Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) en son mart ayında yüzde 50’ye çıkardığı politika faizini piyasaların da beklediği gibi sekizinci toplantısında da sabit bıraktı. Toplantı sonrası yayınlanan PPK kararında “Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları iyileşme eğilimi sergilemekle birlikte, dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir” faize sabit tutmanın gerekçesi tek cümlede özetlendi. Toplantı sonrası yayınlanan PPK kararında şu görüşlere de yer verildi:
“Ekim ayında enflasyonun ana eğiliminde düşüş gözlenmiştir. Son çeyreğe ilişkin göstergeler yurt içi talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere geldiğini ima etmektedir. Temel mal enflasyonu düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonunda iyileşmeye dair sinyaller belirginleşmiştir. Geçici arz koşullarına bağlı olarak işlenmemiş gıda enflasyonu yüksek seyrini sürdürmektedir. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları iyileşme eğilimi sergilemekle birlikte dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir.
Para politikasındaki kararlı duruş yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon sürecini güçlendirecektir. Maliye politikasının artan eşgüdümü de bu sürece önemli katkı sağlayacaktır. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Bu doğrultuda, politika faizinin seviyesi, enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir. Kurul, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelemiştir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır.”
‘İlave makroihtiyati adımlar atılır’ vurgusu
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun açıklamasında kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati adımlarla destekleneceği belirtilerek “Likidite koşulları muhtemel gelişmeler göz önünde bulundurularak yakından izlenmektedir. Sterilizasyon araçları etkili şekilde kullanılmaya devam edilecektir” dendi. PPK kararında şu görüşlere de yer verildi:
“Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir.
Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır.
Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır.”
Metinde dikkat çeken ifade değişiklikleri var
Para Piyasası Kurulu’nun (PPK) geçen ayki açıklamasında yer alan “Üçüncü çeyreğe ilişkin göstergeler yurt içi talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere yaklaştığını ima etmektedir” ifadesinin bu kez “seviyelere geldiğini” şeklinde değiştirildiği dikkat çekti.
“Hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir” ifadesi yerine “hizmet enflasyonunda iyileşmeye dair sinyaller belirginleşmiştir” ifadesi kullanıldı.
“Geçici arz koşullarına bağlı olarak işlenmemiş gıda enflasyonu yüksek seyrini sürdürmektedir” ifadesi metinde ilk kez yer aldı.
“Enflasyondaki iyileşmenin hızına dair belirsizlik ise son dönemdeki veri akışı ile artmıştır” ifadesi yerine “Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları iyileşme eğilimi sergilemekle birlikte dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir” ifadesi yer aldı.
Merkez’den “bize deste olun” vurgusu
PPK açıklamasında Merkez Bankası’na enflasyona karşı mücadelede maliye politikalarından yeterince verilmediğine ilişkin söylemleri akıllara getiren bir ifade ede yer aldı. Metinde”Maliye politikasının artan eşgüdümü de bu sürece önemli katkı sağlayacaktır” denilerek Maliye politikasının desteğine vurgu yapıldı.
“Aralık’ta faiz indirimi gelebilir”
Bu arada “Politika faizinin seviyesi, enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir” cümlesi de ilk kez karar metninde yer aldı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu karar metninin uslubu ve ifade değişiklikleri kasım ayı enflasyonunun beklentilere uygun gelmesi durumunda aralık ayında çok yüksek oranda olmasa da bir faiz indiriminin kapısının aralandığını gösteriyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası eski Başekonomisti ve Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Hakan Kara da yaptığı sosyal medya paylaşımında aralıkta sınırlı bir faiz indiriminin kapısının aralandığını belirterek şu görüşlere yer verdi:
Merkez Bankası Aralık indiriminin kapısını bir tık daha araladı, fakat temkinli konuşarak bir indirim olsa dahi bunun sınırlı olacağını (250 baz puandan düşük) ima etti.
Makul karar, makul iletişim. https://t.co/tILLcAHN3O— Hakan Kara (@ali_hakan_kara) November 21, 2024
Bora İstanbul’da BİST 100 endeksi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz kararını açıklamasının ardından, karar metninde aralık ayına yönelik faiz indirim sinyalinin alınmasıyla çoştu. Açıklamanın ardından sürekli yükselen BIST 100 endeksi, günü yüzde 3,72 oranında 335,95 puan yükselişle 9.367,77 puandan tamamladı. Toplam işlem hacmi 103,36 milyar TL olurken, bankacılık endeksi yüzde 6,78, sanayi endeksi de yüzde 2,93 oranında değer kazancıyla günü kapadı.
Merkez’in yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 44
TCMB yılın son enflasyon raporunda enflasyonun orta noktası tahminini yüzde 38’den yüzde 44’e yükseltmişti. Eylül başında güncellenen Orta Vadeli Program’daki (OVP) yıl sonu tahmini ise yüzde 41,5 seviyesinde. TCMB’nin 2025 sonu için güncel enflasyon tahmini 7 puan artışla yüzde 21’e çıkarken 2026 sonu tahmini yüzde 12 seviyesinde bulunuyor.
Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) mayısta yıllık yüzde 75,45 ile zirve yaptıktan sonra ekim ayı itibarıyla yüzde 48,58’e geriledi. TCMB Başkanı Fatih Karahan TCMB’nin yıl sonu tahminlerini yükseltmesine rağmen hedeflerin yakalanmasında önemli bir gecikme yaşanmadığını ve yukarı revizyonun para politikanda değişikliğe işaret etmediğini söylemişti.