‘İnci Taneleri’nin dördüncü bölümünde Azem nihayet çocuklarından birini buldu, beklenen buluşma bölüm sonunda gerçekleşti. Kısmeti iyice açılan Azem bir yandan da özel hayatını sorgulamaya başladı.

Hapisten çıktıktan sonra çocuklarının izini süren Azem’in (Yılmaz Erdoğan), oğlu Özgür’ü (yeni adıyla Cihan’ı) bulmasıyla geçen bölümü pek duygusal kapatmıştık. Yeni bölümde Azem, oğlunun yaralama, tehdit, tahsilat gibi suçlardan sabıkalı olduğunu da öğrendi. Oğlunu görme umuduyla onu evlat edinen anneye giden Azem sorgu sual etse de kadıncağız hiç oralı olmadı; Azem de eli boş döndü.

Öğretmene zor sorular

Azem’in özel ders verdiği gencin annesi Piraye (Selma Ergeç), Azem’le ilgili şüphelerini dillendirdi: İnternette neden hakkında bilgi olmadığını, çocuklarından neden ayrı kaldığını sordu; elbette geçiştirildi. Gittikleri mekânda magazinin tesadüfen çektiği fotoğrafları da eklersek Piraye yakında Azem’in kim olduğunu öğrenir. Piraye içini kemiren bir başka soruyu da sordu: “Hayatınızda kimse yok mu?” Vallahi Piraye biz de merak ediyoruz; Azem ve ‘müzikhol’ dansçımız Dilber (Hazar Ergüçlü) tam olarak ne?

Yıllar sonra

Dilber’in ardını toplamaktan, Piraye’nin veledini eğlemekten kendi çocuklarını her bölüm unutayazan Azem neyse ki bu kez ısrarcı çıktı ve oğlu Özgür/Cihan’ın (Kubilay Aka) olduğu yere yeniden gitti. Yıllar sonra gelen baba-oğul karşılaşmasıyla bölümü kapattık.

Dizi yansıması

🔴 Dizinin PR’ını yasladığı müzikhol ortamına her hafta klip çekilmesi biraz kabak tadı vermeye başladı. Diziyi Dilber dansı için izleyenler pavyona gitsin, çıkışta da dansçılarla çalışma şartlarını konuşsun da bir bakalım ne kadar eğlenceliymiş.

🔴 Piraye telefonla konuşurken kızı Ayça’nın (Ülkü Hilal Çiftçi) artan netleriyle ilgilenemeyince beynimizde ‘Sevgileri Yarınlara Bıraktınız’ şiiri döndü. Ama sonra dedik ki, telefonla konuşan kadını üç yaşındaymış gibi ne darladın be Ayça. Telefonu acil durum olmadıkça başkasının yüzüne niye çat diye kapatsın? Azem çok uğraşsa da buradan ebeveynlik mesajı çıkmaz. Bazen sahnelerin romantizmine kapılıyoruz, uyanık olalım dostlar.

🔴 Ayça’nın netlerine değinmişken; 25 Türkçe sorusunda yaptığı üç neti Azem’den sonra 12’ye çıkarmış. Okuduğunu anlamada düşük sırada yer alan ülkemize bir göndermeydi belki de bu. İzleyicilerden bazısının dikkatini de LGS kitapçığındaki Türkçe soru sayısı çekti: 25 değil de 20 olmalıymış; aktaralım.

🔴 Gelelim gönül işlerine. Dizideki iki önemli kadının da başından beri Azem’e ‘yürümesi’ önlenemez bir hal alıyor. Dolayısıyla bu durum sosyal medyada her hafta espri konusu olmaktan kurtulamıyor: Anlaşılan o ki hem yazan hem oynayan Yılmaz Erdoğan kendini dizinin jön erkeği ilan etmiş.

🔴 Başta Azem ve Dilber’in yaş ve yaşam tarzını eşleştiremeyip Azem ve Piraye’yi yakıştırmıştık. Gördük ki bu ikilimiz de elenecek; ama sosyoekonomik sebeplerden. Piraye’nin yaşamı Azem’e fazla burjuva; bir de küstahlar ki sormayın. Azem ayrıca özgüvenli Piraye’nin yanında kendini yetersiz hissetme klişesine yakalanabilir. Yani Piraye, hocamıza fazla gelebilir. Bıyıkları tütün kokan öğretmenimiz müzikhol ortamına çoktan alıştı zaten.

🔴 Azem’den güzel söz duymak için girmediği hal kalmayan Dilber’i şöyle bir silkelemek istesek de üzülüyoruz. Kazık kadar adam olmuş Azem’in ne yapacağına karar verememesi yordu. Sürekli terslediği Dilber’le arasına mesafe koymak istediği belli; ayol madem öyle (Seda Sayan sesiyle) “Kalk git be adam!” Neymiş, zor durumdaki bir kadını yalnız bırakmak istemiyormuş. Amenna da bari umut verme hocam!

🔴 Buradan öneri: Azem bir süre ilişki yaşamasa mı? Demiyoruz ki mahpustan çıkanların yüzü gülmesin. Ama daha Bismillah; hayatını düzene sokmak, çocuklarını alabilmek gibi birtakım ayılar bağırıyor ya Azem’in ardında?

🔴 Bu bölüm Azem’in en beğenilen repliğini en ciddi (mümkünse serifli) fontla A3’e yazarak evimizin kapısına asalım; evden çıkıp sosyalleşmeden önce de okuyalım: “Dobralıkla kabalık bazen karışıyor.”

Gözden kaçmayan detaylar

🔴 Dizi mevcut temposuyla diğerlerinden ağır seyrediyor ve bu ileriki bölümler için kritik bir detay. Biraz durup yavaşlamamız gereken bir çağda bu durum beynimiz için iyi olsa da üç saniyelik videoları kaydırmaya alışmış izleyici ne yazık ki rahatsız. Çekimler ve sahnelerse pek beğenildiğinden acaba bu iş dijitale mi yapılsaydı deniyor. Yorumlar bir yandan haklı olsa da sırf olay çıksın diye mahvedilen nice diziyi unutmamak lazım. Gelinim sana söyledim, ‘Kızılcık Şerbeti’ sen anla.

5. bölüm fragmanı:

Künye
Yayın mecrası: Kanal D
Yapım: BKM
Yapımcı: Necati Akpınar
Yönetmen: Şenol Sönmez
Senaryo: Yılmaz Erdoğan
Müzik: Ender Gündüzlü, Metin Arıgül, Can Sanıbelli, Şahin Kurnaz
Oyuncular: Yılmaz Erdoğan, Hazar Ergüçlü, Selma Ergeç, Kubilay Aka, Rıza Kocaoğlu, Yasemin Baştan, Güven Kıraç, Onur Akbay, Mustafa Yıldıran, Ülkü Hilal Çiftçi, Orkuncan İzan, Mücahit Koçak, Furkan Rıza Demirel, Furkan Murat Uğur, Kayra Sır, Evren Duyal, Ümit Beste Kargın, Emrah Aytemur, Begüm Atak, Muhammet Kulu, Elif Erol, Deniz Erdoğan.

 

‘İnci Taneleri’: İzlerken öğreniyor, gülerken düşünüyoruz