Eski Kızılay Başkanı Kerem Kınık 6 Şubat depremlerinde çadır sattığı gerekçesiyle görevden alınmıştı. Türkiye’nin böyle tanıdığı Kınık’ın kızı 9 Temmuz’da Beykoz’da aracıyla motosikletli bir sürücüye çarptı ve 17 yaşındaki Batın Barlasçeki öldü, dört kişi de yaralandı. Kazanın ardından Fatma Zehra Kınık gözaltına alınmış ve çıkarıldığı mahkeme tarafından serbest bırakılmıştı. Kınık’ın 24 Ağustos’taki bilirkişi raporunda yüzde yüz kusurlu olduğu belirtilmişti.
İstanbul Adli Yargı Komisyonunda bilirkişi olarak görev alan emekli polis memuru İbrahim Bayşu tarafından hazırlanan raporda, şöyle dendi:
“Kazada, hava şartları gibi olumsuz nedenlerin rolü olmadığı… Fatıma Zehra Kınık Demir bu kazanın oluşumunda sevk ve idaresindeki aracı ile İstanbul ili Beykoz ilçesi Batın sokak bitimindeki “DUR” levhasına riayet etmeden ana yol olan Fatih Sultan Mehmet caddesinden gelen araçların geçişini beklemeden ana yola çıkış yaptığı ve bu sırada önünden geçiş yapan araca çarpması neticesinde oluşan bu kazanın oluşumunda, 2918 sayılı Karayolları trafik kanunun 84. Maddesinde yer alan asli kusurlardan H (Kavşaklarda geçiş önceliğine uymamak) kusuru ile aynı kanunun 47. Maddesinde yer alan (Trafik İşaret ve levhalarına riayet etmemek) kusurlarını işlediğinden asli kusurlu olduğundan yüzde 100 kusurlu olduğuna…”
Zehra Kınık “taksirle ölüme ve yaralanmaya sebep olma” suçlarından dolayı 30 Ekim’de duruşmaya çıktı. Duruşma basına ve izleyicilere kapalı olarak gerçekleşti. Fatma Zehra Kınık hakkında adli kontrol kararı kaldırıldı. Fatma Zehra Kınık bundan sonra imza da atmayacak. Serbest bırakılmasının ardından hakkında adli kontrol kararı verilen Zehra Kınık bundan sonra sadece duruşmalara katılacak.
BirGün’den İsmail Arı’nın haberine göre; Ölen Barlasçeki’nin annesi Hasret Doğan duruşmanın ardından “Çocuğum 4 aydır toprağın altında, Zehra Kınık 4 aydır tutuksuz yargılanıyor ve ilk mahkeme sonucunda adli kontrolü kaldırıldı, yani imza da atmayacak artık. Benim çocuğum öldü ya! Hangi hakla, hangi vicdanla böyle bir karar verilebilir, nasıl hiçbir şey olmamış gibi serbest kalabilir aklım almıyor. Olay tam tersi yaşansaydı, benim oğlum şuan içerdeydi!” dedi.
Hasret Doğan, Fatma Zehra Kınık’ın duruşmada mağdur rolü yaptığını söyledi ve psikolojisinin bozulduğunu, kendisine iftira atıldığını iddia ettiğini anlattı:
“Bu kadın ‘psikolojim bozuldu, iftira atıyorlar’ vs. diyerek, mahkeme de mağduru oynadı. Üstelik benim karşımda! Hiç utanmadan! Benim kadar bozulmuş olamaz değil mi senin psikolojin? Benim canımdan can gitti. Biricik yavrum gitti. Senin psikolojin benim yavrumun canından kıymetli değil! İşlemediğini iddia ettiği suç için pişmanım dedi kendisi.
Neye pişmansın mesela sen? Daha suçunu kabul etmiyorsun. İnsan işlediği suç için pişmanlık duyar. Pişmanlık duyduğu için de suçunu kabul edip kafasını yere eğer, özür diler, yüzü kızarır, mahcup olur. Motorun kendisine çarptığını söyleyerek suçundan kaçmaz.
Bilirkişi raporunda yüzde 100 kusurlusun. Kamera görüntüleri var, deliller var ve sen bunca şeye rağmen suçunu kabul etmiyorsun! Hatalıyım demiyorsun! Üstüne bir de pişmanım, üzgünüm diyorsun. Senin vicdanın bile bu suçu kabul etmemiş. Mahkeme salonunda da gayet rahat oturdun. Eminsin çünkü bir şey olmayacağına!”