Gazeteci Furkan Karabay yargıdaki rüşvet iddialarını duruşma tutanağından yazdığı için tutuklandı. 27 yaşındaki genç gazetecinin sevk yazısında rüşveti HSK’ya bildiren Savcı Uçar’ın açıklamalarını 4 ay sonra yeniden yazması suç sayıldı.

Gerçek Gündem adlı internet sitesinin editörü Furkan Karabay, Sarallar adlı suç örgütünün önde gelen isimlerinden Barış Saral’ın rüşvet ve iş takibi yaptığı iddiasıyla HSK’ya şikayet edilenlerin görevde olduğu Çağlayan Adliyesi’nde mahkeme başkanıyla girdiği tartışmayı haber olarak yazmıştı. Karabay’ın haberi herhangi bir gizlilik kararı olmayan bir duruşmanın tutanağına dayanıyordu.

Ama savcılık bu haber için soruşturma açtı. Hakkındaki tebligatı almak üzere karakola çağrılan, tebligatı almak için ofisinden çıktığı sırada polislerce gözaltına alınan Karabay’a, yaptığı bir haberde tutanakta adı geçen savcının ismini açık yazdığı için “terörle mücadelede görev almış kişiyi hedef gösterme” suçlaması yapıldı. Emniyet’teki ifadesinde Karabay’a sadece yaptığı haber soruldu.

Karabay’a yöneltilen sorularından birisi “Haberi siz mi yaptınız? Neden yargı mensuplarını hedef gösterdiniz” oldu.

Karabay bu soruya, “Haberi ben yaptım. Öncelikli söz konusu isimler hedef gösterilmemiştir. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ve Barış Saral isimli şahsın sanık olduğu davada geçen ifadeler habere konu edilmiştir. Barış Saral isimli şahıs çeşitli iddialarda bulunmuş ve bu iddialar da mahkeme tutanağına geçmiştir. Haber de hiçbir özel yorum olmaksızın duruşmadaki ifadeler çarpıtılmadan, değiştirilmeden gazetecilik faaliyetleri kapsamında kamuoyuna duyurulmuştur” yanıtını verdi.

Gazeteci Furkan Karabay polis zoruyla ifadeye götürüldü

Beyanlara nasıl ulaştınız? Haber yapmanızda sizi kimse talimatlandırdı mı?

Furkan Karabay’a “Dava dosyasında geçen bu beyanlarına nasıl ve ne şekilde ulaştınız? Özellikle böyle bir haber yapmanızda sizi kimse talimatlandırdı mı? Anlatınız” sorusunu yöneltti.

‘Söz konusu duruşma tutanağına herkes ulaşabilir’

Karabay ise şu yanıtı verdi:

“Ben bir gazeteci olarak talimat ile değil kamuoyu yararı adına hareket etmekteyim. Barış Saral’ın mahkeme salonunda söylediği sözlerin yer aldığı kısa bir video sosyal medyada paylaşılmıştır. Adliye ve yargı haberleri yaptığım için de Barış Saral’ın mahkemede söylemiş olduğu sözler dikkatimi çekmişti. Bunun üzerine duruşma tutanağına ulaşıp konuyu gündeme getirdim. Basın kanunu kapsamında her ne kadar kaynağımı açıklamak zorunda değilsem de şunu belirtmek isterim ki söz konusu duruşma tutanağına herkes ulaşabilir.”

Emniyet ifadesinde ayrıca haberlerin yayınlanma süreci de soruldu.

‘Neden onu kodladın bunu kodlamadın’ sorusu

Polisler “Haber içeriğinde Barış Saral isimli şahsın dava dosyasına bakan mahkeme başkanının adını ‘A.E.K.’ şeklinde belirtirken neden Ş. Y. ve O. A.’ı açık bir şekilde belirttiniz? Bu çelişkiyi açıklayınız” sorusunu yöneltildi.

Karabay, şu yanıtı verdi:

“Öncelikle mahkeme başkanı bu haberin konusu değildir. Üstelik devam eden bir duruşma vardır. Bu nedenle kendisinin ismi kodlanmıştır. Ş. Y. ve O. A. devam eden mahkemenin bir konusu olmadığı için isimleri açık bir şekilde belirtilmiştir.”

Savcılıkta AK Parti’den aday olan Gezi davası hakimi de soruldu

Savcılıkta ise Karabay’a haberinde İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısının HSK’ya yazdığı mektubu neden hatırlattığı ve Gezi davasında mahkumiyet kararı veren, AYM’nin ihlal kararına rağmen Can Atalay dosyasını Yargıtay’a gönderen hakimle ilgili attığı tweet soruldu. Söz konusu hakimin AK Parti’den milletvekili aday adayı olması daha önce kamuoyuna yansımıştı. Karabay, paylaşımında sadece bu bilgiyi hatırlatmıştı.

Gözaltına alındıktan saatler sonra avukatlarıyla görüştürülen Karabay, savcılıktaki ifadesinin ardından tutuklama talebiyle 7. Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi. Karabay’ın sevk edildiği mahkemeye ve salonun önüne başsavcılığın talimatıyla gazeteciler alınmadı. Mahkeme gazeteci Karabay’a tutuklama kararı verdi.

Uçar’ın dilekçesini 4 ay sonra gündeme getirmek tutuklama gerekçesi yapıldı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nun tutuklamaya sevk yazısında yer alan ifadeler de dikkati çekti. Yazıda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar’ın HSK’ya rüşvet dilekçesini 5 Eylül 2023 tarihinde gönderdiği hatırlatıldı. Ardından “Dilekçeyi ‘Yargıda ki rüşvet ağının geldiği boyutu gözler önüne serdi’ ibaresi ile alıntılayarak İstanbul 10. Ağır Ceza Mahmekesinde görülen bir duruşmada sanık tarafından Sedat Şahin isimli sanığın tahliyesinin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz tarafından organize edildiğine yönelik sarf ettiği sözleri haberine taşıdığı. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar tarafından 05/09/2023 tarihinde HSK’ya gönderilen dilekçenin üzerinden 4 aya yakın bir süre geçmiş ve gündemden kalkmış olmasına ve yine Sedat Şahin isimli sanığın tahliyesiyle hiç bir hukuki bağlantısı bulunmayan ve başkaca bir adliyede görev yapan kamu görevlileri hakkında iddialar içermesine karşın 05/09/2023 tarihli dilekçeyi alıntılayarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz’ı töhmet altında bırakan ve hedef gösteren bir yaklaşım ile yazının kaleme alındığı, zira İsmail Uçarın yazısında İstanbul Anadolu Adalet Sarayı’na ilişkin bir takım iddiaların yer aldığı, basında Şahinler-Sarallar dosyası olarak bilinen bir dosyada yapılan duruşmada sanık tarafından sarfedilen sözlerin ise tamamen farklı konular içerdiği” ifadeleri kullanıldı. Yani sevk yazısında Uçar’ın dilekçesinin 4 ay sonra yeniden gündeme getirilmesi tutuklamaya gerekçe sayıldı.

Karabay’ın tutuklanmasına tepki yağdı

CHP Genel Başkanı Özgür Özel de sosyal medye hesabından Karabay’a sorguda sorulan soruları gündeme taşıdı. Özel, “Bir duruşma tutanağını haberleştirdiği gerekçesiyle Gerçek Gündem muhabiri Furkan Karabay’ın maruz kaldığı sorular ifade ve basın özgürlüğü adına utanç vericidir” dedi.

DİSK Basın-İş Genel Başkanı Turgut Dedeoğlu da adliye önünde tutuklama kararına tepki gösterdi. Dedeoğlu, “Burada cezalandırılan bir kişi değil, bir meslek. Gazetecilik mesleğini cezalandırıyorlar” dedi.

TİP Genel Başkanı Erkan Baş ise “Adaletin katlinde bugün” başlıklı paylaşım yaptı.

TİP Milletvekili Ahmet Şık adliye önünde yaptığı açıklamada “Birileri tutuklanacaksa burada hakim savcı cüppesinin altına gizlenen çetenin tutuklanması gerekiyor” dedi.

Gerçek Gündem Genel Yayın Yönetmeni Hilmi Hacaloğlu da tutuklama kararının ardından olayla ilgili kamuoyunun tepkisiz kalmasına sitem etti.

Gazeteci Barış Pehlivan da paylaşımına Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’u etiketleyerek “Eğer Furkan bu nedenle tutuklanacaksa, tüm adliyelerdeki basın odasını kapatın, orayı başka bir şeye dönüştürün lütfen” dedi.

Geçen hafta da gözaltına alınmıştı

Karabay, geçen haftalarda da İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar’ın Hakimler ve Savcılar Kurulu’na gönderdiği mektupla kamuoyu gündemine gelen Adalet Komisyonu Başkanı Bekir Altun’un ‘iftira’ ve ‘hakaretten’ suç duyurusunda bulunmasıyla evinden gözaltına alınmıştı.

İstanbul Çağlayan Adliyesi’ndeki ifade işlemleri tamamlanan Karabay’ın hakkında, savcı, adli kontrol talep edilirken, 1 Sulh Ceza Hakimliği adli kontrolle serbest bırakılmasına karar vermişti.

Terkoğlu rüşveti anlatan Savcı Kökçü’nün dilekçesini yayınladı

Gazeteci Barış Terkoğlu, Gazeteci Furkan Karabay’ın tutuklanmasının talep edilmesinin ardından Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a çağrıda bulundu. Karabay’ın yargıdaki rüşvet çarkını kaleme aldığını belirten Terkoğlu, Erzurum’a sürülen Hrant Dink cinayeti ve Dilan Polat dosyasına bakan Savcı Gökalp Kökçü’nün rüşveti açıkladığı dilekçesini yayınladı. Savcı Kökçü dilekçesinde Başsavcı ve Başsavcıvekillerinin kendisinden bazı sanıklarla ilgili gözaltı kararı vermemesi için baskı yaptığını anlatıyordu. Terkoğlu yayınladığı belgelere “Ya yönettiğiniz yargı gazetecilerin peşini bırakıp aşağıdaki tutanağın gereğini yapsın. Ya ‘böyle bir tutanak yoktur’ diyorsanız benim hakkımda da gereğini yapsın” mesajını ekledi.