Diyarbakır’daki olay 22 Haziran 2019’da Kayapınar ilçesindeki bir eğlence merkezinde meydana geldi. Abdurrahman Doğan ve yanındaki arkadaşı, mekan sahibi ile tartıştı. Tartışma büyüyünce taraflar mekanın önüne çıktı. Bu sırada iki kişinin kendisine silah çektiğini söyleyen Doğan, otomobilinden tabancasını aldı. İddiaya göre çevredekiler, Doğan’ın elinden silahını almak istedi, arbede çıktı. Arbedede Doğan’ın tabancası ateş aldı. Bu sırada açılan ateşte Diyarbakır Barosu’na kayıtlı 28 yaşındaki avukat Armanç Arkaş, ağır yaralandı. Arkaş hastanede hayatını kaybetti, Abdurrahman Doğan tutuklandı.
Abdurrahman Doğan hakkında ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası istemi ile iddianame hazırlandı. İddianame, 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde kabul edildi. Yargılama sonunda Doğan ‘olası kastla öldürme’ suçundan 16 yıl 8 ay hapis cezası aldı. Karar, istinaf mahkemesine taşındı. İstinaf da kararı bozup, dosyayı yeniden yerel mahkemeye gönderdi. İkinci yargılamanın sonunda, 16 Şubat 2022’de Doğan, tanık beyanı ile bu kez ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldı. İstinaf ve Yargıtay’ın onaması ile Doğan’ın müebbet hapis cezası kesinleşirken, tanık Tuğba K. 10 Ocak 2024’te yargılamanın yapıldığı 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne dilekçe yazıp, Arkaş’ın bir dönem stajyeri olduğu sonra da beraber çalıştığı avukat Ö.Ş.’nin tehditleriyle yalan beyanda bulunduğunu ve pişman olduğunu söyledi. Tuğba K., 11 Ocak’ta da savcılığa ifade vererek, avukat Ö.Ş.’den şikayetçi olduğunu söyledi.
Tuğba K. dilekçesinde, “Daha önce verdiğim ifademle ilgili vicdanen rahatsız olduğum için bu dilekçeyi yazma gereğini duyuyorum. Hakkında ifade ve şahitlik ettiğim Abdurrahman Doğan ile ilgili psikolojik olarak kendimi rahatsız hissettiğim için mahkemenin olduğu tarihte bazı baskı ve tehditten dolayı gerçek ifademi veremedim. Olaydan önceki dönemde Ö.Ş. ile yakinen ilişkimiz vardı. Şahitlik yapmam hususunda kendisiyle ilişkim olduğunu, beraber çekilmiş özel görüntülerimizi imam nikahlı eşim V.S.’ye ve sosyal medyaya atacağını söyleyerek, beni tehdit ederek zorladı. Ben görüntülerimi paylaşmasın diye korkudan onun istediği şekilde ifade verdim. Adamın müebbet hapis cezası aldığını Ö.Ş., bana söylediğinden beri günlerdir uyuyamıyorum, vicdan azabı çekiyorum. Daha önce vermiş olduğum ve daha önce şahitlik etmiş olduğum bu davanın doğru olmadığını beyan ederek tekrar asıl gerçek ifademin alınmasını istiyorum. Ö.Ş., bana ilk mahkemenin verdiği cezanın az olduğunu söyleyip daha fazla cezayı alması için elinden geleni yapacağını, tanıdıklarının olduğunu söyleyip ‘en ağır cezayı aldıracağım’ dedi. Ö.Ş., evimin olay yerine yakın olduğunu söyleyip, olayla ilgili şahitlik etmem için zorladı. Ben olayın olduğu gece evde olup ama net görmediğimi söylediğim halde, ‘sen bu olaya şahitlik edeceksin ve benden haber bekleyeceksin’ dedi. Nasıl ifade vermem gerektiği konusunda 2 gün boyunca kendi evinde şantajla tutup, beni bu ifadeyi vermeye zorladı. Ben de özel görüntülerimi yayınlamasın, paylaşmasın, diye bu ifadeyi verdim. Çünkü çok korkmuştum” diye yazdı.
49 kez görüşme yapmışlar
Dilekçenin haberleştirilmesinin ardından Ö.Ş.’nin de aralarında bulunduğu Armanç ailesinin avukatlarının yaptığı yazılı açıklamada, tehdit ve şantaj iddialarının yalan ve asılsız olduğu belirtilerek, Tuğba K.’yi tanımadıkları ve o dönem Tuğba K.’nin kendilerine gelip, tanıklık yapmak istediği kaydedildi. Bunun üzerine Tuğba K., avukatı aracılığıyla Ö.Ş. ile yaptığı görüşmelerin HTS kayıtlarının çıkarılması talebiyle Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuru yaptı. HTS kayıtlarına göre avukat Ö.Ş. ile Tuğba K.’nin 2023’te 49 kez görüşme yaptıkları tespit edildi.
Dilekçenin ve avukatların açıklaması sonrası Tuğba K., Ö.Ş. tarafından tehdit edildiğini iddia edip, “Beni tanımadığını söylüyor. Dekontlar, bana attığı paralar, videolarımız, cinayet olmadan önce arkadaşlık yaptığımız dönemlerde oturduğumuz yerler ve mekanlar var. Bunları da savcılığa sundum. Tek bir şey istiyorum; o da koruma kararı. Bir kadınım ve çaresizim, can güvenliğim yok. Ö.Ş. ile ilişkim olduğu için, çıplak görüntülerimi bana karşı kullanacağı için bu cinayeti gördüğümü söyledim. Bana, ‘Tuğba, sen bu cinayeti gördün, evinin altında oldu. Bu da benim stajyer avukatım. Sen buna karşı ifade ver yoksa eski kocana karşı fotoğraflarını gönderirim’ dedi. Ben de o zaman çok korktum. Görüntülerimi kullanarak, sırf kendisiyle görüştüm diye hayatımla oynuyor. Benim yüzümden bir insanın müebbet ceza yemesini istemiyorum. Mesajlar, görüntüler ve somut deliller elimde. Çok pişmanım, benim yüzümden bir insanın müebbet ceza almasını asla istemiyorum. Ö.Ş.’nin nasıl bir yalancı olduğunu da tüm Türkiye bilmeli. Vicdanım rahat değil” dedi.
Tuğba K.’nin açıklamaları sonrası avukat Ö.Ş., iddialara cevap vermedi.