Depremin yıktığı Hatay’da sorunlar günlük yaşamdan ekonomik kalkınmaya kadar uzanıyor. 20 binden fazla insanın bir gecede hayatını kaybettiği Hatay depremden önce tarihi yerleri, lezzetleri ve kültürüyle turistlerin odak noktasıydı. Ancak depremin üstünden bir yıl geçmesine rağmen insanlar hâlâ çadır ve konteyner kentlerde yaşam mücadelesi veriyor. Üstelik iş yerleri de yıkıldığı için Hatay’da istihdam da yok denecek kadar az. Narenciye üretiminin yüksek olduğu Hatay’da bu sene ağaçlar yine meyve verdi ve üreticilerin ümidi de bunların satılmasındaydı. Çünkü bu meyvelerin satışı büyük yıkımdan sonra yeniden inşa ettikleri yaşamlarına büyük katkı sunacaktı ama olmadı.
10Haber’e konuşan Samandağ Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Selim Kamacı depremden önce de satışların çok iyi olmadığını ama bu sene mandalinanın hiç satılmaması nedeniyle sıkıntılarının katlandığını söyledi. Çünkü Hataylılar tarlalarının fotoğraflarını paylaşıyor, ağaç diplerinde çürüyen mandalinalarını ülkeye göstermek istiyor. Fırsatçı tüccarlardan şikayetçi olan halk hem düşük fiyat verildiğini hem de mandalinanın büyük çoğunluğunun alınmadığını söylüyor. Ziraat Mühendisi Kamacı da bunu “Durum çok kötü” diyerek anlatıyor ve çürüyen ya da dalında kalan meyvelerin gelecek senelerde daha büyük soruna yol açacağını belirtiyor:
“Önümüzdeki sene mandalinanın dalında kalması ve yere düşmesi dolayısıyla satılmama ihtimali çok yüksek. Ülke ekonomisini yönetenler bunu görmek istemiyor ama burası Akdeniz meyve sineğinin üreme alanı haline gelecek, sadece Hatay değil Türkiye bundan etkilenecek. İlaçlasan kalıntı bırakacak, ilaçlamazsan mandalina kalitesiz hale gelecek. Alınmadı, toplanmadı, Akdeniz meyve sineği de başka zararlılar da ürer.”
‘Tarım Bakanı da İmamoğlu da cevap vermedi’
Bu sorunu iki ay önce Tarım Bakanı İbrahim Yumaklı’ya da bunu anlattığını ama bir cevap verilmediğini söyleyen Kamacı üreticinin dalında kalan meyveyi toplayamadığını belirtiyor. Çünkü meyveyi toplamak da kilo başına iki lira. Tüccarların mandalinayı kilosu bir liradan satın almak istediğini, ama maliyetin zaten dört lira olduğunu anlatan Kamacı Samandağ’da 38 bin dekar alanda üretim olduğunu belirtiyor ve bunların satılması için yöneticilere yaptığı çağrının cevapsız kaldığını ifade ediyor:
“Ben hem Tarım Bakanlığı’na hem Ekrem İmamoğlu’na da mektup yazdım. ‘İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak çok güzel bir proje yapıyorsunuz, öğrencilere ve durumu olmayanlara gıda dağıtıyorsunuz. Bizim mandalinamızı da bu projeye dahil etseniz’ dedim. Cevap bile vermediler. Basın açıklaması da yaptık beklentimiz buydu: Bizden alın, dağıtın. Zarar biraz daha düşer diye düşündük, ama kimse ilgilenmedi. Ekonomik sıkıntılarımız var bizim. Hadi merkezi hükümetin bilgisi yok diyelim yerel yönetim de yapmıyor. Bu sorunlar valiye de, herkese de aktarıldı.”