Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliği Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre bankalar verdikleri ticari kredilerle ihtiyaç kredilerinin Merkez Bankası’nca belirlenen aylık yüzde 2 büyüme sınırını aşan kısmı için TL cinsinden zorunlu karşılık bir yıl süreyle bloke olarak tutulacak.
TCMB, ilave sıkılaşma adımlarıyla ilgili daha önceki duyurusunda kredi büyüme sınırlarına ilişkin uygulamanın etkinliğini artırmak amacıyla menkul kıymet tesisine (Hazine bonosu alımı) ek olarak kredi büyümesine dayalı zorunlu karşılık tesis edilmesi çalışmalarının devam ettiğini belirtmişti.
‘Merkez Bankası yalnız bırakıldı’
Merkez Bankası eski Başekonomisti ve Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara, Merkez Bankası’nın son aldığı sıkılaştırma önlemlerine yönelik sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Kara, Merkez Bankası’nın seçimlere kadar idare etmek için faiz hariç bütün düğmelere basmak zorunda olduğunu ve yalnız bırakıldığını ifade etti. Hakan paylaşımında şu görüşlere yer erdi:
“Bu seviyelerdeki enflasyonla mücadele topyekûn bir çaba gerektirir. Maalesef Merkez Bankası yine yalnız bırakıldığı gibi, temel politika aracı da kısıtlanıyor. Seçime kadar idare etmek için, faiz hariç bütün düğmelere basmak zorunda kalıyor.”
Bu seviyelerdeki enflasyonla mücadele topyekûn bir çaba gerektirir. Maalesef Merkez Bankası yine yalnız bırakıldığı gibi, temel politika aracı da kısıtlanıyor. Seçime kadar idare etmek için, faiz hariç bütün düğmelere basmak zorunda kalıyor.
— Hakan Kara (@ali_hakan_kara) March 7, 2024
Duyuruda kredi büyümesine dayalı menkul kıymet tesisi kapsamında TL ticari krediler için yüzde 2,5 olan aylık büyüme sınırının yüzde 2’ye indirilmesine, ihtiyaç kredilerinde yüzde 3 olan aylık büyüme sınırının yüzde 2’ye düşürülmesine, taşıt kredilerinde ise yüzde 2 sınırının korunmasına karar verildiği açıklanmıştı.
TCMB Para Politikası Kurulu’nun 22 Şubat’taki toplantısına ilişkin yayımlanan özette “Enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması desteklenecektir” denmişti.
