Fatih Terim’in bir dönem finans danışmanı da olan Denizbank Şube Müdürü Seçil Erzan’a 300 bin dolar vermesiyle başlayan ve ‘Fatih Terim Fonu’ olarak anılan davayla ilgili her gün yeni bir ayrıntı gündeme geliyor.
Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera, Volkan Bahçekapılı, Buse Terim ve Selçuk İnan’ın da aralarında olduğu çok sayıda kişinin adı geçen dolandırıcılık zincirinde Seçil Erzan, savcılığa verdiği birinci ifadede değil ama ikinci ifadesinde Denizbank yönetimini kendisini üç gün alıkoymakla suçlamış, hatta kendisine işkence yapıldığını ima etmişti.
Erzan ikinci ifadesinde Çorlu’daki evinden korumalar eşliğinde alındığını anlatmış, “9 Nisan’da beni korumalar eşliğinde Zincirlikuyu’daki Denizbank Genel Müdürlüğü’ne götürdüler. Koluma serumlar takılarak bana bu işi banka dışında yaptın diye söylettirdiler” demişti.
Denizbank kendini sağlama almış
Erzan’ın 2 Mayıs tarihli bu sözleri akıllara kendi isteği dışında bir ilaç verilip verilmediği sorusunu getirdi. Erzan’ın bu suçlamaları nedeniyle savcılık Denizbank yöneticileri Cenk İzgi, Ali Murat Dizdar, Şermin Tekin ve Tanju Kaya ile bankanın genel müdürü Hakan Ateş hakkında ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan soruşturma yürütüyor.
Rapor, Seçil Erzan ile bankanın 8 Nisan günü ilk ilişkiyi nasıl kurduğundan başlıyor. Buna göre telefonları kapalı çıkan Seçil Erzan’a nasıl ulaşılacağına ilişkin bilgi, 8 Nisan öğlen saatlerinde Arda Turan tarafından iletilmiş. Arda Turan, Seçil Erzan’ın kullandığı telefon numarasını bankaya göndermiş.
Bilgi notunda Seçil Erzan’ın bankaya bir ifade de verdiği anlatılıyor. Yani savcılıktan önce Seçil Erzan’ı banka sorgulamış. Bilgi notunda Seçil Erzan’ın bankaya bir yakınının kullandığı otomobille geldiğini anlatıyor ve neredeyse dakika dakika Erzan’ın bulunduğu yer ile bankanın 18. katındaki o toplantı odasına giren çıkanların listesini de içeriyor. Yani banka bu bilgi notunu savcılıkta yürütülen ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ soruşturmasına karşı bir çeşit savunma olarak da yazılmış.
‘Kendi isteğiyle vitaminli serum ve tablet verildi’
Seçil Erzan’ın savcılıktaki ikinci ifadesinde ortaya attığı iddialardan en ilginci, Denizbank’taki sorgusu sırasında kendisine serum verilmesiydi.
10Haber’in ulaştığı dava dosyasına giren Denizbank bilgi notunda Erzan’a serumun kendi isteğiyle verildiği belirtildi.
Rapordaki ilgili bölüm şöyle:
“Görüşmeler süresince çay ve kahve molaları, diğer ikramlar için aralar verilmiştir. Bir önce günden farklı olarak, Seçil Erzan sigara ihtiyacını odadan çıkmadan toplantı odasında gidermiştir. Seçil Erzan kendisini yorgun ve bitkin hissettiğini söylediğinden isteği doğrultusunda Bankamız Kliniğinde görevli hemşire 18. kattaki toplantı odasına davet edilerek hemşire tarafından Seçil Erzan’a vitamin takviyeli serum verilmiş, Sermin Tekin’e de yine isteği doğrultusunda suda eriyen vitamin tableti verilmiştir.”
10 Nisan’da Denizbank Genel Müdürlüğü’ndeki görüşme odasına hemşirenin 13.11’de gelip 13.51’de ayrıldığı ortaya çıktı.
‘Tehdit aldığı için telefon verildi’
26 Mayıs tarihli Denizbank Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından hazırlanan raporda mevcut telefonundan tehdit aldığı gerekçesiyle Erzan’a bir de telefon verildiği bilgisi yer aldı:
“Bu görüşme sırasında Seçil Erzan cep telefonunu aldığı tehditler yüzünden kapatması ve kullanmaması sebebiyle kendisine ulaşılabilmesi için bir mobil cihaz talep etmiş ve kendisine teslim edilmiştir Adı geçen Pazartesi günü akşamı saat 19.12’de binadan yine yakını Hüseyin Eligül’ün kullandığı aynı araçla yanlarında Sermin Eligül de olmak üzere ayrılmıştır.”
Hakan Ateş de odaya girdi
Öte yandan raporda Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş’in de Seçil Erzan ile yapılan görüşmeye girdiği ortaya çıktı. 9 Nisan saat 18.57’te Ateş’in odaya girerek Erzan’a “Geçmiş olsun” dediği bilgisi yansıdı. Raporda Erzan’dan kimden elden ne kadar para alıp verdiği bilgisinin sorulduğu ve verdiği yanıtlardan bir excel tablosu çıkarıldığı belirtildi.