Türkiye için bir ‘Dolandırıcılıkta yeni yöntemler kitabı’ yazılsa yeridir. Son ortaya çıkan dolandırıcılık yöntemi, Anadolu’da en yaygın ‘milli spor’lardan biri olan definecileri hedef alıyor.
Metin Y (65) Denizli’nin Pamukkale ilçesinde tarlasında çalışıyordu. Yanına iki kişi geldi, ‘Biz yan tarlada define arıyorduk. Kazı yaparken bir tane küp bulduk amca. Sende çekiç varsa kenarını kırıp içinde ne var bakalım’ dedi.
65 yaşındaki Metin Y. bu yalana kandı, çekici getirdi, küpler kırıldı. Küpün içinden altın renginde üç heykel vardı. Defineciler bu heykelleri Metin Y’ye bıraktı, ‘Amca sende dursun, biz gelip alacağız’ dediler ve gittiler.
Birkaç gün sonra ‘defineci’ler Metin Y.’yi aradı, ‘Bu heykeller milyon dolarlık’ dediler, satmak için yurt dışıyla temasa geçtiklerini anlattılar ve Metin Y’ye kâra ortak olmasını teklif ettiler. Ama bir şartları vardı: Heykellerin pazarlanması için 10 bin Euro’ya ihtiyaç vardı, bu parayı kendi payı olarak Metin Y. verecekti.
Milyon dolarlık defineye ortak olma hevesine kapılan Metin Y. buldu buluşturdu ve bu 10 bin Euro’yu verdi. Fakat bir süre sonra ‘defineci’ler bir daha aradı, biraz daha para istedi. Metin Y. işkillenmeye başladı ve en sonunda polise gitmeye karar verdi.
Metin Y.’nin ihbarı sonrası İzmir’de bulundukları belirlenen M.E.U. (72), E.Y. (39) ve H.M (70) gözaltına alındı.
Evet, doğru tahmin ettiniz, ‘milyon dolarlık’ olduğu söylenen o altın rengi heykeller de, toprak altından çıktığı söylenen küpler de sahteydi. Zaten bir ‘define’ falan da bulunmamıştı; sadece Metin Y’nin gözü boyanmış, o da parasını kaptırmıştı.
Suçlarını itiraf eden M.E.U ve E.Y. sevk edildikleri hakimlikçe tutuklandı. H.M. ise serbest bırakıldı.