Savcılık Diyarbakır'da devam eden Tahir Elçi cinayeti davasında kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle biri ihraç edilmiş üç polisin beraatını istedi.

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 28 Kasım 2015’te Diyarbakır Barosu’nca terör saldırılarında zarar gören tarihi Dört Ayaklı Minare’ye dikkati çekmek amacıyla basın açıklaması yapılmış, açıklamanın ardından silahlı saldırı sonucu polis memurları Ahmet Çiftaslan ve Cengiz Erdur şehit olmuş, çıkan çatışma sırasında Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi hayatını kaybetmişti.

Olayla ilgili iddianamede saldırının ardından kaçan PKK’lı Mahsum G.’nin bölgedeki operasyonda etkisiz hale getirildiği belirtilmiş, hakkında yakalama kararı çıkarılan Uğur Y.’nin “devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak,” iki polis memurunu “kasten öldürmek” suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ile Tahir Elçi’yi “olası kastla öldürmek”ten 20 yıldan 25 yıla, polis memuru S.T’yi “öldürmeye teşebbüs”ten 20 yıla, “mala zarar vermek” ve “ruhsatsız silah bulundurma, taşıma veya satın alma”dan da 1 yıl 4 aydan 5 yıla kadar hapsi istenmişti.

Polis memurları S.T, F.T. ve M.S. hakkında da “bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme” suçundan 2 yıldan 6’şar yıla kadar hapis talep edilmişti.

Tahir Elçi davasında 9’uncu duruşma: Tüm taleplerimiz reddedildi

Diyarbakır eski Baro Başkanı Tahir Elçi’nin ölümüyle ilgili dört yıldır devam eden yargılamada sona yaklaşıldı. Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın mart ayındaki son duruşmasında dosyanın esas hakkındaki mütalaa için savcılığa gönderilmesine karar verilmişti. Dosyayı inceleyen savcılık esas hakkındaki mütalaayı hazırlayarak mahkemeye gönderdi. Esas hakkındaki mütalaada yargılanan biri ihraç edilmiş üç polisin beraatı istendi. Savcılık dört sayfalık mütalaada PKK’lı Uğur Y. ve Mahsum G.’nin iki polisi öldürdükten sonra ateş ederek sokağa girdiğini, Elçi’nin yaşamını yitirdiği çatışmanın da bu sırada çıktığını anlattı. Olay günü Elçi’nin yaşamını yitirdiği yerde olay yeri incelemesi yapılmak istendiğini, ancak silahlı saldırıların devam etmesi nedeniyle çalışma yapılamadığını vurguladı. 30 Kasım günü yeniden olay yeri inceleme çalışması yapıldığını belirten savcılık silah seslerinin artması üzerine olay yeri inceleme işlemlerine son verildiğini söyledi.

3 Aralık günü ise bir kez daha olay yeri incelemesi için bölgeye gidildiğini, ancak silah seslerinin artması üzerine yapılamadığını belirten savcılık, son olarak 17 Mart 2016’da bölgeye gidildiğini aktardı. 28 Kasım’dan itibaren yaşanan terör olayları nedeniyle olay yerinin özelliklerinin büyük ölçüde kaybolduğu belirtilen mütalaada Elçi’nin ölümüne neden olan merminin bulunamadığı kaydedildi.

Adli Tıp Kurumu’nun ölüme neden olan atışın hangi silahtan, hangi açıyla, kişinin hangi vücut pozisyonu ile nasıl gerçekleştiğinin tıbben ve fiziken bilinemeyeceğine dair raporuna da vurgu yapan savcılık atışın yönünün tespitinin mümkün olmadığını kaydetti.

Mütalaada Adli Tıp Kurumu ve TÜBİTAK’tan gelen uzmanlık raporlarına da dikkat çekildi. Adli Tıp Fizik İhtisas Dairesi Ses ve Görüntü İnceleme Şubesi’nce hazırlanan raporda tüm görüntülerin birleştirilmesi sonucunda Tahir Elçi’nin son olarak görüntü kaydına girdiği kareler ile yerde hareketsiz yattığı tespit edilen görüntü kareleri arasında 12 saniyelik bir boşluk olduğu, kişinin vurulma anını gösteren herhangi bir video kaydının bulunmadığı ifade edildi.

Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Foto Film Şube Müdürlüğü kamerasında yapılan incelemede herhangi bir silme işlemi tespit edilemediği belirtildi. TÜBİTAK tarafından gönderilen raporda ise olay yerini gören Mardin Kebap Evi’ne ait 4 numaralı güvenlik kamerasının açılamadığı, bu cihaz üzerinde yapılan incelemede herhangi bir kesme, montaj, silme işlem kaydı bulunmadığı söylendi.

‘Polisler başka kişiye zarar vermeyecekleri düşüncesiyle ateş etti’

Sanık polisler Mesut S., Fuat T. ve Sinan T.’nin ateş ederek kaçan PKK’lıları etkisiz hale getirmek için görevlerinin icrası kapsamında silah kullandığını belirten savcılık sanıkların mesleki tecrübe ve yetenekleri ile kaçan PKK’lıları etkisiz hale getirecekleri ve olayda başka bir şahsa zarar vermeyecekleri inanç ve düşüncesiyle hareket ettiklerini kaydetti. Sanık polislerin Tahir Elçi’nin ölümü sonucunu istemediklerini kabul ederek olay bütünlüğü içinde silah kullandıklarına dikkat çekilen mütalaada yargılanan polislere ilişkin kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği belirtildi.

Mütaalada “Sonuç olarak sanık polislerin maktule yönelik olarak bilinçli taksirle ölüme neden olma suçunu işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilememesi karşısında (…) suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle beraatine karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa olunur” dendi.

Kararın 12 Haziran’daki duruşmada verilmesi bekleniyor.

‘O karanlık gün bir gün muhakkak aydınlanacak’

Savcının beraat talebine tepki gösteren Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren X hesabından “Onlarca kamera önünde katledilen Baro Başkanımız Av. Tahir Elçi dosyasında 8 yılın sonunda Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı sanıkların beraatı yönünde mütalaa verdi. O karanlık gün bir gün muhakkak aydınlanacaktır” dedi.

PKK’lı sanığın dosyayı ayrılmıştı

Tahir Elçi cinayeti davasında biri ihraç edilmiş üç polis “bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek” iddiasıyla 2 ila 6 yıl arasında hapis istemiyle yargılanıyor. Dosyanın firari sanığı PKK’lı Uğur Yakışır hakkında ise “iki polisi öldürmek, ülke birliğini ve bütünlüğünü bozmaktan” üç kez ağırlaştırılmış ömür boyu ve 45 yıl hapis cezası isteniyor.

Olay günü taksi ile Sur ilçesine gelen Uğur Y. ve Mahsum G. iki polisi öldürdükten sonra Yıkıkkaya Sokak’a girmiş, burada açılan ateşte Tahir Elçi hayatını kaybetmişti. Polisin açtığı ateşten kaçarak kurtulan iki PKK’lıdan Mahsum Gürkan’ın hendek olaylarında öldüğü açıklanmış, Uğur Y.’nin ise Kandil Dağı’ndaki PKK kampında olduğuna dair bir video yayınlanmıştı.

Mahkeme hakkında yakalama kararı çıkarılan  Uğur Y’nin dosyasının ayrılmasına karar verilmişti.

Tahir Elçi’nin avukatları kayıp 12 saniyenin peşinde: 8’inci talep!