1930’larda Almanya’dan kaçan ve daha sonra İngiliz vatandaşı olan Fred Kormis,Nazi zulmünün kurbanları için İngiltere’de ilk anıtı yapan isimdi. Almanya’dan kaçtıktan sonra İngiliz vatandaşı oldu. Hayatı boyunca üretti, 20. yüzyıl dehşetlerinin duygusal etkilerini resmetti, Birinci Dünya Savaşı sırasında Sibirya’da savaş esirleri kampında tutulma ve Nazilerden kaçma deneyimlerinden de yaralanarak yaşadıklarını sanatına dönüştürdü.
Şimdi Kormis’in eserleri hayatının bilinmeyen yönlerine ışık tutan bir serginin odak noktası olacak. Fred Kormis: Yirminci Yüzyılı Heykeltıraşlık adlı sergi önümüzdeki yıl 6 Şubat’a kadar Wiener Holocaust Kütüphanesi’nde devam edecek. Sergide kütüphanenin arşivinden benzersiz nesneler ve belgelerin yanı sıra Birleşik Krallık’taki koleksiyonlardan ödünç alınan sanat eserleri yer alıyor.
1930’larda Almanya’dan kaçan ve daha sonra İngiliz vatandaşı olan Fred Kormis Londra’daki Wiener Holokost Kütüphanesi tarafından Weimar kültürü ve 20. yüzyıl İngiliz sanatında eşsiz bir rol oynayan unutulmuş bir göçmen sanatçı olarak tanımlanıyor. Wiener Kütüphanesi’nin kıdemli küratörlerinden Dr. Barbara Warnock Almanya’da eserlerini geride bırakmak zorunda kalan bir mülteci olması nedeniyle İngiltere’de Kormis’in değerinin yeterince bilinmediğini söyledi.
Almanya’nın İngiltere’deki yardımcı büyükelçisi Karl-Matthias Klause geçen hafta açılışını kutlamak için düzenlenen bir etkinlikte serginin ne kadar dokunaklı olduğunu anlattı: “Görgü tanıkları, kayıtlar, görüntüler ve film görüntüleri geçmişi hatırlamak ve ondan ders çıkarmak için çok önemli, bunları hatırlamak bizi insan kılan şeylerdir. Sanat buna başka bir katman daha ekler ve doğrudan insanlığımıza duygusal ve derin kişisel bir düzeyde hitap ediyor.”