Dünya uranyum üretiminin beşte birinden fazlasını gerçekleştiren Kazak madencilik şirketi Kazatomprom üretim konusunda sıkıntı yaşadığını açıklayınca 16 yılın en yüksek seviyelerinde seyreden uranyum fiyatlarının yeni bir yükselişe geçeceği endişesi başladı. Kazak madencilik şirketi Kazatomprom inşaat gecikmeleri ve “sülfürik asitle ilgili zorluklar” nedeniyle 2025 yılına kadar üretim hedeflerinin gerisinde kalabileceği konusunda uyarı yaptı. Sülfürik asit ham cevherden uranyumu süzmek ve geri kazanmak için kullanıldığı için çıkarma sürecinde kritik öneme sahip. Kazakistan aynı zamanda dünya uranyum arzının yüzde 43’ünü üretiyor ve bu ağır metal için küresel pazarın en büyük dilimini oluşturuyor.
Kazatomprom’un açıklaması diğer büyük üreticilerin zorlandığı bir dönemde geldi. Kanada merkezli Cameco daha düşük üretime işaret ederken Fransa’ya ait Orano Nijer operasyonunu kapattı. Yatırım ve danışmanlık firması Tribeca portföy yöneticisi Guy Keller “On yıllık bir arz eksikliğinden geliyoruz. Son yılların en büyük reaktör inşa programının ortasındayız” diyerek açığın devam edeceğine dikkat çekti.
Nükleer enerjiye talep artıyor
Uranyum nükleer enerji üretiminde kilit bir malzeme ve hükümetler karbon yayan yakıtlardan uzaklaşmaya ve Rus petrol ve gazına olan bağımlılıklarını azaltmaya çalıştıkça talep giderek artıyor. 17 ülkede yaklaşık 60 nükleer enerji reaktörü inşa halinde ve 110 tanesi de planlama aşamasında. Devam eden projelerin çoğu başta Çin olmak üzere Asya’da bulunuyor.
COP28 iklim değişikliği konferansında 60’tan fazla ülkenin 2030 yılına kadar küresel yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarma planını desteklemesi nükleer enerjiyi alternatif bir güç kaynağı olarak yeniden gündeme getirdi.
‘Uranyum fiyatı yeniden 136 doları aşabilir’
UxC tarafından sağlanan verilere göre bu durum fiyatları yükseltti ve uranyum son 16 yılın en yüksek seviyesine çıktı. Uranyum son zamanlarda pound (yaklaşık 453 gram) başına 106 dolar civarında işlem görüyor ve analistler fiyatların yükselmeye devam etmesini bekliyor. Citibank pazartesi günü yayınladığı bir raporda uranyum fiyatlarının 2025 yılında pound başına ortalama 110 dolar olmasını tahmin ettiğini belirterek “Boğa piyasasının ana temel itici güçleri, yıllarca süren aşırı üretim ve düşük fiyatlar nedeniyle madenlerin kapanması oldu” diye yazdı. Aracı kurum Jefferies de uranyum fiyatının yükseleceği görüşünde. Yayınladığı bir araştırma notunda “Kısa vadeli dinamiklerin destekleyici olmaya devam etmesiyle fiyatlar Haziran 2007’deki tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 136 doları aşma yolunda görünüyor” değerlendirmesi yaptı.
Jeopolitik arz endişeleri
Sprott Asset Management CEO’su John Ciampaglia Rusya’nın zenginleştirilmiş uranyum ithalatını yasaklayan ABD yasasına misilleme yapabileceği için ek tedarik endişeleri olduğunu söyledi. Temsilciler Meclisi Rusya’yı Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaş nedeniyle cezalandırma çabalarına dayanan tasarıyı aralık ayında kabul etti. Tasarının imzalanmak üzere ABD Başkanı Joe Biden’ın masasına gönderilmeden önce Senato tarafından onaylanması gerekiyor. Ciampaglia CNBC’ye “Bu faktörlerin bir araya gelmesi, önümüzdeki yıllarda daha da büyük bir arz açığı ve nükleer yakıt tedarik zincirinde potansiyel aksaklıklar yaratıyor” açıklaması yaptı.
Rusya en büyük altıncı uranyum üreticisi ve uranyum cevherlerinden nükleer yakıt elde edilmesini kolaylaştıran bir süreç olan zenginleştirmede de en büyük ülke. Sonuç olarak, nükleer enerjiye büyük ölçüde güvenen ülkelerin çeşitlendirmeye gitmesi gerekebilir.
Elektriğinin yüzde 70’ini nükleerden elde ederek bu enerji türüne en bağımlı ülke olan Fransa, geçen yılki darbeden bu yana Nijer’den yeni uranyum sevkiyatı almadı. Dünyanın yedinci büyük metal üreticisi olan Nijer’den uranyum ihracatı temmuz ayındaki askeri darbeden bu yana fiilen durmuş durumda.
Ciampaglia “Durum çözülmezse Fransa alternatif tedarik kaynakları bulmak zorunda kalacak” dedi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yakın zamanda yeni tedarik ortaklıkları arayışıyla uranyum devleri Kazakistan, Moğolistan ve Özbekistan’a ziyaretler gerçekleştirdi. Yine de tüketicilerin bu kesintilerin etkisini hissetmesi şimdilik pek olası değil.
UxC Başkanı Jonathan Hinze “Kamu hizmetlerinin çoğu uzun vadeli sözleşmelerle yakıt satın alıyor, bu nedenle mevcut yüksek fiyatlardan anında etiket şoku yaşamaları pek olası değil” dedi ve “elektrik hizmetleri ve elektrik fiyatları üzerinde büyük ölçüde zararlı bir etki” görmediğini sözlerine ekledi.