Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan’ın başkenti Astana’daki Şanghay İşbirliği Örgütü 24’üncü Devlet Başkanları Zirvesi dönüşü uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada ekonomiye dair önemli mesajlar verdi. Ekonomi programının plan çerçevesinde ilerlediğini ve dezenflasyonun başladığını belirten Erdoğan, temmuz ayında enflasyonun düşük 60’larda gelebileceğini aktardı. Cumhurbaşkanı, eylül ayında ise enflasyonun bir ihtimal yüzde 50’nin altına gelebileceğini vurguladı. Erdoğan, gazetecilerin “Haziran ayı enflasyonu piyasa beklentilerinin altında gelirken bir yılın en düşük aylık enflasyonu gerçekleşti. Bu tablo, Mayıs 2023 seçimleri sonrasında başlayan ekonomi programının öngördüğü dezenflasyon sürecinin öngörülen tarihte başladığına işaret ediyor. Hem ekonomi programının devamı hem enflasyonun bundan sonraki süreçte nasıl ilerleyeceği konusunda neler söylersiniz? Temmuz ve ağustos ayı enflasyon rakamlarına göre para politikasında yeni adım atılabilir mi?” sorusuna şu yanıtı verdi:
‘En büyük sorunumuz hayat pahalılığı’
“Biz geçen sene dezenflasyona geçiş için bir süre öngörmüştük. Çünkü geçen sene gerçekten deprem etkisiyle olağanüstü koşullarla karşı karşıyaydık. Para politikasının etkili olması zaman alıyor. Maliye politikasında ilave çaba gerekiyordu. Biz o nedenle dezenflasyon Mayıs 2024’ten sonra başlayacak dedik. Nitekim haziran ayında yıllık bazda enflasyonda düşüş başladı ama temmuzda yani 60’lı rakamlar diyorum ama öngörmek mümkün değil. Muhtemelen düşük 60’lı rakam olacak. Ağustosta yine düşük 50’li bir rakam olacak. Ve muhtemelen büyük ihtimalle eylül enflasyonu açıklandığında 50’nin bir tık altı olabilir. Bizim öngördüğümüz politika bu çerçevede. Geçen sene çok ciddi bir cari açık problemimiz vardı. Bu sene artık cari açık problem olmaktan çıktı. Milli gelire oran olarak yüzde 6’lardan neredeyse bu sene muhtemelen yüzde 2 civarına düşecek. Rezerv konusunda çok önemli mesafe kat ettik. Brüt rezervimiz yaklaşık 145 milyar dolar. Ve swap hariç rezervlerimiz 10 milyarın üzerine çıktı. Mart seçiminden bu yana swap hariç net rezervlerdeki iyileşme neredeyse 80 milyar dolar civarı. Gerçekten eşi benzeri kolay görülmeyen bir iyileşme, bir güven var. Dolayısıyla dış denge bir endişe kaynağı olmaktan çıktı. Ülkemizin risk primi kendisine benzer ülkelere oranla 10 kat daha hızlı düşüyor. Bugün itibariyle 263 baz puan civarında. Türkiye’nin son 3 aydır , yerel seçimlerden sonra bizim 2 yıllık tahvil faiz oranlarımız 1000 baz puan düştü. Özellikle bu son enflasyon rakamlarından sonra faizler düşmeye başladı. Dün hem 2 yıllık hem 5 yıllık hem 10 yıllık bütün faizlerimiz düştü. Yine bizim yurtdışına ihraç ettiğimiz tahvil faizleri 50 baz puan düştü son yerel seçimden sonra. Yani risk primi düşüyor, faizler düşüyor ve gerçekten notumuz artıyor, cari açık daralıyor, bütçede de dengeyi iyileştiriyoruz. Dolayısıyla biraz sabra ihtiyacımız var. Enflasyonda düşüş daha yeni başladı. Hızlanarak devam edecek. Biz inanıyoruz. Bu hedefler başlangıçta iddialı görüntü ama hedefleri başaracağımıza gerçekten samimi bir şekilde inanıyoruz. Programımız çalışıyor. Başlangıçta program yok dediler, sonra bu program çalışmaz dediler, sonra para geliyor ama bu sıcak para dediler. Sürekli bir kulp, bir hata üzerinde yoğunlaşıyorlar. Tabii ki sorunlarımız var ama bu sorunları çözecek güçlü bir siyasi irade var. En büyük sorunumuz hayat pahalılığı. En adaletsiz vergi enflasyon. O nedenle dar gelirlilerimize, asgari ücretlimize, emeklilerimize yapacağımız en büyük iyilik popülizm yapmadan enflasyonu kalıcı bir şekilde tekrar tek haneye düşürmek. Vatandaşımızın kalıcı olarak refah seviyesini yükseltmek.”
Şimşek: Risk primimiz gerilemeye devam ediyor
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de dezenflasyon süreciyle birlikte borçlanma maliyetlerindeki gerilemeye dikkat çekti. Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları söyledi:
“Borçlanma faiz oranlarımız düşüyor. Programımız sayesinde ülkemize yatırımcı ilgisi artmaya ve CDS risk primimiz gerilemeye devam ediyor. Azalan risk primi ve gerileyen enflasyon beklentileriyle hazine tahvil faizleri düşüyor. 2 yıl vadeli TL cinsi gösterge tahvilin faizi marta göre yaklaşık 1000 baz puan geriledi. 5 ve 10 yıl vadeli dolar cinsi tahvillerin faizi ise nisandan bu yana yaklaşık 50 baz puan düştü. Dezenflasyon sürecinde daha da iyileşecek makro göstergelerimizle birlikte borçlanma maliyetlerimiz düşüşünü sürdürecek ve kamu maliyesindeki olumlu görünüm güçlenecektir.”
Borçlanma faiz oranlarımız düşüyor.
Programımız sayesinde ülkemize yatırımcı ilgisi artmaya ve CDS risk primimiz gerilemeye devam ediyor.
Azalan risk primi ve gerileyen enflasyon beklentileriyle hazine tahvil faizleri düşüyor.
2 yıl vadeli TL cinsi gösterge tahvilin faizi… pic.twitter.com/S4i0POgSft
— Mehmet Simsek (@memetsimsek) July 5, 2024