Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın her yıl yayınladığı ‘Basın Özgürlüğü Raporu’ bu yıl 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü gününde yayınlandı. Rapora göre gazeteciler meslekleri ve yaptıkları haberler yüzünden şiddete ve tehdide maruz kaldı. Bir yılda 66 gazeteci fiziksel saldırıya uğradı, 26 gazeteci sözlü olarak tehdit edildi. Bu saldırılarla ilgili yargılamalar var ancak henüz veri oluşturmaya yetecek kadar sonuçlanmış dava yok. Ancak gazeteciyi dövmenin, tehdit etmenin ne kadar “kolay” olduğuna ilişkin tekil örnekler yaşanıyor.
Son olarak suikastla öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in yargılaması sırasında sanıkların gazetecilere yönelik tehditleri kamuoyunda tepki çekmişti. Cinayetin azmettiricisi olmakla suçlanan Doğukan Çep ve sanık Suat Kurt gazetecileri “görüşeceğiz” diye tehdit etmişti. Ülkü Ocakları yöneticisi Burak Kılıç, Sinan Ateş davasını yazan gazetecilere ‘kurşun’ göndermeli mesajla hedef almıştı.
Bugün de bir gazeteciyi sosyal medyada “Zamansız öten horozu keserler” mesajıyla tehdit eden M.Y. sadece 3 ay 22 gün hapis cezası aldı. İnfaz kanununa göre bu süreyle ceza alanlar cezaevine girmiyor.
İstanbul’da yaşayan gazeteci İ.H.H. sosyal medya paylaşımına “Zamansız öten horozu keserler” atasözünü kullanarak yorum yazan M.Y. hakkında avukatı aracılığıyla şikayette bulundu. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonunda M.Y. hakkında ‘tehdit’ suçundan dava açıldı.
İstanbul Anadolu 45’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada sanık M.Y. “Suç konusu paylaşımı ben yaptım; ama İ.H.H’yi kastederek yazmadım” dedi. Mahkeme heyeti, yargılama sonucunda sanığın sosyal medya üzerinden yaptığı yorum ile İ.H.H.’ye yönelik tehditte bulunduğuna ve suçun sabit görüldüğüne hükmetti.
Sanığın savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olduğuna dikkat çekilerek sanık M.Y.’ye önce ‘tehdit’ suçundan altı ay hapis cezası verilirken ceza takdir indirimiyle 3 ay 22 gün olarak belirlendi.
Mahkeme ayrıca sanığın beş yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına ve belirlenen süre içinde kasıtlı bir suç işlemediği takdirde cezanın açıklanmayacağına hükmetti.
Şikayetçi İ.H.H.’nin avukatı Taha Yasin Caner atasözünü vücut bütünlüğüne yönelik tehdit olarak değerlendirdiklerini belirterek şunları söyledi:
“Müvekkilimizin esasında normal bir haber paylaştığını görmekteyiz ve bu haberde de aslında hiç kimseye dokunmayacak, hiç kimseyi şahsi veya maddi-manevi şekilde zedelemeyecek bir haber paylaşmış. Ancak bazen vatandaşlarımız bu konuda kendilerini tutamayıp, bu şekilde yorumlar yazabiliyorlar. Bu söz konusu yorum ise aslında bir atasözü, işin en ilginç tarafı bu. ‘Zamansız öten horozu keserler’ diyerek ve müvekkilimizi de etiketlemek suretiyle müvekkilimize matuf bir şekilde bu yorumu yaptılar. Biz bunu müvekkilimize yönelik vücut bütünlüğüne tehdit olarak algıladık ve bunun üzerine savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Mahkeme de ‘Zamansız öten horozu keserler’ atasözünü müvekkile yönelik bir tehdit olarak değerlendirdi.”