Trabzon’un Sürmene ilçesi Oylum Mahallesi’nde camları kırılmış, koltukları kanlı terk edilmiş bir taksi bulundu. Aracı görenler durumu jandarmaya bildirdi. Bölgeye gelen ekipler aracın Sürmene 1 Nolu Meydan Taksi Durağı’nda görevli Hüseyin Arslan’a ait olduğunu belirledi. Sürücü Arslan’ın ise 10 kilometre aşağıdaki yayla yolunda, dere kenarında cansız bedeni bulundu. Tabancayla vurulduğu belirlenen Arslan’ın cenazesi otopsiden sonra ilçede toprağa verildi.
Jandarma ekipleri bölgedeki güvenlik kameralarıyla Hüseyin Arslan’a ait telefon kayıtlarını incelemeye aldı. İncelemede Arslan’ın gece kendisini telefonla arayan Mustafa Kol ile buluşup birlikte yayla yoluna doğru hareket ettikleri tespit edildi. Arslan’ın şüpheli tarafından ilçeye 30 kilometre uzaklıkta durdurulan taksi içinde tabancayla vurularak öldürüldüğü, ardından cesedinin dereye atıldığı belirlendi.
Olay yerinden uzaklaştığı taksinin lastiği patlayınca yaya olarak bölgeden kaçan Mustafa Kol aynı gün akşam saatlerinde suç aleti silahla İlçe Jandarma Komutanlığı’na teslim oldu. Jandarmadaki sorgusunda cinayeti itiraf eden Kol tutuklandı.
İki farklı suçtan dava açıldı
Olayla ilgili Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlandı, tutuklu sanık Mustafa Kol hakkında ‘kasten adam öldürmekten müebbet, ‘yağma’ suçundan ise üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Cinayeti işleyip eşini aramış
Trabzon 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin kabul ettiği iddianamede tutuklu sanığın olay anını anlatarak telefonla aradığı eşine cinayeti itiraf ettiği belirtildi. Hakim karşısına çıkacak olan Kol soruşturma savcısındaki ifadesinde “Taksici bana ‘eşin arabama binmeyeceğini söyledi’ dedi. Nedenini sordum. Sonra eşime küfredip torpidoya yöneldi. Eşime ait bulundurma ruhsatlı silahı çıkarıp ateş ettim. Cesedi araçtan indirip dereye attım. Taksiye binip kaçtım, ancak teker patladı. Araçtan inip eşimi arayarak ‘adam vurdum’ dedim. Bir süre yaya olarak kaçtım. Kimsenin cüzdanını almadım. Taksiciyle bir husumetimiz yoktu. Olay bir anlık öfke ve sinirle yaşandı. Cezaevinde ziyaretime gelen eşim bana ‘Taksici Hüseyin benden telefon numarası istedi. Bu yüzden aracına binmek istemedim’ dedi. Bunu cezaevinde öğrendim. Taksici torpidoya yöneldikten sonra kaç el ateş ettiğimi hatırlamıyorum” dedi.