Geçen yıl 1 milyar 857 milyon lira ceza uygulayan Rekabet Kurumu bu yıl ise 46 soruşturmayı tamamlayarak 2.3 milyar lira ceza kesti. Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle geçmişte olduğu gibi yeni dönemde de kartellerin, raf fiyatlarına ve çalışan ücretlerine yapılan müdahalelerin kırmızı çizgileri olacağını söyledi. Küle kurumun 2023 yılında yürüttüğü soruşturmalar ve 2024 yılı hedeflerine ilişkin değerlendirmede bulundu. Son dönemde dijital pazar ve yapay zekadaki gelişmeler sonucunda iş yapış şekillerinde yaşanan değişimlere işaret eden Küle bu süreçte ürün ve hizmetlerden üretilen faydalar kadar rekabete aykırı davranışların da arttığını ve şekil değiştirdiğini söyledi.
‘Dijital veriler üzerinde inceleme kapasitemizi artırdık’
Küle kurum olarak iki konuya öncelik verdiklerine dikkati çekerek “İlk olarak, bilişim teknolojilerine ve insan kaynağımıza yatırım yaptık, dijital veriler üzerinde inceleme kapasitemizi artırdık. Böylece soruşturma ve yerinde incelemelerimizin sayısında ciddi artış sağladık. İkinci olarak, incelemelerimiz için şikayet gelmesini beklemedik, hangi sektörlerde aksaklık varsa, gözlemledik, resen müdahalede bulunduk” dedi.
Dört beyaz eşya şirketine rekor ceza
Düşük ve orta gelirli vatandaşların harcamalarını etkileyen sektörlerde fiyat katılaşmasını engellemek üzere çok sayıda tedarikçinin yeniden satış fiyatını tespit ettiğini belirlediklerini aktaran Küle “Tüketici ihtiyaçlarını doğrudan karşılayan bu sektörlerdeki rekabet parametreleri arasında fiyat rekabeti en temel unsurdur. Bu alanda serbest fiyatlamanın yolunu açtık” dedi.
Küle tüketici elektroniği, beyaz eşya, gıda ve kozmetik gibi pazarlar başta olmak üzere tedarikçilerin bölge veya müşteri kısıtlaması ya da internet üzerinden satışları kısıtlamasına ilişkin soruşturmalar yürüttüklerini anımsatırken beyaz eşya sektöründe dört firmaya 628 milyon lira ceza kestiklerini bildirdi.
Kurumun yaptırım kararlarına uyum sağlanmasının, rekabet ortamının tesisi ve caydırıcılık bakımından kritik önem taşıdığına dikkati çeken Küle optik lens ve makine üretimiyle iştigal eden EssilorLuxottica’ya kesilen cezanın bu bakımdan önem taşıdığını söyledi.
Küle güneş gözlüğü üretimiyle bilinen Essilor ile Luxottica’nın birleşme başvurusuna 2018’de şartlı izin verildiğini anımsatarak şöyle sürdürdü: “Bu yıl teşebbüsün o kararın şartlarına uymadığını, optik lens ve makineleri paket olarak satarak optisyenlerin yalnız kendileriyle çalışmasına yol açtığını tespit ettik. Bu ihlal için teşebbüse 492 milyon lira ceza kestik. Şirketlerin centilmenlik veya çalışan ayartmama anlaşmaları yoluyla çalışanların ücretlerini ve yan haklarını sınırlandırmalarını da radarımıza aldık. 2023’te 48 teşebbüsü resen incelediğimiz bir soruşturmada 27 teşebbüs için 252 milyon lira ceza kestik. Bu alanda 35 teşebbüsü kapsayan 3 soruşturmamız ise devam ediyor.”
Aksaklık sinyallerini aldıkları pazarlarda sektör incelemeleri başlatarak tespit ettikleri sorunlara karşı resmi soruşturma açtıklarını anlatan Küle çevrim içi reklamlar ve hızlı tüketim mallarına ilişkin sektör raporlarını yayımladıklarını, bu raporlar sonucunda tespit edilen pazar aksaklıklarına karşı aksiyon aldıklarını ve deprem bölgesindeki piyasalarda ortaya çıkabilecek rekabet sorunlarının tespitine yönelik de sektör incelemeleri başlattıklarını belirtti.
Küle e-ticaret alanında yürüttükleri soruşturma yanında, otobüs biletlerinin farklı platformlarda satılabilmesi ile emlak ve otomobil ilanlarının istenen platforma taşınabilmesine ilişkin kararlar aldıklarını aktardı.
45 soruşturma devam ediyor
Bu yıl yürüttükleri soruşturmalara ilişkin de bilgi veren Küle şöyle dedi: “Bu yıl 58 soruşturma tamamladık. Bunların ihlal tespit edilen ya da teşebbüslerin ihlali kabul ederek uzlaşmaya vardığı 46’sında 2,3 milyar lira ceza kesildi. Ancak bazı pazarlarda pazarın rekabete nasıl açılacağına rehberlik etmek, salt ceza kesmekten ya da ihlali durdurmaktan daha önemli hale geliyor. Bu bakımdan 6 soruşturmada ortaya çıkarılan rekabet endişelerini gidermek üzere teşebbüslerin sundukları taahhütlerin yeterli olduğu kabul edilerek soruşturma sonlandırıldı. Digitürk’ün alt yayın haklarını diğer yayın kuruluşlarına ayrımcı şekilde sunma uygulamaları, Obiletin bağlama uygulamaları ve çevrim içi reklam kısıtlamaları bu dosyalara örnektir. Benzer şekilde ceza ile sonuçlanan soruşturmalarda da odağımız salt cezaya yönelmiyor, teşebbüslerin ihlal olmayan pazar şartlarına geri dönmeleri için detaylı uyum süreçleri yürütüyoruz. Sahibinden.com hakkında verilen kararda ceza yanında öngörülen tedbirler bunun güzel bir örneğidir.”
‘Devam eden davaların büyük kısmı gıda ve beyaz eşya üzerine’
Küle halihazırda 35’i bu yıl içinde açılan 45 soruşturmada çalışmaya devam ettiklerini söyledi, “Devam eden incelemelerimiz çoğunlukla gıda, beyaz eşya, küçük ev aletleri, eğitim, inşaat, enerji, otomotiv, eğlence, bilgi teknolojileri, kozmetik ve kimya sektörlerinde yoğunlaşmış halde. Geliştirdiğimiz insan kaynağımızla çok daha etkin süreç işletiyor, Kanun’umuza kazandırılan taahhüt ve uzlaşma mekanizmalarımızla çok daha hızlı kararlar alıyoruz. Örneğin, gıda, otomotiv, kozmetik gibi sektörlerdeki yeniden satış fiyatının tespitine yönelik açılan soruşturmalarımız, uzlaşma mekanizmasının işletilmesi sayesinde kısa sürede sonlandırıldı” dedi.
‘Karteller ve raf fiyatları kırmızı çizgimiz’
Gelecek döneme ilişkin hedeflerine yönelik de değerlendirmelerde bulunan Küle “Geçmişte olduğu gibi yeni dönemde de karteller, raf fiyatlarına ve çalışan ücretlerine yapılan müdahaleler kırmızı çizgimizdir. Bu tür uygulamaların her zaman üstüne düşeceğiz. Ancak bunun ötesinde, rekabetçi büyümenin ve rekabet ortamının tesisi için tüm paydaşlarımızda rekabet bilinci oluşturmak istiyoruz. Bunun için akademik kuruluşlarla işbirliği yaparak hem tüketicileri, hem işletmeleri bilinçlendirebileceğimiz, onlardan gelen soruları yanıtlayabileceğimiz bilimsel bir araştırma merkezi kurmayı hedefliyoruz. Satış noktalarında tüketicilere sunulan ürünlerin yeniden satış fiyatının tespitini, çalışan ayartmama anlaşmalarını pazara yaygın birer davranış olmaktan çıkarmak, sürdürülebilir bir rekabet ortamı sağlamak istiyoruz” diye konuştu.
Küle hakim durumda olan teşebbüslerin bu durumlarını kötüye kullanmasının, KOBİ’leri ve tüketicileri sömürmelerinin, rakiplerini dışlamalarının önüne geçeceklerini belirterek bu kapsamda tüketici odaklı ekonomik büyümeyi, ekonominin her alanında rekabeti güçlendirmeyi ve rekabet hukukunun yeni zorluklara yanıt verebilecek uyumlulukta olmasını sağlamanın Kurumun hedefleri arasında olduğunu bildirdi.
‘Gıda, kimya ve sağlığa sıfır toleransla yaklaşıyoruz’
Öncelik verecekleri sektörlere ilişkin de bilgi veren Küle şunları kaydetti: “Sıfır tolerans politikasıyla yaklaştığımız yeniden satış fiyatının tespiti uygulamalarının yaygın olduğu hızlı tüketim malları perakendeciliği, gıda, kimya ve sağlık, öncelediğimiz sektörler arasındadır. Çalışanların emeklerinin karşılığını alabilecekleri ve serbest iş gücü piyasasının tesisi de yine önem verdiğimiz alanlardandır. Dijital pazarlardaki rekabete aykırı uygulamalar da odağımızda kalacak. Özellikle rekabeti daha başlamadan bitirmek üzere teknoloji alanında gerçekleştirilen öldürücü devralmalar, radarımızda olmaya devam edecek. Kurumun yoğunlaştığı sektörler ve müdahale araçları, tüketici odaklı ekonomik büyümeye destek verecek, ekonominin her alanında rekabeti güçlendirmeyi sağlayacak.”