Yazar Eylem Tok’un oğlunun karıştığı kazaya ilişkin olarak Demirören Medya’nın sahiplerinden Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören’in şoförünün olayı takip eden DHA muhabiri Rojda Altıntaş ile yaptığı iddia edilen görüşmenin ses kaydı ortaya çıktı. Kazada hayatını kaybeden 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci’nin babası Özer Aci “Başından beri bu davaya müdahale edildiğini söylüyordum. Bu bazılarına abartılı gelebilir, ama biz görüyorduk” dedi.
İstanbul Kemerburgaz’da lüks aracıyla arızalı ATV motorunu emniyet şeridinde kontrol eden gruba çarpan ve Oğuz Murat Aci’nin ölümüne, dört kişinin yaralanmasına neden olan 17 yaşındaki T.C. ve onu yurtdışına kaçıran annesi yazar Eylem Tok hakkındaki soruşturma devam ediyor.
Kazadan sonra önce Mısır’a, ardından da ABD’ye kaçtıkları bilinen ve haklarında kırmızı bülten hazırlanan Eylem Tok ile oğlu T.C. son olarak New York’ta görüntülenmişti.
Olayın ardından Yıldırım Demirören’in oğlunun da araçta olduğu iddia edilmiş, bu iddia aile tarafından yalanlanmıştı.
Ses kaydı ortaya çıktı, baba Aci isyan etti
Kazadan iki ay sonra sosyal medyada anonim bir hesap, gazeteci olarak dosyayı takip eden DHA muhabiri Rojda Altıntaş ile Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören’in 30 yıllık şoförü olduğunu söyleyen “İlker” isimli kişi arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtlarını paylaştı. İlerleyen saatlerde bu kayıtları paylaşanın bizzat DHA muhabiri olduğu anlaşıldı.
Ses kaydında İlker isimli kişinin muhabir Altıntaş’a “Ben Demirören’den Revna hanımın şoförü. Bu Timur’un haberi varmış da basacağım demişsiniz. Rojda Hanım onunla ilgili Cemal ile Yıldırım Bey’in küçük oğlu arkadaş, çocukluk arkadaşı, onu bir yayımlamasanız. Ben bir konuşacağım zaten Murat Bey ya da Sinan Beyle, bilginiz olsun. Bugün yayınlamayın yarın Revna Hanım ya da Yıldırım bey size döner” dediği duyuldu.
Ses kayıtlarının ortaya çıkmasının ardından kazada hayatını kaybeden Oğuz Murat Acı’nin babası Özer Aci MedyaRadar’a açıklama yaptı. Baba Aci “Başından beri bu davaya müdahale edildiğini söylüyordum. Bazılarına abartılı gelebilir ama biz görüyorduk” dedi. Aci DHA muhabiri ve kameramanının cenazeye geldiğini, kendileriyle röportaj yaptığını ancak haberin Demirören Medya’da kullanılmadığını öne sürdü.
Aci şunları söyledi:
“Yıldırım Demirören’in oğlunun da arabada olduğu söylendi. Demirören ailesi yalanladı. Çocuklarının yurtdışında olduğunu söyledi. Ancak bu kayıtlardan sonra her şeyin mümkün olabileceğini gördük. Dosyaya bilinçli mi konmadı ismi? Aklımıza artık her şey geliyor. Bu davaya başından beri müdahale var. Gizli el veya eller hep bu dosyanın üstünde tepiniyor. Bir arpa boyu yol alamıyoruz. Daha kimler tarafından ne telefonlar açıldı, bilemiyoruz.”
Muhabir Altıntaş’tan açıklama: Baskılara maruz kaldım
Ses kaydının sosyal medyada paylaşılmasının ardından DHA Muhabiri Rojda Altıntaş X hesabı üzerinden paylaşımda bulundu. Altıntaş Eylem Tok olayı nedeniyle Demirören’e ait DHA’da baskılara maruz kaldığını açıkladı.
Altıntaş şunları söyledi:
“Kamuoyunu yakınen ilgilendiren “Eylem Tok” olayıyla ilgili yeni bilgilere ulaşmam ve yayınlamam girişimleri kapsamında bağlı bulunduğum yayın kuruluşunun patronajı ve sair çevreler tarafından çeşitli baskılara maruz kaldım.
Bu noktada aileme yönelik endişelerimden dolayı 8 hafta boyunca sustum. Görüntüleri, ses kayıtlarını dün gece bizzat kendim paylaştım. Bu noktadan sonra işsiz kalmayı göze alarak vicdanen rahat olsam da geç kaldığım için özür dilerim.
Genç bir kadın gazeteci olarak korkmadığımın ve gazetecilik faaliyetlerini alternatif yollarla muhakkak devam ettireceğimin altını çiziyorum. Konuyla ilgili tüm girişimler kim veya hangi çevrelerden gelirse gelsin Avukatım Mehmet Zengin tarafından kayıt altına alınarak hukuki takibi yapılacaktır.”
Demirören yetkilisi: Konuyu hep gündemde tuttuk
Demirören Haber Ajansı (DHA) Genel Müdürü Celal Korkut konuya ilişkin açıklama yaptı. Korkut sosyal medyadan şu ifadeleri kullandı:
“Kemerburgaz’da Oğuz Murat Aci’nin vefatıyla sonuçlanan ve hepimizi derinden üzen kazayla ilgili DHA muhabiri Rojda Altıntaş’ın iddiaları gündeme gelmiştir.
Öncelikle şunu belirteyim muhabirimiz Rojda Altıntaş’ın açıklamaları nedeniyle büyük bir şaşkınlık yaşamaktayım. Kendisi dünden beri telefonlara çıkmamaktadır. Altıntaş, halen bir DHA çalışanıdır ve kendisiyle ilgili herhangi hiçbir işlem yapılmamıştır, yapılmayacaktır.
DHA olarak Kemerburgaz’daki kazayı ilk andan itibaren takip ettik ve haber yaptık. Söz konusu olay CNN TÜRK, Kanal D, Hürriyet, Milliyet ve Posta’da da sürekli gündemde tutuldu. Kanal D, anne Eylem Tok’un kafedeki özel görüntülerine ulaşarak ilk yayınlayan medya kurumu oldu. CNN TÜRK ise defalarca baba Özer Aci’yi yayına aldı. Yıllarca benim de mensubu olduğum Hürriyet konuyu günlerce manşetten verdi. Hatta Kanal D’nin Taş Kağıt Makas dizisinin bir bölümünde söz konusu olay işlendi. Olayın bu denli kamuoyunda etki oluşturmasının en önemli sebeplerinden biri Demirören Medya’nın konunun üzerine kararlılıkla gitmesi ve fikri takip yapmasıdır.
Meslektaşım Rojda Altıntaş’ın kayda aldığı telefon görüşmelerinde tam olarak ne yaşadığını ve eğer varsa baskıyı benimle açıkça paylaşmasını beklerdim. Kendisine üzüleceği veya baskı altında hissedeceği bir durum olmadığını, bilakis haberi tüm yönleriyle takip edip yayınlamaya devam edeceğimizi söylerdim. Bir meslek büyüğü olarak kendisine ulaşamadığım için buradan sesleniyorum. Bir an önce iş başı yapıp kaldığı yerden görevine devam etmesini bekliyorum.
Rojda Altıntaş’a ve kamuoyuna duyurulur.”