Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan emeklilikle ilgili yaptığı son açıklamada tepki çeken bir çağrıda bulundu. Vatandaşlardan ‘nefes alabiliyorken’ çalışmaya devam etmelerini rica eden Işıkhan, bu tavsiyesini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çalışma azmine atıfta bulunarak destekledi. Erdoğan’ın hâlâ aktif olarak çalıştığını vurgulayan Bakan Işıkhan bu örneği vatandaşlara ‘rol model’ olarak sundu.
Bakan Işıkhan emeklilik sistemindeki dengesizliklere dikkat çekerek vatandaşların erken emekli olmamaları gerektiğini söyledi. Anadolu Ajansı’na (AA) verdiği demeçte emeklilik sisteminin yükünü hafifletmek için daha uzun süre prim ödenmesi gerektiğini belirtti. Özellikle Türkiye’de 20 yıl prim ödenip 40 yıl maaş almanın sürdürülebilir bir model olmadığını söyledi. “Avrupa’da insanlar 40 yıl prim ödüyor ve 20 yıl emekli maaşı alıyorlar. Bizde tam tersi, bu sistemin sürdürülebilirliği için daha çok prim ödemek ve geç emekli olmak gerekiyor” diye ekledi.
Vatandaşa çağrı: Daha çok çalışın
Bakan Işıkhan sözlerinin devamında vatandaşlardan emekli olmak yerine sağlıkları yerindeyken çalışmaya devam etmelerini istedi. “Emeklilik bir haktır ancak çalışabilecek durumda olanların çalışmaya devam etmesi gerekir” diyen Bakan, bu çağrısını şu sözlerle özetledi: “Elimiz ayağımız tutuyorken, nefes alıyorken, sağlıklıyken üretmeye devam etmeliyiz.”
Bu açıklamalar özellikle ekonomik koşulların zorluklarına dikkat çeken birçok vatandaş için yeni bir tartışma başlattı. Türkiye’de asgari ücretin açlık sınırının altına düştüğü bir dönemde emekli maaşlarıyla geçinmenin zorlukları sürekli gündeme geliyor. 12 bin 500 TL emekli maaşı alan vatandaşların sayısının fazla olduğuna dair eleştirileri cevaplayan Bakan Işıkhan, bu rakamın yanlış bir algıya sebep olduğunu öne sürdü. “Türkiye’de sadece 12 bin 500 TL alan emekliler yok, daha yüksek maaş alanlar da var. Bu doğru değil, 60-70 bin TL alanlar da var” diyerek konuya oldukça farklı bir açıdan yaklaştı.
Emeklilik ve çalışma hayatı üzerine eleştiriler
Bakan Işıkhan’ın sözleri özellikle düşük maaş alan emekliler tarafından tepkiyle karşılandı. Birçok emekli bu maaşlarla geçinmenin imkansız olduğunu ve çalışma hayatına devam etmelerinin sağlık sorunları nedeniyle zor olduğunu dile getiriyor. Buna karşın Bakan Işıkhan’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çalışma temposunu örnek göstermesi de tepki çeken bir diğer nokta oldu.
Işıkhan açıklamalarında nitelikli iş gücünün korunması gerektiğine de vurgu yaparak, erken emekli olan bireylerin kaybının iş gücü piyasasında büyük bir boşluk oluşturduğunu savundu. Ancak piyasanın dinamik yapısı sayesinde bu açığın kısa sürede kapatılabileceğini öngördüğünü de ekledi:
“Vatandaşlarımızın özel tercihine karışmak asla bizim haddimiz değil. Ancak bu doğrultuda da vatandaşlarımız aslında çalışabilirler. Nitelikli personelin tabii iş gücü kaybı da ortaya çıkacaktır iş gücü piyasasında. Ancak piyasa o kadar dinamik ki, bu iş gücü açığını da kolay ve kısa sürede kapatılacağını da öngörebiliriz. Dediğim gibi vatandaşlarımızı ben Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak ki, bakın Sayın Cumhurbaşkanımız bile nasıl özveriyle çalışıyor? Bizler bakanlar olarak sizler öyle içinizde kıdemli gazetecilerimiz, duayen gazetecilerimiz, büyüklerimiz var, hâlâ çalışmaya devam ediyorlar”
‘Nefes alıyorken çalışın’
Bakan Işıkhan’ın “Nefes alıyorken çalışın” çağrısı aslında Türkiye’nin mevcut ekonomik koşullar altında ezilen vatandaşlardan ‘daha fazla fedakarlık beklendiğini’ ortaya koyuyor. Bu çağrı emeklilik yaşı ve emekli maaşlarının düşüklüğü konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Işıkhan vatandaşların sadece kendi geçimlerini değil, ülke ekonomisine de katkıda bulunmaları gerektiğini vurgularken, ekonomik büyümenin sağlanması için herkesin daha fazla çalışmaya ihtiyacı olduğunu savundu.
