İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya bir yılı aşkın süredir bu görevi yapıyor. Geride kalan 13 aydan fazla sürede Yerlikaya neredeyse her sabah randevu vermiş gibi 08.15’te sosyal medya üzerinden bir paylaşım yaparak bir büyük polis operasyonu duyuruyor. Operasyonların hedefi çoğunlukla organize suç şebekeleri ve uyuşturucu kaçakçıları.
Yerlikaya bunu, kendisinden önceki bakan Süleyman Soylu döneminde yerleşen bir kötü izlenimi silmek için yapıyor, kamuoyuna her fırsatta ‘Bakın biz organize suçla ve çetelerle çok sert mücadele ediyoruz’ demiş oluyor.
Gerçekten de, hükümet içinde muhalefetin de saygısına ve desteğine sahip az sayıda bakandan biri Ali Yerlikaya. Daha önce polisi sık sık organize suç şebekeleriyle bir arada hareket etmekle suçlayanlar, bugün çetelerle savaşıldığını düşünüyor. Yeni bir imajı yarattı Ali Yerlikaya.
Bu yöntemi, tarih boyunca ketumiyetiyle, ser verip sır vermemesiyle meşhur bir bakanlık olan Hazine ve Maliye Bakanlı da son günlerde benimsemiş gibi duruyor.
Türkiye aylardır vergide adaleti tartışıyor; çünkü bizzat Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan ve tam metni kamuoyuna da sızan bir vergi reformu sunumunda Türkiye’deki vergi adaletsizlikleri bütün boyutlarıyla sergileniyordu. Sunum, Mayıs ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yapılmıştı ve amacı da Ak Parti tarafından hazırlanacak vergi reformu için bir baz oluşturmaktı.
Ak Parti ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bakanlık tarafından kendilerine önerilen reform paketinin yeni vergi ve gelir önerilerinin yaklaşık beşte birini benimsedi, 750 milyarın üzerindeki gelir beklentisi 150 milyar liraya düşürülünce de kamuoyunda ‘Vergi ödemeyenler kayırılıyor’ izlenimi iyice pekişti.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın sunumunda verilen örnekler arasında son derece çarpıcı şeyler vardı. Örneğin, hiçbir gelir beyan etmediği halde her birinin değeri 25 milyon liranın üzerinde olan 3 otomobili aynı yıl satın alan bir kişiden söz ediliyordu, adı kodlanmıştı ama bu kişi gerçekten vardı. Bir başka örnek kuyumcularla ilgiliydi. Kuyumcular, ortalama olarak çok az gelir beyan ediyordu, o kadar ki Türkiye’deki kuyumcuların beyan ettikleri vergi matrahına göre onlar asgari ücretliden bile az kazanıyordu neredeyse.
Sunumda verilen örnekler arasında yıllardır zarar ettiğini öne sürerek vergi matrahı vermeyen şirketler, doktorlar ve avukatlar da yer alıyordu. Sunum, özellikle doktor ve avukatlar için asgari gelir vergisi uygulaması getirilmesini öneriyordu; çünkü bu meslek grupları neredeyse hiç gelir beyan etmiyordu.
Sunumdaki önerilerin ancak beşte biri gerçekleşti ama Hazine ve Maliye Bakanlığı birkaç gündür ‘Türkiye’de hiç vergi ödemeyen kesimler var’ izlenimini terse çevirmek için yeni bir çaba içinde. Bir yandan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, her fırsatta vergisini ödemeyenlerden söz ediyor ve vergi adaletini sağlamaktan bahsediyor, bir yanda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da hiç vergi ödemeyen şirketlerin üzerine gidileceğini anlatıyor.
Ama sadece demeç de verilmiyor. Maliye Bakanlığı önce bir açıklama yaptı, vergi ödemeyen ama ‘Büyük vergi mükellefi’ olarak kayıtlı olan binlerce şirkette inceleme başlatıldığını duyurdu.
Daha bu açıklamanın mürekkebi kurumadan yeni bir açıklamayla ultra lüks sınıfına giren 8 bin 885 aracı satın alanlar hakkında inceleme yapıldığını, daha ilk inceleme sonunda bunlardan 500 kişi için ‘Gelir gizlemek’ ve ‘Kara para’ suçlamasıyla vergi denetimine başlandığını duyurdu.
Dün sabah Maliye’nin bir sürprizi daha vardı. Adeta polis ekipleri gibi örgütlenen Vergi Denetim elemanları, dokuz büyük şehirde tam 707 kuyumcuya baskın düzenledi.
Hazine ve Maliye Bakanlığı Bakan Mehmet Şimşek’in “Ortalama bir kuyumcunun beyan ettiği aylık vergi matrahı 16 bin 46 lira” açıklamasının ardından gözler bu sektöre çevrilmişti. Bakan Şimşek’in “Biz az kazanandan en az vergiyi almak için bir sistem kurgulayacağız ama çok kazananları uyarıyorum, vergi kaçırma, kayıt dışı çabalarının cezalarını ağırlaştıracağız, denetimleri sıklaştıracağız” sözlerinin ardından Bakanlık ekipleri de harekete geçti.
Vergi Denetim Kurulu (VDK) ve Risk Analiz Genel Müdürlüğü’nün kuyum sektörüne yönelik yürüttüğü detaylı risk analiz çalışması sonucunda tespit edilen mükelleflerin iş yerlerinde kapsamlı fiili sayım yapılması kararlaştırıldı. Buna göre vergi müfettişleri ile Gelir İdaresi Başkanlığı personelinden oluşan yaklaşık üç bin kişilik denetim ekibi eş zamanlı olarak kuyum sektöründe faaliyet gösteren 552 mükellefin dokuz büyükşehirdeki 707 adresinde fiili sayım çalışması başlattı.
Stoklar tek tek sayılacak
Saha denetimlerinde mükelleflerin mevcut stokları tek tek sayılıyor. Sayım yanında işletmelerde faturasız altın ve değerli taşlar alım-satımı yapılıp yapılmadığı, ödemelerin ve tahsilatların firmaya ait olmayan banka hesapları üzerinden gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği, faturalarda ürünlere ait gerçek gram bilgilerine yer verilip verilmediği, mükelleflerin yetki belgesiz döviz alım-satımı yapıp yapmadığı da tespit edilecek. Ayrıca iş yerlerinde başkalarına ait pos cihazlarının kullanılıp kullanılmadığı da kontrol edilecek. Saha denetimlerinde riskli olduğu tespit edilen mükellefler ayrıca vergi incelemesine alınacak. Bakanlık kuyumculuğun ardından diğer sektörlere yönelik inceleme ve saha denetimlerini plan dahilinde sürdürerek bu yıl denetimsiz an bırakmamayı hedefliyor.