Altın Koza günlüğü: Festivalde karar günü
31. Adana Altın Koza Film Festivali dün akşamki açılış töreniyle resmen başladı. Törende sinemanın ustaları Jerzy Skolimowski, Muzaffer Hiçdurmaz, Güler Ökten ve Mazlum Kiper'e ödülleri takdim edildi. Bugünkü gösterimlerde ustalar yine baştacı.
Adana Merkez Park’ta sahnede sinema dünyasının bir ustası var: Polonyalı yönetmen Jerzy Skolimowski. Elinde mikrofon “Bu büyük onur için teşekkür ederim” diyor. Bu teşekkür 31. Adana Altın Koza Film Festivali’de kendisine takdim edilen Yaşam Boyu Başarı Ödülü için. Festival tarihinin unutulmaz anlarından biri bu aslında. Çünkü böyle bir yönetmen Altın Koza’da pek karşımıza çıkmadı. Skolimowski “Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nde sanki her şey bitti, güle güle demek anlamına da geliyor. Bundan sonra buraya ‘Ekstra Ekstra Uzun Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nü almak için dönmek istiyorum” diyerek espri yapsa da ödülden memnundu.
Lakin başka ustalar da vardı sahnede. Orhan Kemal Emek Ödülü’ne değer görülen üç isim de sinemamızın neredeyse görünmeyen ustalarıydı. Mesela Muzaffer Hiçdurmaz onun gibi bir emektar sinemamızda zor bulunur. 14 yaşından beri sinema dünyasının içinde bir isim. Sinemamızın en iyi yönetmen yardımcılarından biri. Lütfi Akad, Yılmaz Güney, Şerif Gören, Bilge Olgaç ve Ertem Eğilmez çalıştığı yönetmenler arasında. Ayrıca Pier Paolo Pasolini, Elia Kazan ve Jules Dassin gibi yönetmenlerle uluslararası projelerde çalışan bir sinemacı.
Muzaffer Hiçdurmaz’a ödülünü ‘Yol’da asistanlığını yaptığı, yaşayan en önemli yönetmenlerimizden Şerif Gören takdim etti. Gören “Muzaffer Hiçdurmaz, Lütfi Akad’ın en çok sevdiği, oğlu gibi sevdiği yönetmen asistanıydı. Benim de 60 yıllık sinemadaki yol arkadaşım” diye takdim etti Hiçdurmaz’ı.
Hiçdurmaz da “Eski sinemacıyım ben. Üç yaşında sinemayla tanıştım. Perdenin önüne gider, film izlerdim. Çünkü amcam sinemada bilet keserdi. Sonra yedi yaşında İstanbul’a kaçarak geldim, gazete satıcılığı yaptım, birçok meslekte çalıştım. 14 yaşında sinemayla tanıştım. Karagümrük’te oturuyorduk, bir amcam vardı, orada bir film çekiliyordu, ‘Meyhanecinin Kızı’, Lütfi Ömer Akad. Hep onların gittiği yere bir hafta boyunca gittim. Sonra beni setçi olarak aldılar, ondan sonra kamera asistanlığı, ondan sonra yönetmen yardımcısı… O dönemlerde yönetmen yardımcısı olmak setçi için büyük onurdu. Bir asistanın elinden senaryoyu aldı ve ‘Oku’ dedi. Şaşırdım kaldım, elim ayağım tutmuyor. ‘Bir hata mı yaptım hocam’ dedim, o da, ‘Hayır’ dedi, ‘Bundan sonra benim asistanımsın’. Ve sonra yüzlerce filmde çalıştım. Hep doğru, dürüst çalıştım ve hep emekten yanaydım” diyerek bu değerli ödülü aldı.
Oyuncu, tiyatro yönetmeni ve seslendirme sanatçısı Mazlum Kiper ise sinemamız bir başka emektarı. Kiper, ödülünü Orhan Kemal’in oğlu Işık Öğütçü’den aldı ve geçen yıl kaybettiğimiz seslendirme sanatçısı Jeyan Ayral Tözüm’ü andı konuşmasında.
Genel olarak Zeki Ökten yerine sahneye çıkmasıyla bilinen Güler Ökten ise bu sefer kendisi için sahnedeydi. O da ödülünü usta oyuncu Halil Ergün’ün elinden aldı. Ökten “Çocukken dahil olduğum bu büyülü yolculukta, sevgili Yaşar Kemal’in memleketinde, yine çok sevdiğim bir yazarın adını taşıyan ve çok sevdiğim iki sevgili arkadaşımdan aldığım bu ödül beni çok mutlu etti, herkese yürekten teşekkür ediyorum” dedi. Gece Nilüfer’in verdiği bir konserle sona ererken festival de resmen başlamış oldu.
Festivalde bugün ustaların filmleri var. Erden Kıral’ın ‘Hakkâri’de Bir Mevsim’, saat 15.30’da Cinema Pink Salon 7’de seyirciyle buluşacak. Berlin Film Festivali’nde Gümüş Ayı ve FIPRESCI ödüllerini alan ve Türkiye’de uzun yıllar yasaklı kalan film, yakın zamanda kaybettiğimiz yazar Ferit Edgü ve Genco Erkal’ın anısına gösterilecek.
Saat 17.00’de ise ‘Baba’ üçlemesinin yönetmeni Francis Ford Coppola’nın uzun zamandır beklenen rüya projesi ‘Megalopolis Cinema Pink Salon 1’de gösterilecek.
Saat 20.00’deyse festivalin bu yılki Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nün sahibi de olan usta yönetmen Jerzy Skolimowski’nin ‘Rastgele Baltazar’ filmine saygı duruşu niteliğindeki, hüzünlü bir eşeğin kocaman gözlerinden dünyanın halini beyazperdeye aktardığı 2023’ün Oscar adayı filmlerinden ‘Aİ’ Cinema Pink Salon 1’de. Filmin gösterimine Skolimowski ve filmin hem senaristi hem de yapımcısı olan Ewa Piaskowska da katılacak.
Ulusal Yarışma’daysa Vuslat Saraçoğlu’nun ‘Bildiğin Gibi Değil’ saat 17.30’da, saat 21.30’daysa Orhan İnce’nin ‘Hevi /Umut’ filmleri PGM’de gösterilecek.
Adana demek Yılmaz Güney demek aynı zamanda. Festivalde bugün Yılmaz Güney’in 40. ölüm yıldönümünü için hazırlanan Endişesiz Bir Ülke, Endişesiz Bir Dünya İçin başlıklı sergi açılacak. Çırçır Fabrikası Sergi Salonu’ndaki sergi Tahir Yüksel’in arşivinden derlenen fotoğraflardan oluşuyor.