Rusya'nın Ukrayna'daki hava saldırıları artarken ABD, İspanya, İtalya ve Yunanistan Kiev Büyükelçiliği'ni "şehre düzenlenecek olası bir hava saldırısını" gerekçe göstererek kapattığını açıkladı. Biden ise şimdi de Kiev'e mayın yolluyor.

ABD’nin Kiev’deki Büyükelçiliği bu sabah Rusya’nın “kritik bir hava saldırısı” düzenleme ihtimali olduğunu açıkladı ve büyükelçilik kapandı, çalışanlara sığınaklarda kalması söylendi. Ukrayna’da hava saldırıları artık günlük hayatın bir parçası haline geldi. Başkent de çoğu zaman dron ve füze saldırılarına uğruyor. Ancak ABD buradaki büyükelçiliği kapatacak ya da uyarı yapacak kadar ileri gitmiyordu. ABD’den sonra İtalya, İspanya ve Yunanistan’ın da büyükelçiliklerini kapatması iyice endişe yarattı. Ancak bu endişeler Biden için yeterli olmayacak ki bu kez de Ukrayna’ya anti-personel mayın verme kararı aldı.

Uyarının Ukrayna ordusunun Amerikan üretimi ATACMS füzeleriyle Rus topraklarını hedef almasından bir gün sonrasına denk gelmesi dikkat çekici. ABD Başkanı Joe Biden bu füzelerin Rusya topraklarında kullanılmasına uzun süre karşı çıkmış, görevinin sona ermesine kısa süre kala ATACMS’lerin Rus topraklarında kullanılmasına izin vermişti.

Rusya’nın nükleer doktrinini güncellediği sıralarda Ukrayna Rus toprağı Bryansk’ı vurdu. Saldırı sırasında Brezilya’da olan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov basın toplantısında “Bunu Batı’nın Rusya’ya karşı savaşında yeni bir aşama olarak görecek ve buna uygun davranacağınız” şeklinde tepki gösterdi.

ABD Büyükelçiliği’nin bu sabahki açıklama metninde olası bir saldırı konusunda “ellerinde spesifik istihbarat” olduğu söylendi. Ancak istihbaratın ne olduğu konusunda detay paylaşılmadı. Büyükelçilik hava saldırılarına karşı teyakkuzda olunmasını da istedi.

Trump öncesi ortalık kızışıyor

Rusya bu hafta Ukrayna’ya birçok saldırı düzenledi. Bu saldırılardan biri en az dokuz kişinin öldüğü pazar günkü saldırıydı. Aynı günün ilerleyen saatlerinde Rusya sınırı yakınlarındaki Sumy kentinde bir konuta düzenlenen roket saldırısında 10 kişi öldü. Ardından liman kenti Odesa’ya düzenlenen başka bir saldırıda 10 kişi daha öldü. Saldırılar bu sabaha kadar sürdü. Ukrayna Hava Kuvvetleri Rusya’ya ait 56 insansız hava aracını imha ettiğini açıkladı.

Saldırıların son dönemde artmasının sebebi Donald Trump’ın ocak ayındaki yemin töreninden önce elde ne varsa kullanıp savaşın seyrini kendilerine uygun kılabilmek. Trump Ukrayna’daki savaşa hızla son vermek istiyor. Ancak bunun nasıl olacağı konusunda bir şey söylemiyor. Bu da Biden yönetimi altında Ukrayna’ya verilen askeri desteğin aynı düzeyde kabul kalmayacağı konusunda spekülasyonlara neden oluyor.

Dün muhafazakâr Fox News’e konuşan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ABD ve Ukrayna halkı birlik içinde kaldığı sürece Putin’i kalıcı barışa zorlayabileceklerini söyledi. Zelenski sonra da “Rusya ABD’den zayıf, Trump Putin’den daha güçlü” dedi.

Kapatmayı nasıl yorumlamak gerek?

Kiev’deki ABD Büyükelçiliği işgalin başından bu yana hava saldırısı uyarısı nedeniyle hiç kalıcı olarak kapatılmadı. Bu kapanma savaşın ne noktada olduğunun bir yansıması aslında. Savaş bin gündür sürse de Biden’ın ATACMS’lerin Rusya’da kullanmasına izin vermesinden bu yana ABD ve NATO savaşa daha çok dahil olma tehlikesiyle karşı karşıya.

Rusya zaten uzun zamandır Moskova’nın NATO’ya karşı savaştığı tablosu çiziyor. Yine de Rusya’nın ABD Büyükelçiliği’ni doğrudan vurmasına ihtimal verilmiyor. Öbür türlü Trump’ın göreve gelmesini bekleyen Putin ilişkileri daha da tırmandırmış olur. Mevcut şartlarda Trump’ın savaşı bitirme politikası Rusya’nın işine yarayacak görünüyor.

Bu arada NATO müttefikleri de Ukrayna’da verdikleri büyükelçilik hizmetlerini sınırlandırdı. Büyükelçiliklerini kapatanlar arasında Yunanistan, İtalya ve İspanya da var. Yunanistan büyükelçiliği gerekçe olarak güvenlik endişelerini gösterdi. İspanya Büyükelçiliği de bu kararı şehre büyük bir saldırı olacağı bilgisi üzerine aldıklarını söyledi. Benzer bir açıklama İtalya Büyükelçiliği’nden de geldi.

Rusya doğrudan büyükelçilikleri hedef almasa bile şehre verdiği zarar bu büyükelçilikleri de etkileyebilir. Örneğin Batılıların toplandığı bilinen bir otele ya da mekana saldırı düzenlenebilir.

Bu arada Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov resmi Rus haber ajansına Rusya ve ABD arasında iletişim hattı olduğunu, ancak bu hattın kullanılmadığını söyledi.

Anti-personel mayınlar devrede

Ortalık zaten kızışıkken Biden’dan bir karar daha geldi: Anti-personel kara mayınları Ukrayna’ya verilecek. Oysa Biden iki yıl önce bu türden mayınların kullanımını sınırlayan bir karara imza atmıştı. Şimdi yeni hamlesiyle önceki politikasını tam tersine çeviriyor. Burada amaç Rusya’nın Ukrayna’daki ilerleyişini durdurmak.

Biden yönetimi, Ukrayna’ya gönderdikleri mayınların “kalıcı olmadığını” yani bir süre sonra etkisiz hale geldiğini belirtti. ABD’li bir yetkili verilecek mayınların elektrikle aktive olduğunu ve patlamaları için bataryalarının dolu olması gerektiğini söyledi. Politico’nun haberine göre ABD bu mayınların sivillerin yaşadığı bölgelerde ve Rus topraklarında kullanılmamasını istedi.

Hak savunucuları bu karara ayaklandı. Çatışma Altındaki Siviller Merkezi’nin Başkanı Hichem Khadraoui, “Anti-personel mayınlar savaşlar sona erdikten sonra bile nesiller boyu sivilleri ve çocukları öldüren, sakat bırakan, asker-sivil ayrımı yapmayan silahlardır” dedi. Bazı ülkelerde mayınlar savaş bittikten yıllar sonra bile can kayıplarına ve yaralanmalara neden oldu, olmayı da sürdürüyor. Bunlardan en bilinenler Vietnam ve Afganistan.

Aslında anti-personel mayınların üretimi, stoklanması ve transferini yasaklamayı amaçlayan 1997 tarihli uluslararası anlaşmayı 160’tan fazla ülke imzaladı. Ukrayna da bu anlaşmanın imzacılarından biri. Ama ne Amerika ne de Rusya imzalamış değil.

Biden ATACMS’in pimini çekti, Ukrayna düğmeye bastı, Putin nükleer cenk havası çalıyor