Sahnede Özlem Gürses… Törenin üç saat süreceğini söylüyor. Geçmiş depreşiyor. Bir festivalin kapanış töreni üç saat sürünce başımıza neler geldiğini yıllar önce Mustafa Akaydın’ın belediye başkanlığı zamanında düzenlenen Antalya Film Festivali’nde yaşamıştık. Şöyle söyleyeyim insan zihni kaldırmıyor! Paralel boyuta geçiyor.
Üç saatlik törenin üç kanaldan canlı yayınlanacak olması da bana fantastik geliyor. Ama sonradan öğreniyoruz. Canlı yayın nedeniyle ilk başta Ulusal Yarışma ödülleri verilecek. İşte o zaman tablo anlaşılıyor. Normalde gecenin en sonunda verilen Ulusal Yarışma ödüllerini öne alıp o bölüm kanallarda yayınlanacak sonra diğer ödüllere geçilecek. Ama o bölümler canlı yayına dahil değil.
Törenin canlı yayınlanması demek en azından Ulusal Yarışma sonuçlarının hızlı şekilde açıklanması anlamına geliyor. Yanımda Oksijen yazarı Defne Akman var, bir rahat nefes alıyoruz. Açıkçası törene ilgi yoğun yer bulamadığımız için en arkada izliyoruz. Belli bir şeyler karışmış. Lakin oturma düzeniyle ilgili daha büyük bir karışıklık yaşandığını Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın sahneden Adanalılara misafirperverlik hatırlatması yapmasıyla anlıyoruz.
Zeydan Karalar festivalin afişindeki renkli balonlardan bahsediyor, (malum ‘Kırmızı Balon’ filminden ilhamla yapılmış bir afiş) Küçük Narin’in balonla oynayacağı yaşta öldürüldüğünü hatırlayor. Şiddetin sadece Türkiye’de değil dünyanın her yerinde karşımıza çıktığını, Filistin’de Lübnan’da çocukların öldürüldüğünü söylüyor. Bu şiddete karşı durmanın en iyi yolunun da sanattan sinemadan geçtiğini anlatıyor.
Sonrasında sıra ödülleri açıklamak. Baştan söyleyelim gecenin galibi Murat Fıratoğlu’nun ilk filmi ‘Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri’. En İyi Film Ödülü’nü aldı film. Anlaşılan Venedik’ten ödül alan film, Nuri Bilge Ceylan’ın başkanlığını yaptığı jürinin de gönlünü fethetmiş.