KKTC’deki 21 üniversiteyi denetleyip koordine etmekle görevli Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) ile ilgili diploma krizi büyüyor. Türkiye’de Yükseköğretim Kurumu’nun (YÖK) karşılığı olan YÖDAK’ın Başkanı Turgay Avcı ile ilgili KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a 2022 yılında bir rapor verildiği ortaya çıktı.
YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Turgay Avcı’nın 1985’te Beyrut Amerikan Üniversitesi’nden aldığı elektrik mühendisliği lisans diplomasının KKTC’de geçerliliği olmadığı iddiası 2022’de ortaya atılmıştı. Bunun üzerine YÖDAK olağanüstü toplanarak YÖDAK üyelerinin ve rektörlerin tüm yüksek öğrenim diplomalarının incelenmesi ve denkliklerinin araştırılması kararı almıştı.
YÖDAK üyelerinden sadece başkan transkript sunmamış
21 üniversitenin rektörü ile YÖDAK’ın altı üyesinden beşi istenen belgeleri eksiksiz sundu ama başkan Turgay Avcı lisans diplomasının mühürlü ve onaylı örneğiyle transkriptlerini sunmadı. Yalnızca diploma fotokopisini ve Beyrut Amerikan Üniversitesi öğrenci işleriyle yaptığı e-posta yazışmasını gösterdi. Üniversiteden gönderilen e-postada Avcı’nın 28 Haziran 1985’te mezun olduğu yazıyordu. Ancak toplantıda bulunan dört YÖDAK üyesi (Prof. Dr. Mehmet Hasgüler, Prof. Dr. Hülya Harutoğlu, Prof. Dr. Ali Üryarar ve Prof. Dr. Okan Veli Şafaklı) Başkan Turgay Avcı’nın itirazına rağmen diplomasının gerçekliğini onaylamadı ve detaylı araştırma için YÖDAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasgüler’i görevlendirme kararı aldı.
Toplantıda yaşananlar aynı gün basına sızdı. Avcı hakkındaki iddialara televizyon programlarında yanıt verdi, YÖDAK toplantısında sunduğu diploma fotokopisini ve Beyrut’tan gelen e-postayı izleyicilere gösterdi.
YÖDAK Başkan Yardımcısı diplomanın peşine düşmüş
YÖDAK Başkan Yardımcısı Mehmet Hasgüler ise Beyrut Amerikan Üniversitesi’yle yapılan yazışmalardan sonuç alamayınca eylül ayında Beyrut’a gitti. Ancak üniversite yönetimi Avcı’nın bizzat kendisi gelmeden bilgi ve belge verilemeyeceğini söyledi. Hasgüler’in Kıbrıs’a dönüşünden sonra yapılan YÖDAK toplantısında Avcı’nın diplomasına “gerçekliği ve geçerliliği tespit edilemediği için denklik verilemeyeceğine” oy çokluğuyla karar verildi. Üyelerden Prof. Dr. Hüseyin Uzunboylu’nun katılmadığı ve beş üyenin bulunduğu toplantıda dört üye karara katılırken Başkan Avcı karşı çıktı ve muhalefet şerhi düştüğü kararın hukuken geçersiz olduğunu iddia etti. Dört YÖDAK üyesi toplantının ardından Prof. Avcı hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.
İddiaların odağındaki Prof. Dr. Turgay Avcı Kıbrıs siyasetinde de yakından tanınan bir isim. 1990 yılından itibaren bir dönem rektör yardımcılığı da yaptığı Doğu Akdeniz Üniversitesi’nden 2003’te ayrılıp merkez sağcı Ulusal Birlik Partisi’nden (UBP) milletvekili seçilmişti. 2006’da UBP’den istifa edip Özgürlük ve Reform Partisi’ni (ÖRP) kurdu. Partinin Avcı dışında UBP ve Demokrat Parti’den istifa eden iki milletvekili daha vardı. Ancak o dönemki Meclis aritmetiğine göre üç milletvekili koalisyon görüşmelerinde kilit önemdeydi. Avcı’nın partisi de UBP’nin “düşman kardeşi” solcu Cumhuriyetçi Türk Partisi’yle pazarlığa oturdu ve koalisyona katıldı. Koalisyon hükümetinde 2009’a kadar Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı olarak görev yapan Avcı 2012’de partisini feshedip UBP’ye döndü. UBP’de Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a yakın bir isim olarak biliniyor. YÖDAK Başkanlığı görevine de 2021’de Tatar tarafından atandı.
Cumhurbaşkanı Tatar’a sunulan rapor
Diploma krizinde kilit rol oynayacak asıl kişi ise Cumhurbaşkanı Ersin Tatar. Çünkü YÖDAK üyelerini yalnızca Yüksek Adliye Kurulu görevden alabiliyor, kurulun inceleme yapabilmesi için de cumhurbaşkanının başvurusu gerekiyor. Bu nedenle Avcı’nın görevden alınmasını talep eden dört YÖDAK üyesi hazırladıkları raporu 28 Kasım 2022’de Cumhurbaşkanı Tatar’a sundu. 10Haber’in ulaştığı rapordaki tespitlerden bazıları şöyle:
1-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denklik Tüzüğü’nün “Denklik başvurusu için gerekli belgeler” alt başlıklı 7(2)’inci maddesinde istenen diplomanın aslı ve diploma aslının kopyası, diploma İngilizce dışındaki başka bir yabancı dilde ise diplomanın tasdik memuru onaylı tercümesi ve not dökümünün (transkript) aslı ve kopyasına ulaşılabilmesi için azami çaba gösterildiği, buna karşılık YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Turgay Avcı’nın sunmuş olduğu diploma belgesinin gerekli imza, mühür ve onayları taşımadığı anlaşılmıştır.
2-Beyrut Amerikan Üniversitesi ile yapılan e-posta yazışmalarında Avcı tarafından sunulan fotokopi belgenin Arapça kısmında eksik/yanlış kelimeler olduğu ve dolayısıyla mevzubahis belgenin doğruluğunun Beyrut Amerikan Üniversitesi Öğrenci İşleri tarafından onaylanmadığı; belgenin kalitesiz çekilmiş fotokopi nüshasının temizlenerek Beyrut’a yeniden gönderildiği; temiz nüshasında da aynı sorunların tekerrür ettiği bilgisinden hareketle Sayın Avcı tarafından sunulan belgenin asıl olmadığı ve/veya üstünde kazıntı, silinti ve benzeri tahrifatta bulunulmuş olabileceği tespit edilmiştir.
3- Avcı tarafından sunulan diploma suretinde Rektör olarak imzası görünen Prof. Dr. Raja Najib Khuri’nin sadece 1984 yılında vekaleten rektörlük yaptığı, Avcı’nın sunduğu belgedeki tarih olan 1985 yılında rektör olarak görev yapmadığı tespit edilmiştir.
4-Beyrut Amerikan Üniversitesi’nin 1985 mezuniyet yıllığına ulaşılmış; ilgili sayfada Sayın Avcı’nın bilgisine fotoğraflı olarak “Zeki, Turgay-Salih” ismiyle ulaşılmıştır. Bu sayfada Sayın Avcı’nın voleybol takımında olduğu ifade edilmekte; buna karşılık diğer bazı öğrencilerin aksine mezuniyet tarihi verilmemektedir.
5-Turgay Avcı’nın lisans diploması suretine ulaşılmak amacıyla yüksek lisans derecesi ile doçentlik ve profesörlük payelerini aldığı Doğu Akdeniz Üniversitesi rektörlüğüne yazı yazılmış ve Sayın Avcı’nın DAÜ arşivlerinde bulunması gereken diploma ve transkript örneklerinin soruşturma kapsamında YÖDAK’a teslim edilmesi konusunda talepte bulunulmuştur. Ancak DAÜ Rektörlüğü tarafından YÖDAK’a herhangi bir belge ve/veya bilgi ulaştırılmamıştır.
Ersin Tatar: Yargı gereğini yapacak
Raporla ilgili bilgi almak için aradığımız KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar kendisine bir rapor sunulmadığını belirterek “Bana bir rapor sunulmadı. Bir üniversitede bunlar yaşandı. Yargı ne derse o olacak. Yargı kararını verecek. İnsanlar yanlış yaptıysa yargı gereğini yapacak” diye konuştu.