politika izleneceğine savaş kabinesinin karar verdiğinin altını çizdi.