Çinli yazar Liu Cixin’in ‘3 Cisim Problemi’ serisi dünyanın pek çok yerinde çok satanlar arasına girdi. Yazar 2015 yılında bilim kurgu dalında Hugo Ödülü’ne layık görüldü. Daha başka ödüller de aldı. Yazar şimdiyse ‘Game of Thrones’un yaratıcıları tarafından Netflix’e uyarlanan ‘3 Cisim Problemi’ dizisiyle bir kez daha tüm ilgiyi üzerine çekti.
The Guardian kitabın İngiltere’deki yayın haklarına sahip Head of Zeus’un görüşlerine yer vererek, o zamanlar yayıncının bastığı kitabın popülerliği konusunda ne kadar az bilgi sahibi olduğunu da gözler önüne serdi. Yayınevinin yöneticisi Nic Cheetham kitabı ilk yayınladıklarında Çinli yazarın Londra’daki imza gününe “Ya kimse gelmezse?” endişesi yaşadıklarını ancak yanıldıklarını şöyle anlatıyor:
“Etkinliğin olduğu yere geldiğimizde imza almak için bekleyen yüzlerce insan olduğunu gördük, çoğu da Çinli öğrencilerdi. Liu’nun yanında Çin televizyonunda yayınlanacak belgeseli için çekim yapan bir ekip vardı. Çin’de ne kadar popüler olduğunu işte o zaman fark ettik. Kendi ülkesinde bir rock yıldızından farksız.”
Yayıncı yazarın bu kadar popüler olduğunu bilmeden nasıl kitabı basmış merak ediyor olabilirsiniz. Cheetham Batı dışında dünyanın başka yerlerinde yazılmış bilim kurgu eserlerden yayınlamak isterken ABD’li yayıncı Tor’un haklarını satın aldığı ‘3 Cisim Problemi’ ile karşılaşıvermiş. Kitabı okuyunca da “İşte bu” demiş.
Hayatını değiştiren kitap…
Liu’nun kitaplarının İngilizceye çevrilmesini istemesinde etkili olan şeylerden biri de ABD ve İngilizce konuşulan diğer ülkelerdeki insanların Çin’de de bilim kurgu romanları olduğunu bilmelerini sağlamakmış. The Guardian’a konuşan Liu “ABD ya da Avrupa’ya seyahat edip de insanlarla bilim kurgu hakkında konuştuğumda ‘Çin’de bilim kurgu var mı ki?’ sorularıyla sıkça karşılıyorum. Şimdiyse romanım İngilizce konuşulan ülkelerde 3 milyondan fazla sattı ve Çin’in kuruluşundan bu yana ihraç edilen tüm edebi eserlerin toplam satışını aştı. Ne yayıncım ne de ben böyle bir şey bekliyordum” diye anlatıyor.
Liu’nun büyüdüğü dönemlerde Çin’de bilim kurgu eserleri nadir rastlanan bir şeymiş çünkü ülkede Batı’ya ait çoğu kitap yasakmış. Çin’in Shanxi eyaletindeki kömür madeni kasabasında delikanlılık yıllarında bir zamanlar babasına ait olan bir kutuda kitap bulmuş. Bu kitap “Jules Verne’in Dünyanın Merkezine Yolculuk” adlı eseriymiş. O zamanlar gizli saklı okuduğu bu kitap, bilim kurgu sevdasının temellerini attığı gibi baştan aşağı hayatını değiştirecekti.
1970’lere gelindiğinde Çin’deki ekonomik reformlarla edebi eserlerin ithalatında birtakım kısıtlamalar gevşetilmiş ve böylelikle bilim kurgu eserleri Çinceye çevrilmeye başlamıştı. İthal kurgunun artması demek yerli kurgunun da zenginleşmesi demekti. Sonuçta bunlar birbirini besleyen döngülerdir. Liu’nun tutkusunu yazıya dökmesi ise 2002 yılını bulmuş. İlk romanı The Devil’s Brick’i, ardından da Science Fiction World dergisinde tefrika edilen ‘3 Cisim Problemi’ni yazmış. Aradan 20 yılı aşkın süre geçse de Liu başarısının neden kaynaklandığını hâlâ bilmiyor.
Bazı araştırmacılar kitap sayesinde Batılıların Çin’i anlamasına katkı sağladığını söylüyor ama Liu buna pek inanmıyor. Onun düşüncesine göre ‘3 Cisim Problemi’nin Batı’da başarı elde etmesine Çin’den çıkma bilim kurgu olması değil, insanı bir bütün olarak ele aldığı bir bilim kurgu olması yardımcı oldu.
Uygurlar hakkındaki düşünceleri eleştirilmişti
Şimdi gelelim biraz da siyasi konulara. Liu 2020 yılında New Yorker dergisine mülakat vermişti. Bu mülakatta Çin hükümetinin Sincan’daki Müslüman Uygur halkını gözetim altında tutmasına ilişkin birtakım açıklamalar yapmıştı ki bu konuyla ilgili tam olarak söylediği şuydu: “Tren istasyonlarında, okullarda cesetlerin parçalandığı terör saldırılarını mı tercih ederdiniz? Bilakis hükümet onların ekonomisine katkıda bulunuyor, onları yoksulluktan kurtarmaya çalışıyor” demişti.
Bu sözler o zaman gündem olmuş, Cumhuriyetçi senatörlerden beşi Netflix’e kitabı diziye uyarlamaması için baskı yapmıştı. Peki söylediklerinden pişman mıydı Liu? ABD’li senatörlerin davranışı hakkında ne düşünüyordu? “Netflix kitabımı kitabın içeriğine bakarak uyarladı. Bu sıradan bir kültür alışverişi, kitapla ilgisi olmayan konular karıştırılmamalı” diyen Liu sözlerine şöyle devam etti: “Yazarların siyasi görüşlerini ifade etme özgürlüğüne sahip olmaları gerektiğine inanıyorum.”