Derin fikirsel ayrılıkların yaşandığı yalnız ve güzel ülkemizde herkesin sevmekte mutabık olduğu birkaç popüler isim var. Elbette akla ilk gelenler Kemal Sunal, Barış Manço, Zeki Müren… Bu değerli isimlere ekleyebileceğimiz biri daha var. Amerikalı ressam Bob Ross. Kıvırcık saçları, gömleği ve elinde paletiyle TRT ekranlarında her hafta evimize konuk olan bu pozitif insanı tiye alan ‘Paint’ isimli film beyazperdede. 1942 yılında doğan ve 1995’te ne yazık ki çok genç bir yaşta hayatını kaybeden Bob Norman Ross, Türkiye’de olduğu gibi Amerika’da da sevilen biri.
Genelde resmettiği manzara tablolarıyla ünlenen ressamı tiye alanlar da var. Bu hafta Amerika’da gösterime giren ‘Paint’ de tam olarak böyle bir film. Owen Wilson’ın hayat verdiği Carl Nargle karakteri, her şeyiyle bir Bob Ross. Carl yaşadığı şehirdeki en büyük televizyon şöhretidir ama bu şehir küçük ve mütevazı Burlington’dir. Onun gösterisini izleyen erkekler uzakklara dalıp gider kadınlar ise iç çeker. Yerel huzurevinin sakinleri onun her fırça darbesini beklemektedir.
Büyük bütçeli filmlere bir alternatif
Brit McAdams’ın yazıp yönettiği ‘Paint’, büyük bütçeli gişe filmlerinde bulunmayan türden bir sıcaklık ve çekiciliğe sahip. Owen Wilson’ın sevgiyle canlandırdığı Carl’ın, PBS’in doğa ressamı Bob Ross’tan esinlendiği aşikar. Ross, 1995 yılındaki ölümünden sonra bir tür kült kahraman haline geldi. İnternet pazarına şöyle bir göz attığımızda sadece Bob Ross boyama kitleri değil, Bob Ross Chia evcil hayvanları, Bob Ross Cadılar Bayramı perukları, hatta Bob Ross nane şekerleri ve Bob Ross Monopoly oyunu bile bulabiliyoruz.
Ross’un hayranları filmin ressamı tiye alıp almadığı konusunda kararsız. Aslında Owen Wilson’ın tasvirinde de durum böyle. Filmin komik enerjisinin çoğu Carl’ın popülerliği ile özgünlükten yoksunluğu arasındaki zıtlıktan kaynaklanıyor. Filmin şu an için Türkiye’de gösterime girip girmeyeceği henüz açıklanmadı.
Quentin Tarantino: Yazdı, yönetti, şimdi de onun hayatını yazıp çiziyorlar