Türkiye bir haftadır bir tıbbi ve adli bulmacayı çözmeye çalışıyor. Bulmacanın merkezinde, 11 Kasımda İzmir’de Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde hayatını kaybeden 13 yaşında bir çocuk var. Muğla Milaslı bir ailenin çocuğu olan AEK, aslında kemik erimesi nedeniyle hastaneye gelmişti ama HIV pozitif olduğu ortaya çıktı, bir süre sonra da öldü.
Minik AEK bundan 3 yıl önce bir ameliyat geçirmiş, o sırada yapılan kan testinde HIV izine rastlanmamıştı. AEK’nın annesi de HIV pozitif değil ama babasının HIV pozitif olduğu ortaya çıkmıştı.
AIDS hastalığına neden olan HIV virüsü kan nakli veya cinsel sıvıların aktarılmasıyla bulaşıyor. Babasının HIV pozitif olması, korkunç bir ihtimalin, yani küçük çocuğun babasının cinsel tacizine uğramış olma ihtimalinin göz önüne alınmasını gerektirdi. O yüzden minik AEK’nın bir cinsel tacize uğrayıp uğramadığı, HIV virüsünü bu yolla alıp almadığı o henüz hayattayken araştırıldı. İzmir Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan muayenede cinsel istismar bulgusuna rastlanmadı. Ayrıca Sosyal Pediatri ve Çocuk Psikiyatrisi bilim dallarından rapor istendi.
Türkiye’de kural olarak çocuk HIV pozitif vakaları doğrudan savcılıkların bilgilendirilmesiyle birer ‘adli vaka’ olarak ele alınıyor. Minik AEK’ya HIV’nin nasıl ve ne zaman bulaştığı da bu sebeple savcılık tarafından araştırılıyor.
Durum Çocuk İzlem Merkezi’ne (ÇİM) bildirildi. 8 Ekim ve 17 Ekim tarihlerinde gerekli psikiyatrik muayeneler yapıldı. Yapılan psikiyatrik muayenelerde de cinsel istismar olmadığı belirtildi. Olayla ilgili soruşturmanın ve adli sürecin devam ettiği öğrenildi.
Baba anlatıyor
13 yaşındaki A.E.K.’nın turizmci babası K.K. ilk defa konuştu.
Sabah’ta yer alan habere göre baba K.K. “Kan vermek istediğimde HIV pozitif olduğumu öğrendim. Oğluma benden nasıl geçtiğine dair bilgim yok. Baba olarak çok dikkat ettim. Acımız çok taze. Küçük bir çocuğumuz daha var. Onun bu olaydan etkilenmesini istemiyoruz. Çok kötüyüz. Ayakta zor duruyorum. Bir baba olarak çok zor durumdayım. Ben de hastalığımı öğrendiğimde şoke oldum. Hastalığın bana nasıl bulaştığını bilmiyorum. Bir baba hiçbir zaman çocuğuna hastalığı bulaştırmak istemez. Ortak eşya bile kullanmıyorduk. Hastalık geçmesin diye oğluma sarılıp öpemedim bile” dedi.
