Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır Türkiye’nin batarya üretim üssü olmasını istediklerini ve bu nedenle de batarya teknolojilerine de yeni bir teşvik üzerinde çalıştıklarını açıkladı. İstanbul Tuzla’da Ampherr Batarya Teknolojileri fabrikasının açılış töreninde konuşan Kacır batarya ve enerji depolamada yenilikçi teknolojilere dayalı üretimin desteklenmesini amaçladıklarını belirtti. Kacır yeni teşvik hazırlıklarına ilişkin olarak ise Bakan Kacır “Batarya üretimindeki kritik ham madde ve madenlerin üretimi ve bu alandaki yatırımların planlamasıyla ülkemizin batarya tedarik zincirindeki konumunu adım adım güçlendirmeye devam edeceğiz. Ülkemizi bu alanda yenilikçi teknoloji geliştiren ve küresel ölçekteki mega yatırım merkezlerinden biri haline getireceğiz. Bunu yapmak adına, önümüzdeki dönemde yeni bir teşvik programını da hayata geçireceğimizin müjdesini paylaşmak istiyorum” dedi.
Dünyadaki batarya üretim kapasitesinin mevcut 2,6 terawatt saat düzeyinden 2030’a kadar 9 terawatt saate çıkmasının beklendiğini hatırlatan Mehmet Fatih Kacır bu üretim artışından Türkiye’nin de pay almasını istediklerini vurguladı. Türkiye’nin başta otomotiv olmak üzere mobilitenin her alanında gelişmesini amaçladıklarını söyleyen Kacır otomotivin sürüklediği mobilite alanının hızlı şehirleşme, dijitalleşme, deneyim odaklı müşteri eğilimleri, yüksek hızda iletişim ile yeni bir yola girdiğini, TOGG girişiminde olduğu gibi Türkiye’nin rekabetçi ve sürdürülebilir üretim altyapısının geliştirilmesi gerektiğini anlattı.
Türkiye’nin “Mobilite Araç ve Teknolojileri Yol Haritası”nı açıkladığını hatırlatan Bakan Kacır bu belgeyle elektrikli, bağlantılı ve otonom araçlardan test merkezleri, batarya üretimi, yenilikçi enerji teknolojileri gibi mobilite alanında yapılacakların sıralandığını vurguladı.
Elektrikli ve hibrit araçların pazar payının 2030’a kadar yüzde 35’e ulaşmasını, bunun içinde de yerlilik oranının yüzde 75 olmasını hedeflediklerini söyleyen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır “Mobilite ve yenilikçi teknoloji alanlarında koymuş olduğumuz tüm bu hedeflere ulaşmak için batarya ve enerji depolama teknolojilerini stratejik bir alan olarak değerlendiriyoruz. Küresel ölçekte elektrikli araç satışları artıyor ve iklim değişikliğinin etkilerini azaltacak karbon-nötr teknolojilerin yaygınlaşıyor. Batarya ve enerji depolama teknolojileri alanındaki yatırımlara yönelim de katlanarak yükseliyor. ..Bu tabloda, elektrikli araçlar ve mobilite sektöründeki öncü olma iddiamızı kuvvetlendirmek ve pazar payımızı arttırarak ülkemizi, bölgesel batarya üretim üssü hâline getirmek istiyoruz” diye konuştu.
Bakan Kacır batarya ve enerji depolamada sabit yatırım tutarı 78 milyar TL olan 16 firmanın teşvik aldığını, Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı kapsamındaki mobilite çağrısıyla da enerji depolama ve batarya teknolojilerine yönelik üç milyar lira büyüklüğündeki dört yatırım ve Ar-Ge projesinin hayata geçirildiğini, TÜBİTAK Burs ve Destek Programları’yla son beş yılda enerji depolama ve batarya teknolojileri alanında 316 proje ve 752 bilim insanı ve araştırmacıya 1,6 milyar lira destek
sağlandığını belirtti.
Bataryada hammadde olarak hangi madenler kullanılıyor?
Elektrikli otomobillerin en önemli parçası batarya. Otomobil üreticileri hammadde üreticileriyle yeni ortaklıklar kurarak ve piller için kimyasallar üreten tesislere yatırım yaparak elektrikli araçlar için tedarik zincirini daha fazla kontrol etmeye çalışıyor.
İş Yatırım’ın geçen yıl yayımladığı “Elektrikli Araç Bataryaları ve Kullanılan Madenler” başlıklı bilgi notuna göre elektrikli araçların bataryalarında en çok kullanılan madenler lityum, nikel, kobalt ve grafit. Ancak geçen yıl Togg ile elektrikli otomobil üretimine başlayan Türkiye bu madenlerin üretiminde dünyanın ilk 10’u arasında değil. Ancak yeni rezervler bulunması ve bu konudaki teşviklerin artırılması bu tabloyu değiştirebilir. Elektrikli otomobil üretiminin artmasıyla birlikte ortaya çıkacak ilave hammadde talebi Türkiye’yi bu konuda söz sahibi ülkelerde yatırıma zorlayabilir.