İstanbul’da 1 Mart’ta ehliyetsiz kullandığı araçla 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci’nin ölümüne neden olan 17 yaşındaki Timur Cihantimur ve annesi Eylem Tok’un ABD’de polis tarafından yakalandıkları anın görüntüleri ortaya çıktı. Halen cezaevinde tutuklu durumda olan anne oğuldan Timur’un iki milyon dolar karşılığında kefaletle serbest kalma talebi yargıç tarafından “kaçabilir” gerekçesiyle reddedildi.
Eylem Tok ve cerrah Bülent Cihantimur’un 17 yaşındaki oğlu Timur Cihantimur ehliyetsiz kullandığı araçla İstanbul Eyüpsultan’da aracı bozulan bir gruba çarpmış ve Oğuz Murat Aci’nin ölümüne neden olmuştu. Kazanın ardından Eylem Tok oğlunu da alarak önce Mısır’a, ardından ABD’ye kaçmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmada Timur Cihantimur ile Eylem Tok hakkında yakalama kararı çıkarılmış, kırmızı bülten çıkarılması talebiyle Adalet Bakanlığı’na yazı yazılmıştı.
ABD’nin Boston şehrinde yakalanan ve 14 Haziran’da tutuklanan Timur Cihantimur ile Eylem Tok, ilk olarak mahkemeye 18 Haziran’da çıkarıldı. Hâkim Donald L. Cabell ‘suçluyu koruma’ suçundan Türkiye’ye iadesi talep edilen Tok’un davasını 27 Haziran’a ertelemiş, tarafların detaylı savunma hazırlamasına hükmetmişti. Tok’un tutukluluk halinin devamına karar verilmişti. Eylem Tok’un davasının 1 Temmuz’a ertelendiği açıklandı.
İki kez hâkim karşısına çıkan ve tutulduğu Manson Gençlik Enstitüsü ıslahevinin şartlarından şikâyetçi olduğu bildirilen Timur Cihantimur’un 2 milyon dolar karşılığında kefaletle serbest kalmasına savcı Kristen A. Kearney itiraz etti. Savcı Kristen A. Kearney, Timur Cihantimur’un serbest kalması halinde kaçma ihtimali olduğunu söyledi. Mahkeme yargıcı da kefalet isteğini reddetti.
Bu arada mahkemeye Boston polisinin Eylem Tok ve Timur Cihantimur’u yakaladığı anların videosu da sunuldu. Videoda Eylem Tok’un saçını sarıya boyattığı, oğlu ile lüks bir araçta olduğu dikkat çekti. Görüntülere göre T.C. ile Eylem Tok ters kelepçe ile gözaltına alındılar.
Cihantimur ile ilgili son söz ABD’nin
Dosyaya ilişkin en büyük merak konusu şüphelilerin Türkiye’ye iade edilip edilmeyeceği ve iade gerçekleşecekse bunun ne zaman olacağı. Bu ise biraz karmaşık.
17 yaşındaki Cihantimur’un ABD vatandaşı olduğu için Türkiye’ye iade edilemeyebileceği belirtiliyor. Türkiye Cumhuriyeti ve Amerika Birleşik Devletleri arasında suçluların geri verilmesi ile ceza işlerinde karşılıklı yardım anlaşması bulunuyor. Bu anlaşmanın 4. maddesine göre taraflar vatandaşını iade etmeye zorlanamıyor. Ancak ABD yerinde gördüğü takdirde vatandaşı da olsa suçlunun iadesine karar verebiliyor. Bu durumda vatandaşı Cihantimur’un iadesinde son sözü ABD söyleyecek.
Oğlunu yurtdışına kaçıran anne Tok’la ilgili ise farklı bir durum daha var. Tok’un pasaport süresinin Kasım 2024’te dolacağı, iade sürecinin uzaması halinde “Seyahat belgesi geçersiz kişi” statüsüne düşeceği kaydedildi. Bu durumda anne Tok’un ABD tarafından deport (sınır dışı) edilebileceği savunuluyordu.
ABD Dışişleri: Eylem Tok iade edilebilir
ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan Bostan’da ilgili savcılığa gönderilen Tom Heinemann imzalı görüş mektubunda ise Eylem Tok’un Türkiye’ye iadesinin uygun olduğu belirtildi.
Tom Heinemann imzalı mektupta “(ABD) Dışişleri Bakanlığının, Türkiye’nin başlangıçta iadesini talep ettiği Eylem Tok’a ilişkin her iki suçun da ABD ile Türkiye arasındaki suçluların iadesi anlaşması kapsamındaki gereklilikleri karşıladığını belirlediğini unutmayın” denildi.
Tok’un başlangıçta ‘yalnızca bir suçluyu koruma suçlamasının değerlendirilmesi üzerine’ mahkemeye gönderilmesi gerektiğinin düşünüldüğü ancak Türkiye’nin sunduğu yeni bilgilerde, ‘delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme’ gibi suçların da işlendiğinin anlaşıldığı aktarılan mektupta şunlar kaydedildi: “Buna göre, Türkiye yeni bilgileri anlaşmanın gerektirdiği şekilde diplomatik kanaldan, resmi olarak Bakanlığa (ABD Dışişlerine) sunduğunda yeni bir beyanname imzalanmasını bekliyorum ve Bakanlığın anlaşma kapsamında Türkiye’nin orijinal talebindeki her iki suçun da iade edilebilir suçlar olduğuna inandığımı açıkça belirtiyorum.”
Ancak bu mektup bir karar anlamı taşımıyor. Sadece Türkiye’nin iade talebine dair süreçle ilgili ABD Dışişleri’nin görüşünü açıklıyor. Ancak elbette bu görüş mahkeme kararı üzerinde belli bir etkiye sahip.