Hızlı teslimat şirketi Getir’de tuhaf bir iç karışıklık var. Bir zamanlar 10 milyar doların üzerinde değerleme ile dünya çapında yatırımcıların gözdesi olan şirket epeydir zor durumda. Bu zorlukların sonucu olarak Haziran ayında şirketin bazı bölümleri Abu Dabi’nin devlet fonu Mubadala’ya devredildi ve bir bölünme anlaşması yapıldı. Şimdi bu anlaşmanın çatırdadığı anlaşılıyor. Bu da Getir’in kurucusu Nazım Salur’un dün sosyal medya üzerinden yazdığı kısa bir mesaj ve ardından yaptığı açıklamalarla ortaya çıktı. Salur, Mubadala’nın Getir’in diğer şirketlerine “çökmek istediğini” öne sürdü. Buna karşılık açıklama yapan Mubadala da Salur’u orijinal anlaşmada yer almayan yeni para isteklerinde bulunmakla suçladı. Karşılıklı hukuki süreç başlatma açıklamaları yapıldı.
Getir’in kurucusu Nazım Salur başta olmak üzere kurucu ortaklar, şirketin ikiye bölünmesi karşılığında 250 milyon dolar kaynak sağlanması için Mubadala ile geçen yıl Haziran ayında anlaşmaya vardı. Ancak ikiye bölünme süreci şu ana kadar tamamlanmadı.
“Mubadala anlaşmayı çiğniyor”
Getir’in kurucularından Nazım Salur, önceki gece sosyal medya platformu X’teki hesabından yaptığı açıklamasında Mubadala’nın anlaşmayı çiğnediğini ve ortakların haklarına “çökmek” istediğini iddia ederek anlaşmazlığın hukuki boyuta taşınacağını duyurdu.
BAE devlet fonu @Mubadala @Getir‘i ikiye bölmek için yaptığımız anlaşmayı hukuksuzca yok sayıyor ve bizim haklarımıza çökmek istiyor. Aniden yönetimi bizde kalması gereken şirketler kıymete bindi. Hukuki süreçleri başlattık. İleride daha detaylı açıklamaları da yapacağız.
— Nazım Salur (@NazimSalur) January 15, 2025
Salur, Mubadala’nın “Zorbalıkla hukuka aykırı şekilde darbe yaparak, kurucu ortakların hisselerine el koymak” istediğini öne sürdü.
Mubadala’dan 250 milyon dolarlık kaynak
Pandemi esnasında değerlemesi 10 milyar doların üzerine çıkan ve Avrupa ile ABD pazarına yayılan Getir, tüketici talebinin azalmasıyla birlikte mali zorluklar yaşamaya başladı. Şirket, geçen yıl haziran ayında uluslararası faaliyetlerini kapatmaya karar verdi. Bununla birlikte ikiye bölünmesi karşılığında Mubadala’dan 250 milyon dolar kaynak aldı.
Mubadala, sağladığı kaynak karşılığında Getir’in Türkiye’deki online market ve yemek teslimatı işinde yönetime ve çoğunluk hissesine sahip olacaktı. Ayrıca Getir’in e-ticaret, finans, mobilite ve ABD’deki FreshDirect’in de olduğu diğer iştirakleri Nazım Salur ve Getir’in kurucularının büyük ortak olarak yer alacağı ikinci bir yapı altına taşınacaktı.
Reuters’a konuşan doğrudan bilgi sahibi bir kaynak Mubadala’nın çeşitli “geciktirme taktikleri kullanarak” anlaşmadaki takvime bilinçli şekilde riayet etmediğini, ikinci yapıda yer alması gereken yedi şirketten sadece ikisinin kuruculara ait yapıya transferinin tamamlandığını söyledi.
Kaynağın verdiği bilgiye göre Mubadala ayrıca, geçen yılın sonlarına doğru aralarında Getir Finans’ın da yer aldığı beş şirketi kurucuların yer aldığı yapıya devretmeyeceğini beyan etti. Ayrıca Mubadala bunu takiben, söz konusu şirketlerin altında yer aldığı Getir Türkiye’nin kontrolünü ele geçirmek, yani bu beş şirketin devredilmesini engellemek için Getir Türkiye’nin sahibi olan Hollanda’da kurulu çatı şirketinin genel kurulunu olağanüstü toplantıya çağırdı.
Kurucu ortakların hukuki mücadele başlatmayı düşündükleri sorusu üzerine Mubadala tarafından yapılan yazılı açıklamada, Getir’in yönetim kurulundaki bağımsız üyelerin Mubadala tarafından hazırlanan “alternatif işlem” planına destek verdiği yer aldı.
Onay için Genel Kurul toplanacak
Açıklamada kurucu ortakların haziran ayında varılan ikiye bölünme anlaşmasını “yerine getiremeyeceklerini ortaya koymaları” üzerine Mubadala’nın bu anlaşmanın yerine geçecek bir işlem kurguladığı ifade edilerek, bu işlemin onay için gelecek hafta toplanacak Genel Kurul’a sunulacağı ifade edildi.
Kaynak, Hollanda’daki ana şirketin yönetim kurulunun “usulsüz karar alarak” genel kurulu pazar günü toplantıya çağırdığını, bazı kurucu ortakların toplantının iptal edilmesi ve şirkete bağımsız bir temsilci atanması için iki gün önce Hollanda ticaret odasına başvuruda bulunduğunu söyledi. Kaynağın verdiği bilgiye göre başvuru hakkında karar yarın açıklanabilir.
Mubadala tarafından yapılan açıklamada, hazırlanan yeni mekanizmanın “Getir’e mali istikrar getireceği, uzun vadeli faaliyet planının uygulanmasını ve 18,000 Türk çalışanın istihdamının sürdürülmesini sağlayacağı” ifade edildi.
Nazım Salur anlaşmazlığı anlatıyor
Getir’in kurucusu Nazım Salur dün başlayan tartışmalar üzerine BloombergHT’den Açıl Sezen’in sorularını yanıtladı. Salur’a soru ve yanıtlar şöyleydi:
-Attığınız tweette Mubadala ile aranızdaki ilişkiye dair önemli ifadeler kullandınız. Geçmişten bugüne ne oldu? Ne değişti? Getir için Haziran’da yapmış olduğunuz anlaşmayla bugünkü durum arasında ne fark var?
Biz Haziran 2024’te Mubadala ile hem Getir’in bir yeniden yapılanmasını sağlayan belli pazarlardan çekilmesini içeren hem de Türkiye’ye odaklanacak yeni kaynak yaratacak bir anlaşma yaptık. Bu Türkiye’deki işlerin de aramızda bölüşüleceği ama aynı aplikasyonda müşteriye hizmet verileceği bir anlaşma idi. Bu anlaşma çerçevesinde belli şirketlerin ya büyük çoğunluk hisseleri ya tamamen hisseleri veya yönetim hakları bizde olacaktı.
Biz azınlık hissedarı olarak Getir’de kalmaya devam edecektik. Getir’in ana işleri dediğimiz ilk başlattığı işler; market işleri, yemek işi, Getir Çarşı işi, Getir Su işi ise Mubadala’nın yönetiminde kalacaktı. Bu anlaşma çerçevesinde de bu anlaşma Ağustos sonuna kadar da detaylarıyla finalize edilecekti.
-Sizde kalacak olan şirketler hangileriydi?
Bunlar gruptaki n11, Amerika’daki FreshDirect. Buradaki Getir Finans’ın Getir’deki hisselerinin çoğunluğu ve yönetim hakları. Getir İş diye bir işimiz var. Onun dışında Bitaksi zaten bizim ilk kurduğumuz şirkettir. Çoğunluğu kurucu ortağımızla bana aittir. Yaklaşık üçte birlik kısmı Getir’e aittir. O üçte birlik kısmın yüzde 90’ının Bitaksi’ye iade edilmesini de içeriyordu bu anlaşma. Getir Finans’ta ise durum şöyle; Getir Finans biz o anlaşmayı yaptığımızda henüz lisansı çıkmamış bir işti. O günden bugüne geçen süreçte lisansını aldı ve müşterisiyle buluştu. Yaklaşık 3 aydır hizmet veriyor. Bitaksi zaten hizmet veren bir şirket. 11 yıldır. Bunlar var.
Bunların dışında Getir Araç var. Getir Araç’da da bizim Anadolu Grubu ile bir ortaklığımız var. Yüzde 25 Anadolu Grubu’ndadır. Yüzde 75’i Getir’dedir. O 75’in yaklaşık 90’ı bizde, yüzde 10’u Getir’de kalacaktı. Biz de Getir’de yine hissedar kalacaktık. Anlaşma buydu. Şimdi bu anlaşmanın içinde iki tane de küçük henüz proje aşamasında iş var, paylaşmaya gerek yok onları.
Mubadala işi kompakt bir iş yapıp sadece Türkiye’ye çekip, Türkiye’de de grubun ana işlerine konsantre olmasını istedi. Onların seçtiği işleri aslında onlara verdik biz. Onun dışındaki şirketleri, zaten grubun yeni yapılanmasında biz almasaydık muhtemelen kapatmak isteyecekti.
Türkiye’deki diğer işlere biz talip olduk. “Biz bunları yaparız” dedik. İşte karşılıklı hangi oranda ne olacak? Aynı aplikasyonda kalma şartıyla. Çünkü aynı aplikasyonda kalmanın her iş dikeyine karşılıklı faydası var. Böyle bir epey bir tartışmalı, gergin zamanlar yaşadık o zamanda onlarla. Ama sonuçta bir anlaşmaya vardık.
Şimdi bu anlaşmanın içindeki şirketlerin bir kısmı finansal olarak daha fit şirketler. Bazıları da doğaları gereği hâlâ para yakan şirketler. Masraflı işler.
En masraflı olan iki tanesi FreshDirect ve n11’di. “Bunları anlaşmanın tamamlanması planlanan sürede, yani Ağustos’ta bitiremiyoruz. Yani paketin tamamını yetiştiremiyoruz. Bu şirketleri öncelikli olarak alın lütfen” diye bize ısrar ettiler.
“Bu ikisini önce bitirelim. Diğerlerini de bir iki aya bitiririz, yani Eylül-Ekim’de bitiririz” diye. Biz önce pek istemedik bölmeyi, çünkü o bir paket. İçinde biraz iyi, biraz sorunlu işler var. Ve bir paket olarak olduğunda manalı. Ama orada ikna ettiler bizi ve biz önce o iki şirketi, daha finansal olarak ihtiyacı olan iki şirketi aldık üzerimize.
Diğer beş tane iş ise işte bir-iki ay içinde anlaşmalar bitecek, alacak diye bekliyoruz. Bunun üzerinden epey bir vakit geçti. O bir iki ay, üç oldu, dört oldu, yıl bitti.
Yıl biterken 30 Aralık’ta bize bir not geldi. “Biz bu anlaşmayı hükümsüz sayıyoruz. Başka bir şey yapacağız. Olağanüstü Genel Kurul toplayacağız” deniliyordu.
Çatı şirketi Hollanda’da Getir’in. Öyle yapmıştık. Yurt dışında da operasyonlar var diye. Türkiye de onun altında bir şirket. Deniliyor ki, “Genel kurulu toplayacağız. Biz bu şirket için daha önce verdiğimiz paraları hisseye dönüştürmek yerine borç sayıyoruz.” Başka karışık formüller oluşturmuşlar. Bir ‘kurumsal darbe girişimi’ diyebilirim ben buna. Bir şekilde de belli bahanelerle işi kitabına uydurmaya çalışmışlar.
Mubadala da açıklama yaptı
Masanın diğer tarafında bulunan ana aktörlerden Birleşik Arap Emirlikleri yatırım fonu Mubadala Investment Company, konuyla ilgili Bloomberg HT’ye konuştu.
Mubadala’nın açıklamasında, “Mubadala, uzun süredir Getir’in yatırımcısı olarak şirketin büyümesine ve başarısına olan bağlılığını göstermiştir. Mubadala, 2021 yılından bu yana Getir’e yapılmış olan toplam yatırımın yüzde 80’inden fazlasını sağlayarak şirketin büyümesinde ve kârlılığa giden yolun desteklenmesinde önemli bir rol oynamıştır” denildi.
Mubadala’nın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Mubadala, Getir’in kurucuları ile, şirketin mali durumunu güçlendirmek ve uzun vadede devamlılığını sağlamak için tasarlanmış olan bir yeniden yapılandırma planı üzerinde Haziran 2024’te anlaşmaya varmış bulunmaktaydı.
Ancak, kurucular bu anlaşmanın gereklerini yerine getiremeyeceklerini göstermişlerdir.
Bunun sonucunda, Mubadala, Bağımsız Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte alternatif bir işlem yapısı üzerinde anlaşmaya varmıştır.
Bu yeni işlem, Getir’in finansal istikrarını güvence altına alacak ve uzun vadeli iş planının uygulanmasına olanak tanıyacaktır. Böylelikle 18.000’den fazla Türk çalışan ile kurulmuş olan istihdam ilişkisinin korunması ve sürdürülebilirliği sağlanacaktır.
Bu yeni anlaşma, Bağımsız Yönetim Kurulu üyeleri tarafından oy birliğiyle onaylanmış olup önümüzdeki hafta yapılacak Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında pay sahiplerinin onayına sunulacaktır.
Mubadala’nın teklifi Getir’in geleceğini güvence altına alacak, uygulanabilir ve finansal kaynaklarla desteklenen tek seçenektir.
Mubadala, Getir’in geleceğine yatırım yapmaya ve şirketi ve yönetimini yeni hedeflere ulaşılması için güçlendirmeye ve desteklemeye devam edecektir. Böylelikle Türkiye’deki menfaat sahiplerine, çalışanlara ve daha geniş topluluklara fayda sağlanacaktır.”
“Ek finansman talep etmek için birçok girişimde bulunuldu”
Mubadala’nın açıklamasında, yükümlülükler ve tartışmalı kararı onaylayan yönetim kurulu üyelerine yönelik olarak, “Ne yazık ki, haziran ayındaki yeniden yapılandırma anlaşmasından bu yana, Getir’in kurucuları tarafından işlem kapanışını geciktirmek ve orijinal haziran anlaşmasının bir parçası olmayan önemli miktarda ek finansman talep etmek için birçok girişimde bulunuldu. Bu durum orijinal anlaşmanın çökmesine neden olmuş ve şirketin geleceğini tehlikeye atmıştır. Yönetim kurulu üyeleri doğrudan Getir tarafından işe alınan profesyonel yeniden yapılandırma uzmanlarıdır. Bu kişiler, kurucuların onayıyla yönetim kuruluna atanmış ve Getir BV tarafından ücretlendirilmiştir” denildi.