Aynen ticaret ve sanayi odaları gibi özel bir yasayla kurulan ve turizm sektöründe çalışacak bütün seyahat acentalarının üye olmak zorunda olduğu yarı resmi nitelikteki TÜRSAB’ın (Türkiye Seyahat Acentaları Birliği) idari yapısında değişiklik öngören yasa tasarısının Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından, sektörün görüşü alınmadan TBMM’de İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’nda görüşülmeye başlanması kavgaya neden oldu. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy yasa tasarısına karşı çıkan TÜRSAB’ı tekelcilik ve haksız kazanç sağlamakla suçlarken turizmciler de hazırladıkları videolu mesajda yasa tasarısının amacının kuruluşu bölmek olduğunu söyleyip bakana çok sert cevap verdiler.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy bir televizyon kanalında kendisiyle yapılan röportajda TÜRSAB’ı üyelerden toplanan milyar lirayı bulan kaynakları har vurup harman savuran tekelci bir yapı olmakla suçlarken yeni yasayla ihtisas birlikleri kurulacağını açıkladı. TÜRSAB üyeleri İstanbul ve Ankara’da yaptıkları açıklamalarla düzenlemeye karşı çıkarken TÜRSAB da sosyal medyası üzerinden hazırladığı ‘İddialar ve Gerçekler’ başlıklı video ile bakanın iddialarına tek tek ve çok sert bir şekilde cevap verdi.
TÜRSAB videolu açıklamada Bakan’ın iddia ettiği gibi üyelere mevzuatta bulunmayan belge vermediklerini, mevzuat dahilinde verilen belgelerden elde edilen gelirin milyar TL’ler değil 10 milyon TL olduğunu belirterek “Bakan bu bilgiye müfettişleri aracılığıyla ulaşabilir” dendi. Açıklamada Bakan Ersoy’un televizyonlarda sektöre ilişkin konuşmaktan çok göreve geldiği günden beri manipüle edilmiş rakamlarla başarı hikayesi yazdığı söylendi.
Ersoy: Seyahat Acentaları Birliği’ni kapatmıyoruz
TÜRSAB paylaşımında Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’u kamu gücünün yanı sıra şirketlerinin reklam gücünü de kullanarak televizyonlarda, özel programlarda sektöre ilişkin konuşmaktan çok, göreve geldiği günden beri manipüle edilmiş rakamlarla başarı hikayesi yazmak ve TÜRSAB’ı itibarsızlaştırma isteği içinde olmakla suçladı.
Videolu mesajda TÜRSAB’ın özellkle vurguladığı konulardan biri de tasarıda ihtisas alanlarına göre yeni birlikler oluşmasına izin veren düzenleme. Ersoy TV’deki röpörtajda bu konuda şunları söylemişti:
“Yani Seyahat Acentaları Birliği’ni kapatmıyoruz. Diyoruz ki, siz devam edin, ihtisas alanlarına göre yeni birlikler de oluşabilsin. Bakanlık olarak Seyahat Acentaları Birliğini kapatma gibi bir niyetimiz yok, tam tersi alanlarına göre yeni birliklerin kurulmasını istiyoruz. Siz hangi birliğe girerseniz girin bir kısıtlama getirmiyoruz. Kanunda size ne yetki veriliyorsa onu yapabilirsiniz seyahat acentaları olarak. Hangi birlikte temsil edilmek istediğinize siz karar verin. ”
‘TÜRSAB’ı bölme niyetini açıkça ortaya koyuyor’
TÜRSAB’a göre Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un sözleri kurumu bölme niyetini açıkça ortaya koyuyor. Videolu mesajda TÜRSAB konuya ilişkin şunları söyledi:
“Düzenlemenin yalnızca Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’ni bölmeye yönelik olduğu, sektörümüz herhangi bir uzmanlık veya yetkinlik kazandırmayacağı Sayın Bakanın açıklamalarıyla açıkça vurgulanmaktadır. Seyahat acentasının faaliyet gösterdiği ihtisas alanının üye olunacak Birliğin ihtisas kolu ile bağlantısı olmayacağının, her seyahat acentasının istediği birliğe üye olabileceğinin ilanı, Sayın Bakanın hazırladığı taslağın TÜRSAB’ı bölmekten başka bir amaca hizmet etmediğinin açıkça ifadesidir. Sayın Bakanın tek amacı daha önce aday olup da seçilemediği seyahat acentalarının birliği olan TÜRSAB’ı bölerek yok etmektir.”
Bakanın televizyon röportajındaki açıklamaları ve TÜRSAB’ın videolu sert yanıtı akıllara geçtiğimiz yıllarda hükümet ile Türkiye Barolar Birliği arasında patlayan alternatif barolar kavgasını getiriyor. Bilindiği gibi hükümet yönetimlerini ele geçiremediği baroları etkisiz hale getirmek için her şehirde birden fazla baro kurulmasını önünü açan yasal düzenlemeyi yapmış ama hedefine ulaşamamıştı.
‘Cevap hakkımız engellendi’
Paylaşımda “TÜRSAB hakkında yalan yanlış bilgilerle kamuoyunu etkileyerek birliğin bölünmesine yönelik gerekçe oluşturulmasına karşı, gerçekleri ortaya koyarak cevap verme mesleğimizin ve birliğimizin savunmasıdır. Hakkımızda ileri sürdüğü iddialarla ilgili olarak cevap hakkımız engellendiği için bu şekilde cevap verme gereği doğdu” denilirken şu ifadelere yer verildi:
“TÜRSAB’ın 51 yıllık tarihinde yapılmış denetimlerin tamamından fazlası bu dönemde yapılmıştır. TÜRSAB ile ilgili Mehmet Nuri Ersoy’u doğrulayan hiçbir müfettiş raporu yoktur. Kendisinin arzuladığı rapor henüz yazılamadığından aynı konularla ilgili ısrarla teftiş üzerine teftiş yaptırmakta ve buna rağmen TÜRSAB denetimsiz demekte ısrar etmekte” dedi.
‘TÜRSAB son 6 yılda herhangi bir şirket kurmadı’
TÜRSAB’ın videosunda Bakanın kuruluşun alt şirketler kurarak, topladığı kaynakları bunlara aktardığı iddiası da yalanladı. TÜRSAB’ın son 6 yılda herhangi bir şirket kurmadığının belirtildiği video mesajında “Bilakis mevcut şirketleri gayri faal hale getirmiştir. Daha önceleri kurulmuş şirketlerin tasfiyesi, bu şirketlerle ilgili olayların ortaya çıkması ve gereğinin yapılması şimdiki başkan Firuz Bağlıkaya döneminde gerçekleşmiştir. Eski faaliyetler nedeniyle iflas etmiş iştiraklerin dahi borçları bu dönemde temizlenmektedir” dendi.
‘Vakıfla ilgili verilmiş bir hüküm yok’
Bakanın bugünkü yönetim döneminde vakıf kurulduğu ve TÜRSAB’a üye olmak isteyenlerin vakfa bağış yapmasının mecbur tutulduğu iddialarına da şu cevap verildi:
“TÜRSAV 1994 yılında kurulmuş seyahat acentalarının vakfıdır. Her seyahat acentasının üye olma hakkı Resmi Senedi’nde yer almaktadır. Şikayet konusu aynı olmak üzere, vakıf ile ilgili bakanın talimatı ile savcılıklara Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yaptığı şikayetler dışında başkaca şikayet ve şikayetçi yoktur. Bu suçlamalar hakkında takipsizlik kararı verilmiştir. Vakfa yapılan bağışlarla ilgili bilirkişi raporlarıyla işlemlerde mevzuata aykırılık olmadığı tespit edilmiştir. Bakanlığı şikayetleri ile ilgili verilmiş bir hüküm bulunmamaktadır.”
‘Bakan aidatları indirmedi’
Bakan Mehmet Nuri Ersoy’un hazırlanmakta olan yasal düzenlemenin üye aidatlarını dörtte bire indireceğine ilişkin sözleriyle ilgili olarak da “Sayın Bakan son 4 yılda 1618 sayılı kanuna torba yasalar ile dört kez müdahale etmiş, ancak yıllık aidatları birliğimizin ısrarlı talebine rağmen indirmemiştir. İstenen düzenleme birliğimizin talebinden 5 kat fazladır.” dendi. Videoda TÜRSAB bütçesinin son 6 yılda öncelikli olarak güçlendirilen BTK’lara (Bölge Temsil Kurulu), denetimlere, ülke tanıtımına ve gerekli insan kaynağına harcandığı belirtilerek “Ayrıca geçmiş dönemde borçları nedeniyle kaybedilen merkez binası ve BTK binalarının geri alımı için kullanıldı” dendi.
‘Denetimden vazgeçmek kayıtdışılığı artırır’
TÜRSAB Bakan Ersoy’un yolda araçların yılda bir iki kez çevrilerek belge denetimi yapılmasını doğru bulmadığı açıklamasıyla ilgili olarak da “Sahte ve kaçak seyahat acentacılığı faaliyeti mücedele önemli görevimiz” dedi. TÜRSAB/a göre sadece 2023 yılında 3 bine yakın tutanak savcılıklara intikal ettirildi. Bu nedenle denetimlerden vazgeçmek kayıtdışı seyahat acentacılığını teşvik etmek anlamıa geliyor. TÜRSAB’ın denetimlerinde araç plakası ve OR kodu sayesinde teknolojiyi etkin kullandığı belirtilerek Ancak Mehmet Nuri Ersoy belgelerin dijitalleşmesi talebimizi kabul etmemiştir. Bir imza ile çözülecek konuyu çözümlemeyen makamın bu konudaki şikayeti iyi niyetli değildir” dendi.
Ersoy Almanya’daki modeli esas almış
Bloomberg yayınında konuşan Ersoy yeni düzenlemede Almanya’daki modeli esas aldıklarını belirtti. Mevcut 1618 sayılı kanunun çıkarıldığı dönemin iş yapma ve fiziki şartlarına göre çıkarılmış 52 yıllık bir kanun olduğunu belirten Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy “Kanun çıkarılırken muhtemelen o zamanki Kültür ve Turizm Bakanlığının imkanları ve elindeki insan kaynağı yeterli görülmemiş ki, belgelendirme ve izin süreçleri kanunla bu birliğe devredilmiş. Aslında normalde nasıl biz on binlerce oteli, şimdi on binlerce konutu belgelendiriyorsak, seyahat acenteleri için de aynısının olması gerekir. Ve dünyada da baktığınız zaman böyle bir uygulama yok. Dünyanın gelişmiş hiçbir ekonomisinde turizm birliğine böyle bir yetki verilmemiş. Bu yetki aslında kamuda, yani bakanlıkta olması gereken bir yetki” diye konuştu.